2020 geride kalırken
Yeni yıla sayılı günler kaldı. 2020 yılında olanlar, uzun yıllar unutulacak gibi değil. 2020, tarihin derin sayfalarında yerini şimdiden aldı.
Her yıla umutla giriyoruz ancak bu yıl, her zamankinden daha fazla umuda ve
sağlıklı bir hayata ihtiyacımız var.
2020 yılının gündemi neredeyse korona salgını idi. Haber bültenlerinin
yarısından fazlasını salgın haberleri doldurdu.
2021 yılı için dileklerin pek çoğu tamamen sağlık ve sıhhatten oluşuyor.
Yakınlarımızdan, akrabalarımızdan, dostlarımızdan, tanıdıklarımızdan çok sayıda
kişi maalesef bu virüse yakalandı ve de gözlerimizin yaşardığı, hıçkırıklara
boğulduğumuz haberlere tanık olduk. Hastanede ziyaret edemediğimiz gibi mezara
ve taziyeye de gidemedik. Acılarımızı hep uzaktan yaşadık.
"Hayat Eve Sığar" mobil uygulaması hayata geçirildi. Ramazan
Bayramı da Türkiye'nin 81 ilinde arife günü ve bayram boyunca uygulanan
sokağa çıkma kısıtlaması uygulandı. Ülke genelinde meskenler hariç tüm
alanlarda maske takmak zorunlu oldu.
Kısıtlamalarla hafta sonları ve akşamları evlerde kaldık. Cuma namazlarını
uzun bir süre kılamadık. Camiler, cemaatinden mahrum kaldı.
Salgının yanı sıra doğal afetler de peş peşe geldi. Elazığ, Malatya ve
İzmir depremleri ile sarsıldık. Üst üste gelen yangınlar ciğerlerimizi
yaktı. Üsküdar Vaniköy Camii, yangın nedeniyle büyük çapta hasar gördü ve
kullanılamaz hale geldi.
Giresun`da etkili olan şiddetli yağış, Dereli, Doğankent ve Yağlıdere
ilçeleri başta olmak üzere birçok yerleşim bölgesinde sellere yol açtı. Arama
kurtarma ekiplerinin günler süren çalışmaları sonucu askerlerin de aralarında
bulunduğu 11 kişinin cansız bedenine ulaşıldı, çok sayıda ev ve iş yeri hasar
gördü.
2019 yılında başlayan Avustralya yangınları 2020’de önlenemez bir hal aldı
ve 240 gün süren yangınlar, bir milyardan fazla canlının yok olmasına sebep
oldu.
Hindistan ve Bangladeş kıyılarını vuran Amphan siklonu yüzünden, 100’ün
üzerinde kişi hayatını kaybetti.
2020’de tarihin
yazacağı güzelliklerde oldu
Bu kadar kötü olayın içerisinde hiç güzel bir şey olmadı mı? Elbette oldu.
Pandemi süresince balkonlardan şarkı söyleyerek birbirine moral veren
insanlar ve fedakârlıkları için sağlık çalışanlarını alkışlayanlar,
dayanışmanın önemini hatırlattı.
Sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk ve 19
Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı evlerde kutlandı. Vatandaşlar,
balkon ve pencerelerden İstiklal Marşı’nı coşkuyla seslendirdi.
Danıştay 10’uncu Dairesi, 10 Temmuz`da yaptığı açıklama ile Ayasofya`nın
camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu
kararını iptal etti. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, 86 yıl sonra ibadete
açıldı.
Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birine ev sahipliği yapan,
ismi "yassı", namı "yaslı" ada olan Demokrasi ve
Özgürlükler Adası törenle açıldı.
Türkiye, tarihindeki en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz’de yaptı.
Müjdeyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi. 17 Ekim’de ise rezerve 85
milyar metreküp daha ilave edildiği açıklandı. Sakarya sahasının Tuna-1 bölgesindeki
toplam doğal gaz rezervi miktarı 405 milyar metreküpü buldu.
İlk Milli Helikopter Motoru TEİ-TS1400’ün Teslimi ve Tasarım Merkezi Açılış
Töreni düzenlendi.
2020 yılının sonuna yaklaşırken farklı ülkelerden koronavirüs aşısı ile
ilgili güzel haberler geldi. Uğur Şahin ve Özlem Türeci tarafından geliştirilen
Pfizer-BioNTech aşısı birçok ülkeden onay aldı.
