‘Alçak sen kimsin'

‘Alçak sen kimsin'
Haber Tarihi : 04 Nisan 2017 03:00:00
Son Güncelleme Tarihi : 00 00 0000 00:00:00

16 Nisan yaklaştıkça İslam ve millet düşmanı CHP’nin akıl muvazenesi gittikçe bozuldu. Şirazeden çıkan CHP’liler,  ‘Evet çıkarsa milleti denize dökeriz’ demeye başladı. Millet ise ‘evet çıkarsa bizi denize dökecek olanlar, belli ki ‘hayır’ çıkarsa 1950’den önce yaptıkları gibi milletin derisini yüzecek, 1960’ta başbakan ve bakanları astıkları gibi devlet erkânını da asacak’ dedi.

Yeni Söz | Haber Merkezi

CHP 17 NİSAN'DA MİLLETİ DENİZE DÖKECEKMİŞ

Askeriyeden istifa ettikten sonra Kemal Kılıçdaroğlu'nun döneminde SSK hastanesine başhekim yapılan CHP milletvekili Hüsnü Bozkurt, “Kur'an ayetleriyle siyaset yapmak CHP'nin yolu olmamalı” şeklinde sapkın görüşleri ve azgın sözlerinden sonra, şimdi de kendisi gibi hırçın ve azgın sözde gazeteci Uğur Dündar'ın programında ‘evet' çıkarsa milleti denize dökeceklerini söyledi.

KONYALILAR: BOZKURT FETÖ'NÜ KANKARDEŞİ

Konyalıların ‘FETÖ'cülerin kan kardeşi' diye tanımladığı Bozkurt'un danışmanı da FETÖ'den tutuklanmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı millet ve İslam düşmanı CHP'li hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan soruşturma başlatırken, Hüsnü Bozkurt ile aynı karanlık zihniyete sahip CHP yönetimi ise düşmanın bile söylemeye cesaret edemeyeceği bu sözler hakkında hiçbir işlem yapmadı.

YAŞLANDIKÇA AZGINLAŞIYOR

Tutamadığı uçkuru yüzünden koltuğunu FETÖ'cülere teslim eden CHP'nin sabık Genel Başkanı Baykal da hadsiz ve arsız sözlerine devam ediyor. Sandıktan ‘hayır' çıkmasını beklediğini söyleyen Baykal, “Cumhuriyetimizi o gün ilan etmişiz gibi, hatta 9 Eylül 1922'de İzmir'de düşmanı denize döküp, vatanı o gün kurtarmışız gibi sevinç yaşayacağız” diye konuştu. Genel Müdür Kılıçdaroğlu gibi FETÖ'cülere sahip çıkmaya devam eden Baykal 16 Nisan'dan oylanacak sistem için, “Böyle bir yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın” diyerek şeytanın bile aklına gelmeyecek iffetsiz sözler sarf etmişti.

KILIÇDAROĞLU BOŞ DURUR MU?

Vekilleri milleti tehdit eden; selefi, enbiyaya ve İslam'a hakaretler yağdıran Kemal Kılıçdaroğlu da, teşkilatına “16 Nisan'a kadar millete dil uzatmayalım” demesine rağmen kendini tutmakta zorlanıyor. FETÖ'nün kankası Bozkurt'u cezalandırmak bir yana, referandum çalışmalarının başında milleti “evet” çıkması halinde iç savaşla tehdit eden Kılıçdaroğlu, “Allah bu millete zeval versin” bile demişti.

 ‘SEN NE BİÇİM GENEL BAŞKANSIN'

FETÖ'cülerin adamı CHP'li Bozkurt ve uçkurunu tutamayan Baykal'a sert çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:  Ana muhalefetin bir vekili çıkmış evet diyenleri İzmir'de denize dökmekten bahsediyor. Ya bu ne terbiyesizliktir. Haddini bil, sen kimsin, sen kimi nereden denize döküyorsun, bu ne terbiyesizlik?  Sen bu milleti ne zannediyorsun? Sen ne biçim genel başkansın? Sen bu milletvekiline şu lafları ettikten sonra kalkıp da ağzının payını nasıl vermezsin? Kalkıp bir de şunu söylüyor “16 Nisan'da evet çıkarsa denize dökeceklermiş.” 16 Nisan'da benim milletim bunlara gereken cevabı verecek. Bir başkası, güya tecrübeli siyasetçi peygamberlere hakaret ediyor. Ey Baykal, yazıklar olsun sana!

