‘Siyonistler korku imparatorluğu kuruyor’
Siyonistlerin uygulama ve baskılarından bunalan BDS hareketi liderlerinden meşhur müzisyen Roger Waters, patladı. ‘İsrail'i eleştirdim diye Nazi ve anti-Semitik olmakla suçlanıyorum’ diyen Waters, İsrail'i eleştiren herkesin işlerini kaybetme korkusu içerisinde olduklarını söyledi.
Yeni Söz / Haber Merkezi
‘İSRAİL, FİLİSTİN'İ GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE YOK EDİYOR'
Terörist İsrail'in Filistinlilere yönelik uygulamalarını Güney Afrika'daki eski apartheid rejiminin siyahlara yönelik zulmüne benzeten ünlü müzisyen Roger Waters, ''Güney Afrika'da ırk ayrımcılığı uygulamanın yolu siyahi nüfusun bir çeşit otonomiye sahip olduklarını sanmalarından geçiyordu. Fakat bu sadece bir yalandan ibaretti. Filistin'de durum farklı değil ve oldukça insancıl bir topluluk gözlerimizin önünde yok ediliyor'' dedi.
‘YAHUDİ KORKUSU HASTALIK BOYUTUNDA'
“Çalıştığım film ve müzik endüstrisi İsrail'e karşı yükselen seslere karşı asla tahammül etmediğini kaydeden Waters, İndependent Gazetesi'ne verdiği mülâkatta “İsrail'i eleştirebilen sadece ben, Elvis Castello, Brian Eno, Manic Street Preachers ve birkaç kişi daha varız. ABD'de yaşadığım yerde benden başka bir tek kişi bile yok. Bu konuda çok sayıda insanla konuştum fakat hepsi hastalık boyutunda korkmuş vaziyetteler'' diyor.
‘BEN GERÇEĞİ GÖRDÜM SİZDE GÖRÜN'
Filistin'e bakışının 2006 yılındaki ‘Dark Side of the Moon' turunun sonunda İsrail'e düzenlenen bir seyahat esnasında değiştiğini anlatan ünlü sanatçı, Jenin, Ramallah ve Nablus gibi Filistin şehirlerini gezdiğinde iki topluluğun hayat standartları ile yaşama alanlarının birbirlerinden ne şekilde ayrıldığını ve Filistinli sanatçılarla görüştüğünde gerçeği görme fırsatı yakaladığını, bunun üzerine de İsrail'i boykot eden topluluğa katılma kararı verdiğini, bundan da asla pişman olmadığını söyledi.
KORKU İMPARATORLUĞU KURUYORLAR
Filistin'de yaşananlar sebebiyle İsrail'i boykot eden Amerikalı müzisyenlerin işlerini kaybetme korkusu yaşadıklarını kaydeden Roger Waters, "Eğer bunu yapacak olurlarsa kariyerleri fazla uzun sürmez. Bu yüzden konuşamıyorlar” dedi.
“Eğer herhangi biri ortaya çıkıp yüksek ses ile bu konuda eleştiride bulunacak olursa kariyerlerinin sürmeyeceğini biliyorlar. Yok olacaklar. Umuyorum ki, varlığımız onlara cesaret versin ve ayağa kalkıp bize katılsınlar, çünkü buna ihtiyacımız var çağrısı yapan Waters, Geçmişte Vietnam savaşına karşı gelmeleri için çağrıda bulunduğumuz öteki müzisyenlere ihtiyaç duyduğumuz gibi” diye ekliyor.
FİLİSTİNLİLER BU ŞEKİLDE AYAKTA KALAMAZ
''Güney Afrika'da ırk ayrımcılığı uygulamanın yolu siyahi nüfusun bir çeşit otonomiye sahip olduklarını sanmalarından geçiyordu. Fakat bu sadece bir yalandan ibaretti. Filistin'de durum farklı değil. Var olan mevcut durumu ile kendilerini yönetmeleri, kendi kanunları ile yaşamaları ve çocuklarını büyütmeleri, bir sanayi kurmaları imkânsız. Tarihi, parlak zekâlı, sanatsal ve oldukça insancıl bir topluluk gözlerimizin önünde yok ediliyor''
ROGER WATERS VE DÜŞÜNCELERİ
Amerika'da yaşayan İngiliz asıllı müzisyen Roger Waters'ın babası Eric Waters 1944 senesinde, henüz 31 yaşındayken İtalya-Anzio'da Nazilere karşı savaşırken öldürülür. Babasının cenazesine dahi ulaşılamayan Roger, bugün kendisinin Nazi ve anti-Semitik olmakla suçlanmasını traji-komik buluyor.