Koronavirüs nedeniyle getirilen kısıtlamalar insan faaliyetlerini
yavaşlattı ve hava kirliliğinde önemli ölçüde azalma gerçekleşti.
Son olarak bir sevindirici haber, ritmik cimnastikçilerimizden geldi.
Ukrayna’da düzenlenen yarışmada kadın jimnastikçilerimiz altın madalya alarak
Avrupa şampiyonu oldu.
2020 yılında kuşkusuz en fazla konuşulan olaylardan biri de ABD
seçimleri oldu. Joe Biden seçimi kazandı ama hâlâ koltuğuna oturamadı.
2021 yılı ülkemiz ve dünya için güzelliklerle gelsin. Sağlık, sıhhat
getirsin. Karamsar değil başarı ve umut dolu haberler verdiğimiz yıl olsun
inşallah.
Piyango diğer şans oyunlarına da kapı açabilir
Milli Piyango’nun yılbaşı ikramiyesi çekilişinin yaklaştığı bugünlerde,
Temiz Toplum Derneği’nden şans oyunları uyarısı geldi.
Her sene yılbaşında milyonlarca bilet basıldığını ve satıldığını ifade eden
Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Bilal Ay, “Her sene bu hadiseyi yaşıyoruz.
Caddeler, sokaklar, bayiiler, haberler günlerce bu konuyu konuşuyor.
Milyonlarca bilet basılıyor. Bu yıl, özelleştirme sonrasında, bir de
internetten bilet alınması durumu söz konusu oldu. Geçen yıl 37 milyon bilet
basılmıştı. Bu yıl ne kadarlık bir bilet basıldı ya da internetten bir kısıt
var mı bilemiyoruz. Bu oyunu oynatan şirkete sorduğumuzda da öğrenemiyoruz”
şeklinde konuştu.
Kısa yoldan zengin olma virüsü her yere yayılıyor.
Milli Piyango’nun sadece şans oyunlarının bir yüzü olduğunu belirten Ay,
“Sadece Milli Piyango üzerinden bu olayı değerlendirmek, bizi yanıltır. Ancak,
her yıl büyük gürültüler kopartılan bu olayı da görmezden gelemeyiz. Elimizden
geldiğince uyarı vazifemizi yapmalıyız. Bir bilet, diğer şans oyunlarına kapı aralayabilir.
Bu yılı bilemiyoruz ama geçen yıldan baktığımızda neredeyse her iki kişiden
birisi, bu kumara bulaştırılıyor ve buna da oyun deniyor. Kısa yoldan zengin
olma virüsü her yere yayılıyor” diye konuştu.
Milli Piyango dışındaki şans oyunlarının da oldukça fazla rağbet gördüğünü
belirten Bilal Ay, “Şans oyunlarına genel bir bakış açısıyla yaklaştığımızda,
yaklaşık 15 milyon kişi bu oyunları oynuyor. Açlık sınırının altında geliri
olan ailelerden, bu oyunlara gelirlerinin yüzde 15’ini harcayanlar var. Yapılan
araştırmaya göre 18 yaş altı gençler de maalesef bu oyunları oynuyor” dedi.
Ailelerinden
uzaklaşanlar var
Bu oyunların birçok olumsuzluğu da beraberinde getirdiğini söyleyen Ay,
“Gençlerimiz, insanlarımız kolay yoldan para kazanma hayaliyle buralara
başvuruyor. Oynuyor ve kaybediyorlar. Hırslanıyor, tekrar oynuyorlar. Para
kalmayınca bu sefer borçlanıyorlar. Borç bulabilmek için yalan söyleyip,
hırsızlık bile yapabiliyorlar. Hatta ve hatta iş, uyuşturucu tacirlerine
taşeronluğa kadar varabiliyor. Öte yandan, bir de bu işlerin yasa dışı olanları
mevcut. Burada da, tefeciler, gençleri ciddi meblağlarda borçlandırıyor.
Borçları 150-200 bin liraya kadar çıkıyor. İşin sonu ailelerin evlerini ve
arabalarını kaybetmelerine kadar varıyor. Bu oyunlar asla ve asla masum değil”
ifadelerini kullandı.