VF kat sol
VF kat sağ

Sözde ‘aydın’ ihtiyar heyeti PKK'yı kanamıyor

Sözde ‘aydın’  ihtiyar heyeti PKK'yı kanamıyor
Haber Tarihi : 04 Eylül 2015 08:39:02
Son Güncelleme Tarihi : 00 00 0000 00:00:00

PKK'nın çok sayıda askeri polisi şehit etmesine sessiz kalan sözde aydınlar, Cemaat'e yönelik operasyonlara tepkileri sürüyor.

Kendisini aydın olarak gören bu ihtiyar heyeti, PKK'ya karşı sessiz

Aralarında Can Dündar, Cengiz Çandar, Ertuğrul Günay gibi isimlerin de bulunduğu 180 sözde aydın, Fethullahçı Terör Örgütüne finansman sağlayan Akın İpek'in şirketlerine yönelik operasyonları kınamak için bildiri yayımladı.

Kendisini aydın olarak gören bu ihtiyar heyeti, onlarca polisi askeri kalleşçe pusu kurarak şehit eden, doğudaki okulları yakıp yıkan, iş makinelerini kullanılamaz hale getirerek yatırımları baltalayan PKK'ya karşı sessiz. Hemen her şeyden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sorumlu tutan sözde aydınlar, İpek grubuna yönelik operasyonu da Erdoğan'ı suçlamak için kendilerine malzeme yaptılar.

İşte sözde aydınların bildirisi;

Hitler Almanya'sı 2015

Tek Adam olma umudu tükenince ve 17-25 Aralık'ın ortaya dökülmesi kaçınılmazlaşınca, oyunun son perdesi başladı. 1 Eylül Dünya Barış Günü, Koza İpek Holding'in firmaları, sahibinin evi, İpek Üniversitesi sabah saatlerinde arandı. AA'nın bildirdiği gerekçe: “Teröre finansman sağlamak.”

İroni korkunç: Aynı gün, Holding'in Bugün Gazetesi, “IŞİD'e Silah Malzemeleri Akçakale'den” manşetiyle çıkınca, Kanaltürk ve Bugün TV polis tarafından ‘örgüte destek' suçlamasıyla basıldı.

Cumhuriyet Gazetesi de, ‘İşte Erdoğan'ın yok dediği silahlar' manşetiyle MİT TIR'ları skandalını açıklayınca Can Dündar, “Hesabını verecek; yanına bırakmam” diyen Erdoğan'ın ‘devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk' suçlamasına muhatap olmuş, 2 müebbet ve 42 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalmıştı.

Şimdi sırada, topun ağzında Aydın Doğan Grubu olmak üzere, yandaş olmayıp biat etmeyen başka holdingler ve bağımsız medya organları (Taraf, Cumhuriyet, Sözcü) dizilmiş vaziyette. Oynanan ve sürdürülmek istenen oyunlar ortaya dökülmesin diye Erdoğan rejimi son kozlarını bütün şiddetiyle oynuyor.

Bu filmi başkaları daha evvel yaşadı. Önceleri inanmış bir Nazi Partisi seçmeni olan Alman ilahiyatçı Martin Niemöller 1946'da şöyle anlatmıştı: “Naziler önce komünistler için geldiler, bir şey demedim çünkü komünist değildim. Sonra Yahudiler için geldiler ve bir şey demedim çünkü Yahudi değildim. Sonra sendikacılar için geldiler ve bir şey demedim çünkü sendikacı değildim. Sonra Katolikler için geldiler ve bir şey demedim çünkü Katolik değildim. Ve sonra benim için geldiklerinde ise çevremde benim için bir şeyler diyecek kimse kalmamıştı.” Biz bu filmi yaşamadık, görmedik, ama çok iyi biliyoruz. Türkiye'ye yaşatmayacağız