10 Mart 2018

10 Mart'ta aslında ne oldu?

10 Mart 1881:Ermenilerin Sivas'ta İsyan Çıkarması

Rusya ve diğer Avrupa devletlerinin kışkırtmaları ve büyük çapta yardımlarıyla 1886'da Ermeniler İsviçre'de "Hınçak" gizli cemiyetini kurdular. Günümüzde olduğu gibi, büyük ekseriyette oldukları, Rusya'nın sınırlan dâhilindeki Ermenistan'da hiçbir faaliyette bulunmayan Ermenilerin hedefi Osmanlı Devletiydi. İngiltere ve Rusya gibi devletlerin uşaklığını ve maşalığını yapmakta kusur etmemeye çalışıyorlardı.

Gizli cemiyeti kurduktan sonra Avrupa'daki Ermeni zenginlerden para topladılar. Daha sonra Osmanlı sınırlarında yaşayan zengin Ermenilerden zorla maddî yardım aldılar.

Avrupa'da yetişen anarşist Ermenilerle, Rusya'daki Ermeniler peyderpey Osmanlı topraklarına sızarak çalışmalara başladılar. Neticede Anadolu'da isyanlar başladı.

Sivas'taki isyanda duruma hâkim olan emniyet kuvvetleri olaylara karışanları tutukladılar.  Bunlar yargılanarak 10 Mart 1881 tarihinde 15 kişi, iki ay ile bir yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldılar. Bu arada İngiltere Başkonsolosu Vekili M. Richards, Ermenilerin avukatlığını yaparak savcıyı ve valiyi görevden aldırmak için Babıali'ye baskı yaptı. Bu baskılar uzun bir süre devam etti. İngiliz Büyükelçiliği'nin Babıali üzerindeki sözlü ve yazılı ağır baskıları sonucunda Sivas Valisi İsmail Hakkı Paşa görevinden alındı. Böylece Sivas Ermenilerinin istediği olmuştu. Babıali İngiliz baskısına boyun eğmiş ve Sivas savcısını ve valisini feda etmek zorunda kalmıştı. (Birol,2009:97)

İngiltere, Fransa ve Rusya zaman zaman Berlin Muahedesinin 61. Maddesinin yürürlüğe konulması için baskı yapıyorlardı. Fakat Abdülhamid Han bütün baskıları göğüslüyor ve sonuçsuz bırakıyordu.

Sultan Abdülhamid Alman Büyükelçisine, 61. Maddeyi yürürlüğe koymaktansa ölmeyi tercih ettiğini söyleyerek bu husustaki kararlılığını açıkça ortaya koymuştur.

Abdülhamid Han'ın Ermeni isyanlarını bastırmada ilk yaptığı iş, meseleyi fazla büyütmemek olmuştur. Zaten Ermenilerin istedikleri de meselenin, Osmanlı Devleti tarafından en mühim bir mesele gibi ele alınmasını sağlayarak Avrupa devletlerinin dikkatlerini çekmekti.

Abdülhamid Han Ermenilerin karışıklık çıkardıkları yerlerde, orduyu hadiselere müdahale ettirmeksizin karışıklığın ahâli tarafından bastırılması için çalışmış ve bunda da muvaffak olmuştur.(tarihsayfası:2018)