14 Şubat 2018

14 Şubat'ta aslında ne oldu?

14 Şubat 1924: Şeyh Said İsyanı

Dönemin Derin Devlet Odakları 14 Şubat tarihinde Şeyh Said isyanını ülkenin gündemine armağan edivermişlerdir.

Kışkırtılan isyan, plânın 1. evresidir. Müteakiben isyan gerekçe gösterilerek Takriri Sükun Kanunu çıkarılıp İstiklal Mahkemeleri kurulmuş, her geçen gün büyüyen muhalefet bu konjonktürden yararlanılarak tasfiye edilmiştir.

Esasen Şeyh Said isyanına, ‘Doğuda 1924-1938 yılları arasında çıkan 18 isyandan'  farklı bir misyon yüklemek tãrihin ideoloji haline nasıl getirildiğinin bariz bir misalidir. Daha uzun süren bu Doğu isyanlarından hiçbirinin adı bile bilinmezken Şeyh Said İsyanı'nın bir kırık plak gibi sürekli tekrarlanması toplum mühendisliğinin günümüze yansıyan akisleridir.

İsyanı, ‘rejime karşı bir başkaldırı' olarak gösteren resmî söylemin dışında olayın ‘bir Kürt bağımsızlık hareketi olduğunu, asıl amacın siyãsî ve millî haklar elde etmek'  olduğunu müdafaa edenler de mevcuttur.

Mete Tunçay, İsyanın nasıl bir tasfiyeye dönüştürüldüğünü şöyle anlatır:Takrir-i Sükûn Kanunu geliyor ve muhalefetin kurduğu Terakki Perver Fırka'nın canına ot tıkanıyor. Üniformayı çıkaranlar tasfiye ediliyor. İsmet Paşa  “Hayır bunlarla böyle mücadele edilemez. Zaten asıl mesele sadece o başkaldıran Kürtler değil. Asıl mesele, o havayı yaratan İstanbul'daki soysuz aydınlardır” diyor. (Tunçay,2010)