 ‘ALÇAK SEN KİMSİN'

Başbakan Binali Yıldırım, akıl sağlığını da kaybeden CHP'ye hak ettiği cevabı verdi. Başbakan şöyle dedi: CHP'li bir densiz çıkmış ‘evet' diyenleri denize dökecekmiş. Alçak, sen kimsin Türk milletine hakaret ediyorsun?  Ana muhalefet partisi Genel Başkanı, bugünkü konuşmasında diyor ki '15 Temmuz kontrollü bir darbe girişimidir.' Ne demek kardeşim? Kontrollü darbe girişimi ne demek? Bu şehitlerimize karşı hakaret değil mi, onların yakınlarını incitmek değil mi, gazilerimize karşı yapılan hadsizlik değil mi? Ne demek kontrollü darbe? Yani 'Bu darbeyi birileri özel olarak kurguladı, uçaklar bombaladı, ağır silahlar, tanklar, tüfekler çıktı milletin üzerine ateş etti, bunu da birileri yaptı'. Böyle bir iddiayı ortaya koyan bunu ispatla mükelleftir. Bu millete kimse hakaret edemez. Bu millet bir destan yazmıştır.

 CHP'Lİ VEKİL MİLLETİ TEHDİT ETTİ

CHP'nin kanalı Halk TV'de Uğur Dündar'ın sunduğu programa çıkan CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, milleti tehdit ederek referandumdan ‘evet' çıkması halinde Türkiye'de işgal hareketi başlatacaklarını söyledi. 16 Nisan referandumundan “evet” çıkmayacağından adı gibi emin olduğunu ileri süren CHP'li Hüsnü Bozkurt, “Adımın Hüsnü olduğu kadar eminim. Ben biliyorum. Bu millete güvenmek gerek. Bizim kitabımızda umutsuzluk yok. Buradan en az yüzde 60-65 ‘hayır' çıkacak. Ama de ki ‘evet' çıktı. Kimse heveslenmesin kardeşim” dedi.

‘EVET' DİYENLERİ YOK EDECEKLERMİŞ

Hızını alamayan CHP'li Öztürk ‘evet' çıkması halinde, “Biz yine Samsun'dan başlarız. Amasya'ya gideriz. Sivas'a gideriz, Ankara'ya geliriz. Buradan İnönü'ye, Sakarya'ya, Dumlupınar'a ulan sizi İzmir'e kadar kovalamazsak, anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın. Sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de, bütün emperyalistleri de yine İzmir'den denize dökeriz. 16 Nisan günü hayır çıkacak, siz tıpkı Kaddafi gibi, Saddam gibi, Hitler gibi, Musolini gibi yok olup gideceksiniz. Ve göreceksiniz bir yılda bu ülkede iktidarı kuracağız” sözleriyle küstahça tehditler savurdu.

TAHRİKLERİNE TWİTTER'DAN DEVAM ETTİ

Milleti tehdit ettiği açıklaması büyük tepki çeken CHP'li Hüsnü Bozkurt, tahriklerini twitter üzerinden de sürdürerek, “1919' da Samsun'a çıkıp 1922'de İzmir'de denize döktüklerimiz emperyalistler ve uşaklarıydı. Evet çıkarsa bölmek isteyenleri yine denize dökeriz” mesajı verdi. Millete hakaretler ve tehditler savuran Öztürk için yargı harekete geçti. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, “Halk Arenası programında konuşan Bozkurt hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 216. maddesinde düzenlenen ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçundan soruşturma başlatıldığını” açıkladı.

CHP'NİN YOLU OLMAMALI

Hüsnü Bozkurt, 2016 Nisan'ında ziyaret ettiği Konya'nın Ereğli ilçesindeki parti binasında İslam'a olan düşmanlığını itiraf etmişti. CHP'nin İslam'a saygılı gibi görünme pozlarının aslında hata olduğunu söyleyen Bozkurt, “Biz de bazen bu hataya düşüyoruz. Kur'an ayetleriyle siyaset yapmak CHP'nin yolu olmamalı. Ama Lût kavminden örnek veriliyor. Şimdi hasbel kader o ayetleri de bilen bir arkadaşınız olarak söyleyelim. O kavimle ilgili olay, erişkin insanlar arasındaki alışılmış dışı cinsel tercihlere yöneliktir” şeklinde konuşmuştu.

KILAVUZU BYLOCK'ÇI!

7 Haziran seçimlerinde CHP kapısından TBMM'ye sızan Hüsnü Bozkurt, Meclis'e girer girmez ilk iş olarak uzun yıllar TBMM'de polis memuru olarak görev yapan Ali Arıcı'yı danışman olarak almıştı. Danışman yapılan Ali Arıcı geçtiğimiz yıl Aralık ayında telefonunda ByLock çıkması üzerine KHK ile meslekten ihraç edildi.

