Yurt dışından ünlü sanatçılar, operanın seçkin eserlerini İstanbul izleyicisi için yorumladı
Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni tenor Murat Karahan, "13. Uluslararası İstanbul Opera Festivali"nin oluşturduğu havaya ilişkin, "Bu sıcak yaz günlerinde Haliç'in bu keyifli, serin ortamında, hem bu güzel doğa hem de arkada gördüğünüz gibi opera sanatının en güzel örneklerinden bir tanesini, çok değerli sanatçı ekibiyle yaşamak bir ayrıcalık oldu bizim izleyicimiz için." dedi.
Festivale ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Karahan, etkinliğin dolu dolu geçtiğini belirterek, "Muhteşem bir gala konserle başladık. Sonra hava muhalefeti sebebiyle içeriye aldığımız Tosca temsili, muhteşem kapalı gişe bir temsildi. Birkaç gün önce IV. Murat temsilimiz vardı. İstanbul izleyicimizin büyük bir teveccühü var festivalimize. Bu sıcak yaz günlerinde Haliç'in bu keyifli, serin ortamında, hem bu güzel doğa hem de arkada gördüğünüz gibi opera sanatının en güzel örneklerinden bir tanesini, çok değerli sanatçı ekibiyle yaşamak bir ayrıcalık oldu tabii bizim izleyicimiz için." diye konuştu.
- "Tosca'da da, Carmen'de de kendi prodüksiyonumuzu gerçekleştiriyoruz"
Murat Karahan, uluslararası festivalleri dünyadaki örnekleri gibi yaptıklarının altını çizerek, şu bilgileri verdi:
"Bazı yanlış anlaşılmalar oluyor. Uluslararası festival deyince dünyadaki bir opera topluluğunu buraya getirmek gibi anlaşılıyor ama dünyadaki hiçbir opera festivali, Arena olsun, Salzburg olsun, Bregenz olsun, Bayreuth olsun, bunlar hiç bu şekilde çalışmıyor. Kendileri yüksek seviyede prodüksiyonlar yapıp, sonra yurt dışından iyi kalitede solist ve şefleri davet ediyorlar. Biz de muhteşem Tosca temsilimizde de, Carmen'de de kendi prodüksiyonumuzu, kendi imkanlarımızla İstanbul operasının çok değerli orkestrası, korosu ve Vincenzo'nun muhteşem rejisiyle gerçekleştiriyoruz. Carmen rolüne de özellikle bu rolde Avrupa'da son zamanlarda adı çok duyulan, hatta ünü Metropolitan operaya kadar ulaşmış, Ramona Zaharia'yı davet ettik. Gerçekten muhteşem bir performans sergiledi."
Festival vesilesiyle Türkiye'ye gelen yabancı sanatçılara İstanbul'un tarihi güzelliklerini görme fırsatı sunduklarını da dile getiren Karahan, "Tabii ki imkanlar dahilinde, onları tarihi ve turistik yerlerde gezdiriyoruz. Onlar da paylaşım yapıyor. Bu çok önemli. Mesela Tosca'ya gelen Angela Gheorghiu dünyanın belki de yaşayan en önemli sopranolarından biri. (Sosyal medyadaki) Son dört paylaşımına bakarsanız, İstanbul Opera Festivali ve Tosca var. Doğal olarak Angela'nın paylaşımlarından onun bütün takipçileri dolaylı olarak İstanbul'u ve bu buradaki prodüksiyonu görüyor. İşte bu, ülkemizin tanıtımı için de tarihi ve turistik yerlerimizin tanıtımı için de çok önemli." ifadelerini kullandı.
- Festival "Saraydan Kız Kaçırma" ile sona erecek
Karahan, festivalin Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek "Saraydan Kız Kaçırma" temsiliyle sona ereceğini kaydederek, şunları söyledi:
"Gelecek sezon için birçok projemiz şimdiden hazır. Bundan sonra Bodrum Bale Festivali var. Hemen akabinde, eylül ayının başında da Aspendos Opera ve Bale Festivalimizi başlatıyoruz. Yine festivallerimiz her sene olduğu gibi dolu dizgin gidiyor. Biz pandemi şartlarında bile, minimalize ederek de olsa festivallerimize hiç ara vermedik, devam ettik. Şimdi artık topyekun bir şekilde festivallerimize dönüş yaptık. Zaten hem Efes'te hem burada, hem Bodrum Kaleiçi'nde etkinliklerimizi yapıyoruz. Seyircimizin büyük teveccühü var. Biletlerimiz çok kısa sürede bitiyor. Burada da Bodrum Bale Festivali'nde de Aspendos Festivali'nde de aynı şekilde oldu."
Bodrum ve Aspendos'taki festivale yabancıların yoğun ilgisine işaret eden Karahan, "Aspendos'ta çok ciddi bir yabancı katılımı oluyor. Antalya'yı tercih eden birçok turist, bizim oradaki opera-bale temsillerimize gelip katılıyor. Bodrum'da ise yerli turist de çok fazla olduğu için izleyici kitlesi daha karışık." dedi.
13. Uluslararası İstanbul Opera Festivali 30 Temmuz'da sona erecek.
