Bu cerahat patlarsa tıp FETÖ’sü ne olur?

Bu cerahat patlarsa tıp FETÖ’sü ne olur?
Haber Tarihi : 10 Ocak 2018 01:05:20
Son Güncelleme Tarihi : 00 00 0000 00:00:00

Akdeniz Üniversitesi’nin itirafı ile patlak veren ‘medikal skandal’ın istisna olmadığı ortaya çıktı. Türkiye’deki üniversite hastanelerinin neredeyse tamamı, medikal vurgunlar nedeniyle iflasın eşiğine gelmiş. 50 liraya mâl edilen ameliyat malzemelerini devlete binlerce liraya satan medikal vurguncular ile bu satışa aracılık eden cerrahi çetenin yaptıkları dudak uçuklattı. YENİSÖZ’e konuşan bir medikalci, tıp camiasında bu vurgunu bilmeyen kimsenin olmadığını söyledi.

YENİSÖZ ÖZEL

ÜNİVERSİTE HASTANELERİ İFLASIN EŞİĞİNDE

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi Başhekiminin Hürriyet gazetesine yaptığı açıklama cerahatin cerrahlar eliyle oluştuğunu gözler önü serdi. “Borcumuzdan dolayı 1 liralık malı 4 liraya alıyoruz. Sadece medikal firmalara olan 250 milyon liralık borç nedeniyle faaliyetlerimizi durdurmak üzereyiz” diyen başhekimin açıklaması sonrasında itiraflar birbirini izledi.

HASTANELER NEDEN İFLAS EDİYOR?

Devlet üniversitelerine ait hastanelerin, gerekli gereksiz ameliyat, fahiş fiyatlarla medikal malzeme ve tıbbi gereç kullanımı gibi sayısız işlem nedeniyle iflas ettiği, bazılarının ise Sağlık Bakanlığı'nın sağladığı borçla ayakta durduğu dile getiriliyor. Çok ucuza mâl edilen malzemeler, onlarca hatta yüzlerce katına satılıyor. Açıktan alınan komisyonlar cerrahları zengin ederken, devletin de milyarlarca lira soyulmasına neden oluyor.

SİSTEM NASIL İŞLİYOR?

YENİSÖZ'e itiraflarda bulunan bir sektör firması yöneticisi, firma temsilcilerinin her ay cerrahları dolaştığını ve açıktan ödeme yaptığını söyledi. Firma yöneticisi, genel, beyin, ortopedi gibi cerrahi dallarda çalışan ve haram paraya tenezzül eden bazı cerrahlara, kendi malzemesini kullanması için firmaların aylık açıktan ödediği rakamların kişi başı aylık 30-50 bin lira aralığında olduğunu belirtti.

BÜTÜN CERRAHLARIN VARLIKLARI İNCELESİN

“Devlet bütün cerrahların banka hesaplarını, menkul ve gayrimenkullerini incelese milyonlarca servet sahibi olduğunu görür” diyen medikal firması yöneticisi, bazı doktorların aylık gelirinin 100 bin liradan bile fazla olduğunu ileri sürüyor. Tüm ödemelerin gayri resmi yapıldığını, aradaki farkı kapatmak için de firmaların fatura temin yoluna gittiklerini belirten yetkili, vurgunun boyutunu ‘korkunç' olarak niteliyor.

ÖDEMELER 2-3 YIL GERİDEN GELİYOR

Üniversite hastanelerinin borç batağında olduğunu teyit eden medikalci, hastanelerin henüz firmaların 2015 yılı faturalarını ödediğini, bunun da fiyatların daha fahiş hale gelmesine yol açtığını, hastanelerin iyi yönetilmediğini kaydediyor. “10 liralık malzeme, 100-200 hatta 500 liraya satıldığı için, alan memnun, satan memnun” diyen yetkili, sistemden en çok memnun olanların ise harama tenezzül eden cerrahlar olduğunu ileri sürüyor.

MALİYE, MALİ POLİS, SGK VE SAVCILAR GÖREVE

Devletin malı deniz” mantığının tıp sektöründe olanca vahametiyle sürdüğünü belirten medikal firması yöneticisi, Maliye Bakanlığı, vergi kaçakçılık birimleri, Mali Polis, istihbarat birimleri, SGK vb yetkilileri göreve çağırdı. Cerahatin itiraf eden yetkilinin SGK'ya da bir tavsiyesi var: Fiyat belirlerken firmaların tekliflerini değil, üretim maliyetlerini göz önüne alması gerek.

Kemal Özer'in konu ile ilgili yazısını okumak için tıklayın