16 Ocak 2018

16 Ocak'ta aslında ne oldu?

16 Ocak 1946: 1946 yılı başında çok partili hayat geçilmişti ama Milli Şeflik Rejiminin kırbacı DP'li politikacılar tarafından ülkedeki çok partili hayata destek veren basın yayın organları üzerinde de ağır bir baskı oluşturmaktaydı.

Vatan, Yeni Türkiye, Tasvir, Yeni Mersin Gazeteleri hükümete karşı saldırgan tenkitlerde bulunmak suçundan mahkemeye verilmişti. “16 Ocak 1946 günü sendikaların tamamı , altı gazete ve dergi süresiz kapatılmıştı.” (Karpat,1996:153)     

Ülkeyi idare edenler hakkında söylenmiş her türlü söz ‘Meclis'in manevi şahsiyetini tahkir' kapsamına sokuluyor, basın ve gazete sahipleri ceza üzerine ceza alıyorlardı. “Karı koca Serteller, Tan gazetesi yazarı Cami Baykurt ve matbaacıları Halil Lütfi yaklaşık bir yıla varan mahkumiyetlere çarptırılmışlardı.” (Toker,1970:151)     

Saffet Ulusoy, o günlerde basına karşı uygulanan baskıyı şöyle anlatır. Tam istibdat devri uygulamaları ile karşı karşıyaydık.  Haber alma özgürlüğü bile kısıtlanır durumdaydı.Demokrat Parti'nin  çıkardığı gazetelerin satılması ve dağıtılması  yasaktı. (Ulusoy,2005:180)

“İzmir'de Adnan Menderes'in yaptığı konuşmayı yayınlayan gazeteciler elleri kelepçelenerek hapsediliyor”,(Toker,1970:277) “Konuşmayı yayınlayan Tasvir, Yeni Sabah ve Gerçek gazeteleri süresiz kapatılıyordu.” (Toker,1970:179)     

Atom Gazetesi sahibi İhsan Yurtoğlu hükümet aleyhinde yazdığı bir yazıdan dolayı dokuz ay ceza alıyor, “Mustafa Kemal'in Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hikmet Bayur, yazdığı bir yazıdan dolayı kovuşturmaya tabi tutuluyordu.”  (Ağaoğlu Samet,1993:228)    

Pek tabiî ki bir suç ve zulüm makinesi olarak çalışan Şeflik bürokrasisinin kırbacı en çok savunmasız halk kitlelerinin sırtında şaklıyordu. Bütün idare mekanizması, polisi, jandarması, hatta muhtar ve korucusu ile Demokrat Parti'yi baskı altına almış eziyorlardı.Halk, CHP iktidarının bu ceberrut tutumundan bıkmış, usanmış, sabırla intikam alacağı günü beklemeye başlamıştı.” (Ahmad,1999:135)     

HAZIRLAYAN: HÜSEYİN YAĞMUR