Tiyatro Keyfi, yeni sezonda farklı şehirlerde tiyatroseverlerle buluşmayı hedefliyor

Tiyatro Keyfi, yeni sezonda farklı şehirlerde tiyatroseverlerle buluşmayı hedefliyor
Haber Tarihi : 30 Ekim 2021 11:12:47
Son Güncelleme Tarihi : 29 Ekim 2021 09:16:01

- Yönetmen ve oyuncu Kemal Başar: - "Biz hem eserlerimize güveniyoruz hem de seyirciye güveniyoruz. Seyirciye güvenmezsek tiyatro yapamayız, sac ayaklarından biri tiyatro" - "Tiyatroyu ticaret diye düşünmeyin sakın, tiyatro bir amme hizmetidir. Ben 35 yıllık tiyatrocuyum, tiyatro yapmadan duramam, arkadaşlarım da öyle" - "Yurt dışı operasyonlarımıza başlayacağız ama dünyanın bir rahatlamasını bekliyoruz. Seyircinin tekrar güvenmesi lazım. Sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada seyirci kapalı yerlere yeni yeni giriyor" - "Tiyatro, oyunculuğun er meydanıdır. Tiyatro yapamayana oyuncu denmez. Ayrıca oyuncuların hayal kırıklığına ve yenilgiye hazır olmaları gerekir. Geceden sabaha ünlü olan çok az kişi vardır dünyada"

İSTANBUL (AA) - AHMET ESAD ŞANİ - Tiyatro Keyfi Sanat Yönetmeni Kemal Başar, eserlerine ve seyirciye güvendiklerini belirterek, farklı şehirlerde daha fazla oyunu izleyiciyle buluşturmak için çalıştıklarını söyledi.

Yeni sezonda Amy Winehouse müzikali "Bana Amy De", "Ted Bundy" ve "Öylesine Hikayeler" adlı oyunlarını izleyiciyle buluşturmaya devam eden Tiyatro Keyfi, aralıkta "Cyrano de Bergerac-Rock" kabaresini, ocakta ise Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla sahnelenecek "Tut Elimden Rovni" adlı eseri seyircilerle buluşturacak.

Tiyatro Keyfi, Ankara'da AST Bilkent Sahne, İstanbul'da Gayrettepe Kats Sahne ve Bursa'da Çeksanat Görükle Kültür Merkezi'nde sahnelediği oyunlarını, farklı şehirlerde de izleyiciyle buluşturmayı hedefliyor.

Kemal Başar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu sene sezona hızlı bir giriş yaptıklarını, farklı şehirlerde daha fazla oyunu izleyiciyle buluşturmak için de çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi.

Başar, ödüllü oyuncuların ve başarılı tasarımcıların yer aldığı ekipleri sayesinde oyunların düzenli olarak izleyiciyle buluştuğunu, şu an için 3 şehirde sahnelenen 5 oyunun programlarında yer aldığını kaydetti.

Sezona en kuvvetli başlayan tiyatrolardan olduklarını ifade eden Başar, "Çünkü tiyatrolar gişeye çıkmaya korkuyor, seyircinin ne olacağı belli değil. Biz hem eserlerimize güveniyoruz hem de seyirciye güveniyoruz. Seyirciye güvenmezsek tiyatro yapamayız, sac ayaklarından biri tiyatro." diye konuştu.

- "Seyircinin ilgisinden memnunuz"

Seyirciler için maske ile tiyatro seyretmenin zor olduğunu, fakat tiyatroyu özleyen seyircinin de fedakarlık yaptığını dile getiren Başar, şöyle devam etti:

"Tiyatroyu ticaret diye düşünmeyin sakın, tiyatro bir amme hizmetidir. Ben 35 yıllık tiyatrocuyum, tiyatro yapmadan duramam, arkadaşlarım da öyle. En üst düzeyde yapmaya çalışıyoruz tiyatroyu ve seyirciye götürüyoruz, onlar da katılıyorlar. Ancak maskeyle ne güldükleri ne de ağladıkları belli olmuyor. Ayrıca önemli olan seyircinin birbirini etkilemesidir. Yan yana, nefes nefese olmasıdır, tiyatronun en önemli yanı. Hatalar yapılır, o hatalar çok önemlidir. Yani o an olur biter ve seyirciyle birlikte yaşanır, orada bir dünya kurulur. Tabii maskeyle 1-2 saat tiyatro seyretmek kolay değil ama seyircinin ilgisinden memnunuz."