Pink Floyd'un yıldızı olan Roger Waters, 2006'da İsrail'de verdiği konserde gerçeklerle yüzleşiyor. 60 bine yakın kişinin takip ettiği ancak Arapların alınmadığı konserde yaşadıkları Waters'i dehşete düşürüyor. İsrail'in adaletsiz ve zalim uygulamalarından nefret eden müzisyenin gelini de bir Yahudi.
2006'da Türkiye'de bir konser veren Roger Waters, 17 yaşında iken Beyrut'a yaptığı yolculuk sırasında kaza geçirip yaralandığını, o sırada kendisine Müslüman bir ailenin yardım ettiğini ve bundan çok etkilendiğini anlatmıştı.
Filistinlilere uygulanan zulmü 10 yıl önce İsrail'de verdiği konser sırasında fark ettiğini anlatan Waters, Arapların konsere alınmamasından dolayı büyük hayal kırıklığı yaşadığını belirtiyor. Bugün ise kendisi İsrail'in herhangi bir yerinde konser vermeye karşı çıkıyor. “O zamanlar ben olayın pek farkında değildim, bugün ise sanatçılar daha farkındalar” diyor. Özellikle sözünü ettiği bazı sanatçıların kendi tarafında olduğunu diğerlerinin ise kendilerini düşündüğünü, bazılarının ise politika ile müziğin ayrı tutulması gerektiğini söylediklerini aktarıyor. Waters ise bu ayırımı kabul etmiyor. İşgale karşı savaşmakta kararlı ve ortada ayrımcı bir devlet olduğunu görüyor.
Neden başkaları değil de İsrail sorusuna şöyle cevap veriyor: “Güney Afrika'da zulümler yaşanırken ve pek çok kişi buna karşı çıkarken o zamanlar kimse başka mezalimler dururken neden Güney Afrika demiyordu, şimdi neden İsrail diye soruyor? Çünkü Filistin'de de bazı şeyler düzeltilebilir ve değişiyor tıpkı Güney Afrika'daki gibi”
Waters'ın son yıllarda yazdığı tüm şarkılar genel olarak savaş karşıtı politik görüşlere sahip.
Özellikle genç Yahudilerin kendisine Mars'dan gelen biri gibi muamele ettiğini söyleyen Eaters, Amerika'nın İsrail büyükelçisi Ron Dermer ile yaptığı telefon konuşması çabasını şöyle aktarıyor: “Belki de benim fikirlerimi değiştireceğini düşündü. Görüşmemiz bir pitbull ile konuşmaya çabalamak gibi geçti.” Siz ona ne dediniz sorusuna ise “O hemen bana ‘Hey biz hepimiz barış istiyoruz' dedi. Ben de barışı biz yapabilirsek bu harika olur' dedim. O da bana ‘hemen barış yapabiliriz, eğer karşı taraftan konuşabilecek tek bir kişi çıkarsa' dedi. Yani tek yaptıkları Filistinlileri suçlamak. Başka da bir şey yapmak istemiyorlar”
‘Bildiğim şu ki, ne olursa olsun, hangi savaşta bombalar çocukların üstüne hangi taraftan atılıyor ve öldürüyorsa onun karşı tarafında olduğumu biliyorum' diyen ünlü müzisyen Amerika'da yaşıyorum bu yüzden terör savaşına da şiddetle karşıyım özellikle de drone savaşlarına. Yıllar önce yazdığım, İsrail taraftarı bir grup olan AIPAC hakkındaki yazıda: İki yıl önce Netanyahu AIPAC ile görüşürken konuşmasında BDS'den 17 defa bahsetti. Ondan önce ise hiçbir yerde hiç kimseye bahsetmemişti. Bu büyük bir değişim” diyor.
.jpg)