BAYKAL ÜÇLEDİ

Referandum konusunda yaptığı açıklamalarla üst üste büyük çamlar deviren CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, son çamını da Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde düzenlenen programda devirdi. Sandıktan ‘hayır' çıkmasını beklediğini söyleyen Baykal, “Cumhuriyetimizi o gün ilan etmişiz gibi, hatta 9 Eylül 1922'de İzmir'de düşmanı denize döküp, vatanı o gün kurtarmışız gibi sevinç yaşayacağız. O sevinci de 'hayır' diyenler olarak değil, yanınızda belki 'evet' demiş arkadaşlarınıza 'Gel buraya gel, bu senin de Meclisin, bu senin de Türkiyen, bu senin de Cumhuriyetin' diyeceğiz. Onları da kucaklayacağız, hep beraber o 23 Nisan'ı kutlayacağız” dedi. Meslekten atılan ve tutuklanan FETÖ'cülere sahip çıkmayı da ihmal etmeyen Baykal, “Bunlar nasıl geçinecek? Bunların kirasını taksidini kim ödeyecek” diye sordu.

‘MİLLETE ŞİRK' SAFSATASI

CHP'li Baykal daha önce de İzmit'te Mevlana Kültür Merkezi'nde partililerle buluştuğu toplantıda, 16 “Tüm anayasa değişikliklerinin tümünün bir ortak temeli var. Nedir o? Milletin egemenliği, Meclis'in üstünlüğü. Anayasanın temeli milletin egemenliği, Meclis'in üstünlüğü. Bu tarihi bir olaydır. Meclis'in yasama tekeli, hakkı, onun elinden büyük ölçüde alınıyor, bir tek kişiye Meclis yetkileri devrediliyor. Yani millete şirk koşuluyor. Millete yeni bir ortak icat edilmeye çalışıyor” demişti. Kulun Allah'a karşı işleyeceği tartışmasız en büyük günah olan “şirk” kavramını millet için kullanması Baykal'ın hezeyanlarından biri olarak kayıtlara geçmişti.

ENBİYAYA HAKARET

Trabzon'da yapılan bir toplantıda ise enbiyaya dil uzatan Baykal, “Tek adama bu yetkiler verilir mi? Dünyada yok böyle bir uygulama. Türkiye'de niye olsun? Yani ben imkânsızlıkları siyaseten başarmış bir milletim. Gideceğim, ‘al sen beni yönet, istediğini yap' diyeceğim. Olmaz böyle bir şey arkadaşlar. Beşer şaşar. Böyle bir yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın. Olmaz, kimseye bu yetki verilmez, verilmemeli. Hele 15 yıllık yönetiminde hata üstüne hata yapmış ise, 15 yılda 15 tane büyük hatası varsa bu olmaz” şeklinde konuşmuştu.

KILIÇDAROĞLU BOŞ DURUR MU?

Vekilleri milleti tehdit eden, selefi enbiyaya ve İslam'a hakaretler yağdıran CHP Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu da, teşkilata “16 Nisan'a kadar millete dil uzatmayalım” demesine rağmen kendini tutmakta zorlanıyor. Referandum çalışmalarının başında milleti “evet” çıkması halinde iç savaşla tehdit eden Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı ve Başbakan ayrı partiden çıkarsa asıl o zaman kriz çıkar” sözleriyle mevcut sistemin sakatlığını itiraf etmiş, yeni anayasa metinini ise okumadığını ortaya koyumşut. Bu referandum sürecinde de atıp tutma performansını koruyan Kılıçdaroğlu, CHP'de baş olmasının hakkını verdi!

LİSTESİNİ YAYINLASANA KILIÇDAROĞLU

FETÖ'ye toz kondurmayan ve millete ihanet edenlere haksızlık yapıldığını ileri süren Kılıçdaroğlu, iktidarda 120 ile 180 arasında ByLock kullanan FETÖ'cü olduğunu öne sürerek, “Bunun olduğu biliniyor ve bu ByLock'çılar açıklanmalı. Bu isimlerin listesi hükümette var ve bu ısrarla açıklanmıyor. Savcılıklara bu isimler seçilerek gönderiliyor, suçluyu korumak suçtur” dedi. Sık sık atıp tutması ancak gerisini getirmemesiyle ünlü Kılıçdaroğlu'nun iddia ettiği ByLock'çı listesini açıklaması bekleniyor.

NİHAYET AĞZINDAKİ BAKLAYI ÇIKARDI

15 Temmuz ihanet girişimini yarım ağızla eleştiren, FETÖ demekten bile imtina eden Kılıçdaroğlu, 16 Nisan yaklaşırken nihayet ağzındaki baklayı da çıkardı. Beşiktaş'ta televizyonların genel yayın yönetmenleri ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz ihanetini, milletin şanlı direnişini, verilen şehitleri yok sayarak darbe için “tiyatro” imasında bulundu. “15 Temmuz kontrollü bir darbe” diyen Kılıçdaroğlu, hükümetin darbeyi bildiğini ve yönettiğini iddia etti. Kılıçdaroğlu, “Saat 21.00'da darbe mi olurdu, biliyorlardı” şeklinde konuştu.