Milyonları öldürdüler şimdi günah çıkarıyorlar

Milyonları öldürdüler şimdi günah çıkarıyorlar
Haber Tarihi : 21 Şubat 2017 07:03:17
Son Güncelleme Tarihi : 00 00 0000 00:00:00

İngiltere’de Tony Blair döneminde hem dışişleri hem de içişleri bakanlığı yapan Jack Straw, “Hatalarım yüzünden pişmanım, eşim ve çocuklarım işgale karşıydı. Bu nedenle tartışırdık” diyor

Irak işgali döneminde İngiltere Dışişleri Bakanı olan Jack Straw, Dünya Turizm Forumu'na katılmak üzere Türkiye'ye geldi. NTV'nin sorularını cevaplayan  Jack Straw özeleştiri yaptı. Irak işgalinin ülkede istikrarsızlığa yol açtığını söyleyen Straw, Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili de konuştu.

Straw, eski başbakan Tony Blair'in sağ koluydu. Öyle ki 1997-2007 arasındaki İşçi Partisi iktidarında hem dışişleri hem içişleri bakanlığı yaptı. Blair'den sonraki başbakan Gordon Brown'ın hükümetinde de adalet bakanıydı. Pek çok önemli kararın altında hep onun imzası vardı. En vahşi kararlardan biriside 2003'te Irak'ın işgali.

 Geleneklerinde günah çıkarmak var

 Straw, Habertürk'te yayınlanan röportajında sorulara verdiği cevaplarda adeta günah çıkardı. Gazetecinin” Dışişleri bakanlığı yaptığınız dönem dünya siyaseti için pek de kolay zamanlar değildi. 11 Eylül saldırıları, daha sonra Irak'ın işgali... Bu dönemi hâlâ konuşuyoruz çünkü pek çok kişi Ortadoğu'nun şimdiki halinin temellerinin o dönemde atıldığını düşünüyor. Şimdi dönüp baktığınızda, sizce Irak'ın işgali doğru muydu? Sorusuna şu cevabı veriyordu:

“O dönemde elimizdeki verilere bakarak bir karar verdik ve evet, o döneme göre doğru bir karardı. Eğer bütün gerçekleri bilseydik, buna Saddam'ın elinde daha önce bulundurduğu kimyasal ve biyolojik silahları ortadan kaldırdığı da dahil, kesinlikle savaş tezini ortaya koymazdık. Bu kararı da vermezdim. Ama olayların dışından yargılara varmak kolay. Karar verici makamlar karar vermek zorundalar. 2002 yazı ve 2003 Mart'ı (Irak'ın işgal edildiği tarih) arasında müzakere edilmiş bir çözüm için çok sıkı çalıştık. Çözüm için BM'yi kullandık. Ama ironiktir ki, işgalden bir süre sonra bence ülkede işler yoluna girmişti.”

 Geleneklerinde var

 Gazeteci : Daha evvel bir röportajınızda “İşgal aldığım en zor karardı” demiştiniz. Hiç pişman olduğunuz bir karar ya da sonuç var mı?

Tabii ki... Savaş kararı almak çok zor bir şey, büyük bir sorumluluk. Eğer ben dönemin başbakanı Tony Blair'e “Bunu desteklemiyorum” deseydim, parlamento savaş karşıtı bir karar alabilirdi. Ve ben hükümeti terk etmek zorunda kalabilirdim. Çok çok zor bir karardı. Eşim ve 2 çocuğum savaşa karşıydı. Bu konuda çok tartıştık. Ama kamuoyu nezdinde bana çok sadık davrandılar. İnsanlar hayatını kaybettiği için pişmanım, hatalarımız yüzünden pişmanım... Kararı ben verdim ve bunun sorumluluğunu da üzerime almalıyım.

 İşgal döneminin sembol isimlerinden birisiniz... Sizi eleştirenler, aldığınız yanlış kararların Irak'taki, Suriye'deki kaosa neden olduğunu, hatta DEAŞ'ın kararlarınız yüzünden ortaya çıktığını söylüyor. Katılıyor musunuz?sorusuna ise şu cevabı veriyordu Jack Straw;

  “Bunu söylemek saçma. Çünkü DEAŞ daha önce oradaydı, El Kaide olarak. Bence Irak'taki kaosun nedeni El Kaide'nin, DEAŞ'ın kendisi. Ayrıca Irak'taki istikrarsızlık maalesef Suriye'deki istikrarsızlığı da besledi. Nuri el-Maliki Irak Başbakanı olduğunda başta fena işler yapmıyordu ama zaman geçtikçe mezhepçilik yapmaya başladı. Özellikle kuzeydeki Sünnileri dışladı, onlara yönetimde söz hakkı vermedi. Demokrasi “Kazanan hepsini alır” demek değildir. Demokraside evet, çoğunluk karar alır ama çoğunluğun azınlığa karşı önemli bir sorumluluğu vardır. Çoğunluk azınlığı ve kişisel hakları korumalıdır. Maliki bunu anlamadı. Ve bu dışlananlar cihatçılara katıldı. Tamamen farazi konuşuyorum, eğer 2003'te Irak'ı işgal etmeseydik, içeriden patlak veren bir devrim meydana gelebilirdi. Ya da çok kanlı bir iç savaş yaşanabilirdi, tıpkı Suriye gibi. Ama kesinlikle bunları bahane olarak söylemiyorum.”

