16 Kasım 2018

17 Kasım 1924:Cumhuriyet Döneminin İlk Muhalif Partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın Kurulması

17 Kasım 1924:Cumhuriyet Döneminin İlk Muhalif Partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın Kurulması

Anadolu Hareketi kurmayları arasındaki doku uyuşmazlığından kaynaklanan ‘yarılma' ile ortaya çıkan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulduğunda takvimler 17 Kasım 1924'ü gösteriyordu. Yani Cumhuriyet'in ilanından sonra neredeyse bir yıl olmuştu.

“Bir zamanlar Mustafa Kemal'in sağ kolu ve Başbakanı olan Rauf Bey, yine eski Başbakanlardan Refet Paşa, Ankara ile İstanbul'daki yabancı elçilikler arasında irtibat vazifesi gören Dr. Adnan Bey, Türkiye'nin en ünlü ordu komutanlarından Kazım Karabekir Paşa, Dahiliye eski Nazırı İsmail Canbulat Bey,” (Toynbee,2000:104) muhalif partinin kurucuları arasındaydı. TPCF adını alan ve liberal bir gazetecinin “'garip ve acı veren bir diktatörlük altında yaşayan ülkede özgürlükten yoksun olarak doğan çocuk' olarak ifade ettiği partiye Ali Fuat Cebesoy gibi eski subaylar liderlik ediyordu.” (Ahmad,1999:74)

17 Kasım'da T.C.F.'nin kurulmasının hemen ardından devrin Başbakanı İnönü tarafından bütün ülkede sıkıyönetim ilanı teklif edilmiş ancak bu teklif, Meclis tarafından reddedilmişti. Karar vericiler bu sefer işi şansa bırakmamışlar, muhalefetin partileşmesinden üç ay sonra 14 Şubat tarihinde Şeyh Said isyanını ülkenin gündemine armağan edivermişlerdir.

Kışkırtılan isyan, plânın 1. evresidir. Müteakiben isyan gerekçe gösterilerek Takriri Sükun Kanunu çıkarılıp İstiklal Mahkemeleri kurulmuş, her geçen gün büyüyen muhalefet bu konjonktürden yararlanılarak tasfiye edilmiştir.

17 Kasım 1930: Serbest Laik Cumhuriyet Fırka'nın Kapatılması

Ülkenin hangi şartlarda Serbest Fırka'nın kurulması zeminine geldiği konusundaki görüşler daha ziyade ‘halkın içine düştüğü derin yoksulluk' gerçeği üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Yeni rejimin kurulmasının ardından yedi yıl geçmesine rağmen Türk halkının ekonomik durumunda ve hayat şartlarında hiçbir iyileşme gerçekleşmemiştir. Aksine yoksul Anadolu halkı şimdi de yeni rejimin varlık vergisini ödemekte, rejime adeta sponsorluk yapmaktadır.

1930'lara gelindiğinde Anadolu halkının devleti sadece asker gönderme ve vergi verme mükellefiyetiyle tanıdığı, bunun dayanılmaz bir hal aldığı en yetkili ağızlardan dahi artık açıklanmaktadır. Mustafa Kemal, o günlerde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği vazifesinde bulunan Hasan Rıza Soyak'a, taşıdığı ruh halini şu çarpıcı cümleyle özetler: “Bunalıyorum çocuk. Görüyorsun, her gittiğimiz yerde şikayet ve dert dinliyoruz. Her taraf derin bir yokluk, maddi ve manevi perişanlık içinde.” (Yetkin,1997:34) 

Ne var ki Devletin demokrasiye tahammülü 95 gün kadar sürmüş, 8 Ağustos 1930 günü kurulan ‘Serbest Laik Cumhuriyet Fırka' 17 Kasım 1930 günü kapatılmıştır. Böylece Türkiye, yeniden çok partili hayatın başladığı 1946 yılına kadar 16 yıl sürecek kesif bir tek parti yönetimine yelken açmıştır.

17 Kasım 1937: Atatürk'ün Dördüncü Umumî Müfettişliğini Ziyareti

M. Kemal'in Cumhurbaşkanı, Mareşal Fevzi Çakmak'ın da Genelkurmay Başkanı sıfatıyla katıldıkları 4 Mayıs 1937 tarihli bakanlar kurulu toplantısında alınan bir kararla da, Dersim'i tedip (uslandırma) ve tenkil (sürgün ve yok etme) emri verildi.İhsan Sabri Çağlayangil'in, “Dersimliler mağaralara kaçmıştı.

Fotoğraf, Atatürk'ün kumanda merkezi Elazığ'daki Dördüncü Umumî Müfettişliği'ni 17 Kasım 1937'deki ziyareti esnasında çekilmiş. Atatürk'ün yanında Dersim harekatının komutanı Abdullah Alpdoğan var. Atatürk Pertek'e hareket ederek Murat Nehri üzerindeki Singeç Köprüsü'nü açmış, buradan Pertek'e geçmiş, ardından da Elazığ'a geri dönmüştü. Bu konuda önemli bir belge Trabzon'da bulunuyor. Atatürk'ün Trabzon'a geldiğinde kullandığı ve şimdi Atatürk Müzesi olan köşkün ikinci katında bir duvara asılı olan Türkiye haritasının üzerinde şöyle yazıyor: “Dersim (Tunceli)'de zuhur eden isyanda askeri durumu gösteren taktik işaretler bizzat Atatürk tarafından çizilmiştir.” Haritada Tunceli'nin üstünde çeşitli işaretler ve noktalar bulunuyor. (Oğur,2009)

17 Kasım 1997: Fazilet Partisi'nin Kurulması

21 Mart 1997'de Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, Refah Partisi'nin laikliğe aykırı eylemleri nedeniyle kapatılması için Anayasa Mahkemesi'nde dava açmıştı. Anayasa Mahkemesi'ndeki dava sürerken, 17 Kasım 1997'de Fazilet Partisi kurulmuştu .Mahkeme, 1998'de Refah Partisi hakkında kapama kararı verdi ve Erbakan ile aralarında Şevket Kazan gibi isimlerin de bulunduğu yöneticileri için siyasi yasak getirildi.

Partinin kapatılmasından sonra Refah Partisi milletvekilleri, Fazilet Partisi'ne katılmıştı. Yargıtay Başsavcılığı, 7 Mayıs 1999'da Fazilet Partisi hakkında da kapatılan Refah Partisi'nin devamı olduğu gerekçesiyle dava açmıştı.