18 Mart 2018

18 Mart'ta aslında ne oldu?

18 Mart 1931: Türk Ocakları'nın Kapatılması

Türk Ocakları kapatılmış, ismi değiştirilmiş, bütün malları Cumhuriyet Halk Partisi'ne devredilmişti.

Cumhuriyetin en büyük korkusu padişahlığa ve halifeliğe tekrar dönülmesi idi. Bu yüzden ülkedeki her türlü siyasi oluşumu kontrol altına almak istiyordu. Devlet de, din de, basın da, gençlik de devletin sıkı denetimi altında olmalıydı.

Türk Ocaklarının tüzüğü bu amaca hizmet edecek şekilde değiştirildi. Artık Türk Ocakları partiler üstü siyaset izleyen bir kuruluş değil CHF'sının gençlik kolları veya kültür şubesi gibi çalışacaktı.

Türk Ocakları devlete hizmet aşkı içerisinde üzerine düşen bütün fedakârlığı yapmakta kusur göstermedi. Gazi Mustafa Kemal de yurtiçi gezilerinde Türk Ocaklı gençlerle buluşarak onları teşvik etmekten geri durmadı. Türk Ocaklı gençler de en samimi duygularla gördükleri eksiklikleri ve yanlışlıkları aktarmakta tereddüt göstermediler.

Türk Ocaklı gençlerin bu acar tavırları ve bütün tenkitleri Gazi'ye aktarmaları Atatürk'ün hem hoşuna gitmiş, hem de bir anlamda rahatsız etmişti. Bu gençler ileride yeni bir siyasi oluşum içerisine girerlerse memlekette “ikilik” çıkabilirdi.

Atatürk Bursa Türk Ocağı ziyaretinde Türk Ocakları Genel Başkanı Hamdullah Subhi Tanrıöver'e bu durumu açtığı zaman Hamdullah Subhi'nin verdiği cevap çok incelikli idi:“Tabii Paşam, onlar başlarında bir sultan değil, bir Cumhurbaşkanı olduğunu biliyorlar ve onun için çekinmeden içlerini döküyorlar. Onları böyle konuşmaya sizin getirdiğiniz rejim alıştırdı.”(Kurt,2017)

Halkı ve gençliği bir araya getirecek yeni bir kuruluşa ihtiyaç vardı. Halkevleri bu işi üstlenecek ve tarihi fonksiyonlarını tamamlamış olan Türk Ocakları kapanacak ve malları CHF'ye devir edilecekti. Türk Kadınlar Birliği, Mason dernekleri, Türk Matbuat Cemiyeti, Türk İhtiyat Zabitleri Cemiyeti ve Türk Ocakları kapatılacaktı.