Hollywood 90. dakikada tüm gücüyle saldırıyor
8 Kasım'da yapılacak seçimlerde Trump'ın ABD başkanı olmaması için Amerika'nın derin güçleri seferber oldu. Siyonist, Moon'cu ve Scientology örgütlerine ait medya organlarının Clinton'a yönelik desteklerinin ardından, New York eyaletinde Trump'a bağış yapılması yasaklandı. Fırsatı değerlendiren ABD'nin saldırı güçlerinden Hollywood da Müslümanları yedeğine alarak Trump'a yönelik saldırılarını artırdı.
KÖSTEBEK HOLLYWOOD'DAN NÜKLEER SALDIRI
CIA, Pentagon ve Satanizmin PR ajansı görevini yürüten Hollywood yapımı Imperium filmi ülkemizde “Köstebek” adıyla gösterime girdi. Gerçek mânâsı “yetki” daha açık ifadeyle de “devlet güçlerini kullanma yetkisi” olan filmin başlarında FBI ajanlarına brifing veren birim başkanı hastanelerde kullanılan ‘cesium' adlı radyoaktif maddenin çalındığını söyleyerek, bunun Müslümanların yoğun yaşadığı mahallelerde aranmasını istiyor.
İLK HEDEFLERİ: SİYAH BEYAZ SAVAŞI BAŞLATMAK
Filmde “yurtiçi terör birimi” başkanı ise brifingi veren kişinin sözünü keserek radyoaktif maddeyi çalanın niye Müslümanlar arasında arandığını, en son böyle bir madde çalanın beyaz ırkçılar olduğunu söyleyerek durumu sorguluyor. Filmin bir sonraki sahnesinde ise bu radyokatif maddeyi bulmak için Müslüman mahalleleri yerine beyaz ırkçıların arasına sızdırmaya çalıştığı ajanını eğitirken söylediği (1995 yılında FBI'ın Oklahoma binasını havaya uçurarak 168 kişiyi öldüren teröriste atfen) şu sözler çok ilginçtir.
“Timothy McVeigh madalyalı bir Körfez Savaşı gazisiydi. Deli değildi, aklını kaçırmamıştı ve aptal değildi. Bir planı uygulayan beyaz bir üstünlükçüydü. ‘Turner Günlükleri' adındaki kitaptan bir plan. Siyahların, Yahudilerin ve koyu tenlilerin kökünü kazıyacak bir ırk savaşı. Savaş nasıl başlıyordu biliyor musun? Kahramanımız bomba yüklü aracı federal bir binaya doğru sürüyordu. Timothy McVeigh ‘Turner Günlüklerindeki' o sahneyi tekrar canlandırıyordu. Tutuklandığında kitap da yanındaydı. Yapmaya çalıştığı ırk savaşı başlatmaktı.” Deli değildi ve ırk savaşı başlatmak istiyordu cümlelerinin hangi başkan adayını hedef aldığını belirtmemize gerek var mı?
‘GÖRMEK İSTEDİĞİMİZ ŞEYİ GÖRÜYORUZ'
“Müslüman kesime odaklanmışsınız, anlıyorum. Hepimiz, önemli olduğunu düşündüğümüz konuya uygun hikâyemizi oluşturuyor, görmek istediğimiz şeyi görüyoruz” diyerek konuşmasına devam eden ajan, filmin devamında “Trump ve ırkçı beyazlar tehlikesini görmemen, tehlikenin orada olmadığı anlamına gelmez” anlamına gelen mesajlar veriyor.
Bununla kalsa iyi, Ağustos ayında ABD'de gösterime giren “Savaş Köpekleri / War Dogs” filminde silah tüccarları konu edilerek Cumhuriyetçi parti çevresinde yuvalanan silah üreticisi firmalara gönderme yapılıyor ve dolaylı yoldan Trump'a oy verecek olanlara karşı “işte oy vereceğiniz kişiler” bilinçaltı çalışması yapılıyordu.
‘SAVAŞ BİR EKONOMİDİR VE GERÇEK SAVAŞ BUDUR'
Filmde “Bir Amerikan askerini giydirmenin 17 bin 500 dolara mal olduğu, Irak ve Afganistan'da 2 milyon ABD askerinin savaştığı ve Amerikan vergi mükelleflerinin bu savaşları finanse etmek için her yıl sadece havadan 4,5 milyar dolar ödediği aktarılmakta “Savaş bir ekonomidir ve savaş gerçekte budur, aksini söyleyen herkes ya alıktır ya salaktır” sözüyle konu özetlenmektedir. Yani Cumhuriyetçi partinin seçmenine ince bir mesaj gönderilmektedir.
TÜRKİYE'YE SAVAŞA ÇEKME OYUNU
Filmdeki replikler sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eski Genelkurmay Başkanı Özel'in bir silah fuarında çekilmiş görüntüleri de kullanılıyor. Geçtiğimiz aylarda “13 Saat: Bingazi'nin Gizli Askerleri” filminde ABD'nin Libya Büyükelçisi'nin öldürülmesi sahnesine Türk bayrağı tişörtlü sahnesi koyarak silahlarını Türkiye'ye çeviren Hollywood, yine yürüttüğü alçakça savaşa Türkiye'ye de alet etmekten geri durmuyor. Hollywood'un vermek istediği mesaj açık: “Türkiye'nin yükselen ekonomisi bir savaş ekonomisidir.” Şimdi Trump'ın “Türkiye'de darbeyi CIA yaptı” tweetini bir kez daha hatırlayın.
Ömer Kayani'nin analizi için tıklayın
