08 Ocak 2018

8 Ocak'ta aslında ne oldu?

8 Ocak 1916: Müttefik kuvvetleri Osmanlı ordusunun Çanakkale direnişini kıramadılar. Yenilgiye uğrayarak Gelibolu yarımadasından çekilmeye başladılar.

‘Yardım alan emir de alır' kuralı gereğince Almanlar İttihatçılara markları verirken üç de önemli  görev ve emir verirler. Almanların Osmanlı ordusuna verdiği emirler tanıdıktır.

Ordu Kurmay Başkanı Von Frankenberg Deutsche Wehr Dergisinin  Mayıs sayısında şöyle demişti: Alman Başkumandanlığı 1.Dünya Savaşı'nda Türkiye'ye üç ödev vermişti. Çanakkale Boğazı'nı kapatmak, Kafkasya'ya taarruz, Kanal'a taarruz.(Erden,2003:29)

Bu bilgiden Çanakkale başta olmak üzere Osmanlı Ordusu'nun büyük facialar yaşadığı üç önemli cephenin aslında Enver Paşa'ya verilmiş bir ‘Alman Ödevi' olduğu anlaşılmaktadır.

Çanakkale Savaşındaki kahramanlıklarımız konuşulurken ordumuzun içinde bulunduğu zaafiyet daha ziyade gözlerden kaçırılmaktadır. Çanakkale savaşı subaylarından Selahattin Adil Paşa bu vaziyeti şöyle anlatır:

(…) Çanakkale'de cephenin en büyük eksiği top cephanesinin sınırlı oluşu idi. Vehip Paşa günde dört mermiden fazla harcayan batarya kumandanını sigaya çekiyordu. (Sarıbay,1982:269)

Çanakkale Cephesinde tartışılmayan bir başka konu da düşmanın yaklaşık iki yıl savaştıktan sonra hiç zayiat vermeden ve Osmanlı Ordusunun haberi olmadan kolayca çekilip kaçabilmesidir. İngiliz subay  Ewing, bu durumdan hatıralarında  şöyle bahseder:

Harekat, gece karanlığında Türklerin ruhu bile duymadan sürdürülüyordu. Bir ay süren tahliye esnasında sadece bir kişi yaralandı, bazıları da mermilerden kopan parçalardan hafif şekilde zarar gördü. Hiç bir askerimiz canından olmadı. Birkaç, gün içinde Gökçeada'dan da ayrıldık. (Ewıng,2012:168)

 

HAZIRLAYAN: HÜSEYİN YAĞMUR