Blair de ‘Pişmanım, özür dilerim' demişti

 Daha önce de Eski Başbakan Tony Blair günah çıkarmıştı.

 İngiltere Başbakanı Blair, "Irak'ta savaşa girme ve Saddam Hüseyin'i devirme kararı 10 yıllık başbakanlık süremde aldığım en zor, en önemli ve en acı karardı" demişti.

   İngiltere'nin Irak istilasına katılma süreciyle ilgili 06 Temmuz 2016 Çarşamba günü İngiltere'de açıklanan merkezinde yer alan eski Başbakan Tony Blair, Irak istilasına katılmanın 10 yıllık başbakanlığında aldığı en zor karar olduğunu belirterek, "Bu karar nedeniyle bugün bütün sorumluluğu, herhangi bir istisna veya mazeret olmaksızın kabul ediyorum." İfadelerine yer vermişti.

Raporla ilgili yaklaşık 2 saat süren basın toplantısı düzenleyen Blair, kendisini savunmuş, sesinin titrediği gözlenen Blair, askeri harekatta hayatını kaybeden İngiliz askerleriyle ilgili olarak, "Bilebileceğinizden veya inanabileceğinizden çok daha fazla üzüntü, pişmanlık ve özür ifade ediyorum." ifadelerini kullanmıştı.

 ‘En zor karardı'

  "Irak'ta savaşa girme ve Saddam Hüseyin'i devirme kararı 10 yıllık başbakanlık süremde aldığım en zor, en önemli ve en acı karardı." diyen Blair, "Bu karar nedeniye bugün bütün sorumluluğu, herhangi bir istisna veya mazeret olmaksızın kabul ediyorum." diye konuşmuştu. "İstihbarat değerlendirmelerinin yanlış olduğu ortaya çıktı, müdahale sonrası ortam, düşünüldüğünden hasmane, uzun ve kanlı oldu." ifadelerini kullanan Blair, "Aldığım kararları 13 yıl boyunca beraberimde taşıdım ve ömrümün geri kalanında da böyle yapacağım. Hayatımda, olanları yeniden yaşayıp yeniden düşünmediğim bir gün olmayacak.” dedi. Saddam Hüseyin'in tehdit teşkil ettiğinde ısrar eden Blair, Irak'la ilgili olarak aldığı kararların anlaşılması için 11 Eylül 2001 saldırılarından sonraki atmosferin hatırlanması gerektiğini kaydetti. Blair, "Yapamayacağım ve yapmayacağım şey, yanlış kararı aldığımızı söylemek olur. İnanıyorum ki doğru kararı verdim ve dünya bunun sonucunda bugün çok daha iyi ve çok daha güvenli.” görüşünü dile getirmişti.

 Sorumluluğunu kabul etmişti

  Chilcot Raporu'nda Irak müdahalesine yönelik dile getirilen bütün eleştirilere katılmasa da hepsi ile ilgili bütün sorumluluğu kabul ettiğini de dile getiren Blair, "Erteleme seçeneğim yoktu. Karar vermek zorundaydım. Saddam'ı, sicilini, rejiminin niteliğini düşündüm." ifadelerini kullanmıştı. Irak'ta hayatını kaybeden 179 İngiliz askerinin “boş yere” ölmediğini savunan Blair, "Bazı ailelerin bunun böyle olduğunu kabul edemeyeceğini ve etmeyeceğini biliyorum. Bu kararı aldığım için ve bu kararı dürüst olmayan yollarla aldığımı düşündükleri için beni asla affetmeyecekler olduğunu biliyorum.” diye konuşmuştu. Hazırlanması ve açıklanması 7 yıl alan 12 ciltlik Chilcot Raporu'nda Blair'in Bush'a 2001'den itibaren yolladığı özel bilgi notları ile telefon görüşmelerinin dökümü ilk kez açıklanmıştı. ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin 20 Mart 2003'teki Irak işgaline giden sürece ışık tutan özel mesajlarda, Blair'in daha 2002'nin başında askeri operasyonu gündeme getirdiği ve harekatın başlamasından 8 ay önce Bush'a "her halükarda yanında olma" sözü verdiği ortaya çıkmıştı.

  "En büyük teröristlerden biri de Blair"

 Irak harekatında hayatını kaybeden İngiliz askerlerinin bazılarının aileleri Blair'in yargılanmasını istedi. Ailelerin Chilcot Raporu'nun açıklanmasının ardından düzenlediği ortak basın toplantısında, harekat sırasında kardeşini kaybeden Sarah O'Connor adlı İngiliz vatandaşı "Dünyada bir tek terörist var ve dünyanın bunu bilmesi gerekiyor. Adı Tony Blair'dir, dünyanın en büyük teröristidir.” demişti. 25 ailenin katıldığı basın toplantısında konuşan bir başka asker yakını Pauline Graham da, "Tony Blair cinayetle yargılanmalı. Artık bundan kaçamaz.” ifadesini kullanmıştı. Ancak Tony Blair'in Irak istilasına giden süreçteki rolüne yönelik eleştiriler ve belgeler içeren Chilcot Raporu'nun herhangi bir yaptırım gücü bulunmuyor.