30 Ocak 2018

30 Ocak'ta aslında ne oldu?

30 Ocak 1923: Lozan'da toplumsal hafızada derin iz bırakan maddelerden biri de Nüfus mübadelesi anlaşmasıydı. Mübadele Sözleşmesi, 30 Ocak 1923'te imzalanmış, bilahare Lozan Anlaşması'nın bir ek protokolü olarak onaylanmıştı.

 Konunun uzmanlarından Akın Üner Mübadeleyi şöyle anlatır: Yunanlar, acil çözüm olarak Rum mübadilleri Türklerin evine yerleştirdiler. Böylece Türkleri taciz etmiş ve göçe zorlamış oluyorlardı. Rum mübadiller, Anadolu'dan çok düzensiz ve çok daha kötü koşullarda göç etmek zorunda kaldılar, ama orada kısa bir süre sonra Türklerin evlerine yerleştirilip yara sarma imkânı buldular. Türkler ise Rumlara göre çok daha düzenli sayılabilecek koşullarda mübadele edildiler; ama geldiklerinde burada Rumlara ait hemen her şey yakılıp yıkılmış olduğundan yıllarca çadırlarda yaşamak zorunda kaldılar. Kısacası Rumların gidişleri, Türklerin ise mübadele sonrası ilk yılları diğerine nazaran daha zordu diyebiliriz. (Üner, 2011)

Münevver Ayaşlı'ya göre mübadele anlaşması gurbetteki Türklerin aleyhine olarak hayata geçirilmiştir. İstanbul Rumları bir vaveyla koparmışlar ve İstanbul Rumlarına istisnai bir muamele yapılmıştı. Bunlara “Etabli” denmiş ve mübadeleye tabi tutulmamıştı.Anadolu'daki Rumların serveti, Rumeli'ndeki Türklerin, Rumeli'nde bırakacakları servet yanında “devede kulak” kalıyordu.Rumeli'ndeki Türkler muazzam servetlerini bırakacaklar ve Avrupa'da tek bir Türk kalmayacaktı. (Ayaşlı,2003:119)

30 Ocak 1932: Dini dönüştürme kapsamında Kemalistler 30 Ocak 1932'de Fatih Camii'nden ilk Türkçe ezanı okuttular. Aynı yıl Kur'an'ın devlet eliyle Türkçeye çevrilme çalışmaları da başlatılmıştı.Müteakiben Kur'an ve ezana ilk müdahaleler başlar. Bir ses sanatkârı Dolmabahçe'de saz takımı eşliğinde ilk Türkçe Kur'anı ahenkle nasıl okuduklarını ve M. Kemal'in de buna nasıl katıldığını anlatıyordu.  (Kabaklı,1989:226)

İlahiyat Fakültesinin öncülüğünde, İslam dininde reform ve modernleşme sorununu incelemek ve üniversite kanalıyla MEB'na tekliflerde bulunmak üzere bir komisyonun kurulması kararlaştırılır.Komisyon çalışmalarını tamamlar ve şu tavsiyelerde bulunur: 1- Oturacak sıraları, gardropları olan temiz, düzenli camilere ihtiyaç vardır. Halk buralara temiz ayakkabıları ile girecek.

2- Bütün dua ve hutbeler Arapça değil, ulusal dilde (Türkçe) olmalıdır. Camilerin iyi yetişmiş müzisyen ve müzik aletlerine ihtiyacı vardır. Modern ve kutsal enstrümantal müzik ihtiyacı acildir.

3- Basılı hutbe dizileri yerine, felsefe eğitimli vaizlerin yetkisinde dini rehberliğe geçilmelidir. (Kabaklı,1989:227)

HAZIRLAYAN: HÜSEYİN YAĞMUR