08 Mart 2018

8 Mart'ta aslında ne oldu?

8 Mart 1924: Şeriat mahkemelerinin kaldırılışı

İtalya'dan kopya edilen Ceza Kanunu 1 Mart 1926'da TBMM'nde görüşülürken, zamanın Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt bunu açıkça şöyle ifade ediyordu: “İnkılâbın ve Cumhuriyetin vazettiği esaslar, prensipler ve vücuda getirdiği eserler, başka bir tabirle inkılabın davası, ....halihazırdaki ceza kanunumuzda kâfi derecede müeyyidelerle takviye edilmiş değildir.... Ceza Kanunu bu maksatla hazırlanmıştır.”

Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, asıl amacın “hukukta adalet”i sağlamak olmadığını itiraf ederek diyordu ki: “Memleketin, inkılâbın ve efradın hukukuna tecavüz edenler, ekseriye Ceza Kanunumuzun noksaniyetinden dolayı yakayı kurtarmaktadırlar.... İnkılâbı ve Cumhuriyeti ifade ve onun menafiini müdafaa imkânı yoktur.”

Mahmut Esat, getirdikleri Ceza Kanunu'nun niteliğini ifade ederken, “Ceza Kanunumuz çok serttir, çünkü inkılâp çok kıskançtır” dedikten sonra, yeni ceza kanunu ile ne yapacaklarını ifade sadedinde, olacakları Meclis kürsüsünden şöyle ilan ediyordu: “Bundan korkacak olanlar ve korkması lâzım gelenler....Türk milletinin hukukuna ve inkılâbına karşı tekin olmayanlardır ve bunların korkması lâzımdır. Fakat memleketimizi sevenler, bizden olanlar, Türk İnkılâbına hayırhah olanlar.... Bu sert Ceza Kanununda kendilerine bir masuniyet melcei bulacaklardır.”

Görülüyor ki, aslında yeni ceza yasası “hukuku ikame” için değil, “devrimleri idame” için yapılmıştı.(Köse,2015)