A Haber’e karartma gibi ceza
A Haber, bir kez daha yayın durdurma ve uyarı cezalarının hedefi oldu. Yüksek Seçim Kurulu ve Radyo Televizyon Üst Kurulu, A Haber'e 25 yayın durdurma ve uyarı cezasının ardından 21 ceza daha geldi.
Türkiye'nin en çok izlenen haber televizyonu A Haber, bir kez daha yayın durdurma ve uyarı cezalarının hedefi oldu. Yüksek Seçim Kurulu Ve Radyo Televizyon Üst Kurulu, A Haber'e 25 yayın durdurma ve uyarı cezasının ardından 21 ceza daha geldi.
Verilen cezalar 190'a yükselde YSK ve RTÜK'ün A Haber'e yönelik karartma politikası artarak sürüyor. 1 Kasım seçimleri ile ilgili verilen cezalara yenileri eklendi. A Haber'e yönelik 4 gün önce verilen 25 yayın durdurma ve uyarı cezasının ardından 4'ü uyarı 21 ceza daha verildi. Cezaların 17'si ise yayın durdurma yani A Haber ekranları 17 kez daha kararacak. Bu cezalarla birlikte A Haber'in kurulduğu günden bu yana aldığı ceza sayısı 190'a yükseldi. “Dengesizlik var”
Prof. Dr. Burhan Kuzu, A Haber'e verilen cezalarla ilgili şunları söyledi; 'Yakından takip ettiğim bir mesele bu. Burada dikkatimi çeken bir husus, A Haber'e ceza çok daha fazla yağıyor; diğer kanallara çok daha az veya yok denecek kadar az. Bunda bir dengesizlik olduğu gözüküyor.
Tabi cezada denge, ona da verilsin anlamında söylemiyorum ama eğer bir ceza veriliyorsa haliyle bunu eşit, adil, dengeli uygulamak lazım. YSK'ya söylüyorsun, RTÜK'e topu atıyor; ona söylüyorsun, o diyor ki YSK bu işe karar veriyor derken 190'a varan ceza, önemli bir bölümü bunun karartma cezası. Topladığın zaman sanki televizyon kapatmaya denk gelecek ağırlıkta bir ceza toplamına ulaşıyor bu durum. Bu yasanın çıktığı yılları ben hatırlıyorum, 94'ler falandı yanılmıyorsam. RTÜK yasasının çıktığı dönemlerde benim üniversitede yazdığım o yıllarda makalelerim oldu bu konuda. Bunları çoğu zaman eleştirdim. Maalesef zaman beni haklı çıkardı.
Bunun doğru olmadığını, özel televizyon, özel yayıncılıkla bu işin bağdaşmayacağını ve eğer böyle giderse özel yayıncılığın ve bunların gerçekten bu cezalar yüzünden yayın yapamaz hale geleceklerini, sonra birini tuttun, tutmadın gibi bir takım kavram ölçüsü bulmanın zorluğunu söyledim. Gördüğüm şu ki RTÜK'ün veya YSK'nın bu cezaları ne kadar çok verdiniz dememize rağmen, tutumunda herhangi bir değişiklik olmadığına göre yapılması gereken yasama organının bu yasayı gözden geçirip makul bir duruma çekmemiz lazım.'