Kemal Başar, tiyatro sektörünün yaşadığı zorluklara da değinerek, belediyelerin ve bütün kurumların bu dönemde daha fazla oyun almaları, çok sayıda sektör çalışanının ve genç oyuncuların da desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Özel tiyatroların sadece gişe geliriyle ayakta kalmalarının mümkün olmadığına işaret eden usta oyuncu, "Kültür, sanat, bilim bunlar destek görmedikleri coğrafyalardan uzaklaşırlar. Evet destek sadece devletten beklenmez. Ülkemizin geleceği için, yarınlar için, çocuklarımız için, gençlerimiz için, bilim, kültür ve sanata destek verilmesi gerekir. Ülkenin yarınları için sermaye sahiplerinin de destek vermesi gerekir." değerlendirmesini yaptı.

- "Tiyatro salonları en güvenli yerlerdir"

Bugüne kadar yurt içinde ve yurt dışında pek çok oyunun sahnelenmesine katkıda bulunduğunu anlatan Başar, salgın tedbirleri nedeniyle özellikle yurt dışındaki organizasyonların ertelendiğini, tekrar imkan olması halinde Londra, Amsterdam, Çek Cumhuriyeti ve Polonya gibi çeşitli yerlerde oyun sahnelemek istediklerini ifade etti.

Londra'dan başlayan bir turneyle 2011'de hayatını kaybeden şarkıcı Amy Winehouse'un son 3 gününü anlatan "Bana Amy De" müzikal oyununu farklı şehirlerde sahnelemeyi planladıklarını anlatan Başar, şunları aktardı:

"Yurt dışı operasyonlarımıza başlayacağız ama dünyanın bir rahatlamasını bekliyoruz. Seyircinin tekrar güvenmesi lazım. Sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada seyirci kapalı yerlere yeni yeni giriyor. Bugüne kadar, tiyatro salonunda pandemiye yakalanmış bir kişi duydunuz mu? Tiyatro salonları en güvenli yerlerdir. Oturma düzenine uyulur. Bir de tiyatroda seyirci yüz yüze oturmaz, yan yana oturur. Tiyatro salonlarında pandemiye yakalanmış bir kişi yok. Korkmadan gelmeleri gerekir."

- "Tiyatro, oyunculuğun er meydanıdır"

Genç tiyatroculara tavsiyelerde bulunan Başar, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Tiyatro, oyunculuğun er meydanıdır. Tiyatro yapamayana oyuncu denmez. Ayrıca oyuncuların hayal kırıklığına ve yenilgiye hazır olmaları gerekir. Geceden sabaha ünlü olan çok az kişi vardır dünyada. Ben kendime her zaman 'Yeteneksizsin sen Kemal, senin çok çalışman lazım.' derim. Öğrencilerime de aynı işte söylerim. Bu yeteneksiz 80'e yakın oyun yönetti, 100 küsur oyun oynadı, 70-80 oyunda başrol oynadı. Yetenek hiçbir şeydir, her meslek için öyle. Yüzde ellisi çalışmaktır, yüzde ellisi akıldır her meslekte. Yetenekli olmayı bir tarafa bıraksınlar. Yatkınlar, yetenekliler ki bu mesleğin içindeler. Ama emek vermeliler, her zaman zafer yok. Benim hayatımın en az yarısı başarısızlıktır. Yenilgilere hazır olmayı, asla dükkanı bırakmamayı öneririm onlara."

Kemal Başar, dijital platform ve kanalların oyuncular için çok önemli bir kapı haline geldiğini, televizyon dizilerinin azalması ve sinema salonlarının uzun süre kapalı kalması nedeniyle oyuncular için pastanın daraldığı yorumunu yaparak, "Ancak iyi olanlar, dedikodu yapmayanlar ve kendileriyle yarışanlar kalabilecek sektörde. Gözlerini açsınlar, çalışsınlar. Oyunculuğun şaklabanlık olmadığını, gerçek bir meslek olduğunu oyuncuların anlatabilmesi gerekir. Ciddi çalışmaları ve mesleğe saygı duymaları gerekir. Ün ve para gelir, her meslekte gelir, önce o mesleği iyi yapabilmek gerekir." ifadelerini kullandı.