01 Nisan 2016

ABD'li Ortadoğu Uzmanından Türk Ordu'suna Darbecilik Dersi

Muhalif medya tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretiyle ilgili algı yönetiminin yeni ürünleri son hızla kamuoyuna yayılırken ABD'li sözde Ortadoğu uzmanı Michael Rubin de yazılarında Amerika'dan, Türk Ordu'suna darbe yapması için bazı taktikler veriyor. Ona göre "İktidarının ilk on yılında Erdoğan orduyu dizlerinin üstüne çökertmeye çalıştı ve hem ABD hem AB bunu destekledi. Ama bu Erdoğan'ın deliliğe ve otokrasiye ne kadar battığı fark edilmeden önceydi." Rubin ardından şu soruyu sorup cevabını da veriyor: "Eğer Türk ordusu Erdoğan'ı indirmeye ve yakın ekibini hapse atmaya kalkarsa, başarabilirler mi? Analitik bakarsak cevap evet."

Erdoğan'ı deli ve diktatör ilan eden uzman sonrasında aynı aymazlıkla şöyle devam ediyor:

"Seçim döneminde Obama yönetimi darbe liderlerini kınamaktan fazlasını yapamaz. Bilhassa demokrasiye dönüşün yol haritası hemen açıklanırsa. Erdoğan zaten Mursi gibi sempati de toplayamaz. Mursi devrildiğinde, demokrasiye bağlılığı hala tartışmalıydı. Erdoğan için böyle bir durum söz konusu değil (demokrasiyle alakası yok). Hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar darbeyi kınamakla beraber yeni rejimle çalışmaya devam ederler."

Anlaşılan bu "uzman"ın Türk halkından pek haberi yok. Üniversitede sosyoloji derslerine dersten kaçıp girmemiş ve uzmanlığı süresince Erdoğan'ın bugüne kadarki politik sürecini, politik mücadelelerini hiç mi hiç takip etmemiş. Ama demokrasinin sözde beşiği olan ve Ortadoğu'ya, Afganistan'a demokrasi getirmek için müdahale ettiğini söyleyen ABD'nin, kendi çıkarları söz konusu olduğunda nasıl darbe sever olduğunu iyi ifade etmiş. Sayın uzmanımız darbecilere neler yapmaları gerektiğini, Erdoğan ve yandaşlarının hukuken nasıl yargılanabileceğini, Batılıların buna nasıl tepki verebileceğini de şöyle söylüyor:

"Darbe liderleri hapisteki gazetecileri ve akademisyenleri serbest bırakarak, el konulan gazete ve TV'leri geri vererek insan hakları ve sivil toplum hakkındaki eleştirileri boşa çıkarabilir. Türkiye'nin NATO üyeliği eyleme geçmeye engel değil. Daha önceki darbeler yüzünden ne Türkiye ne de Yunanistan üyeliklerini kaybettiler. Eğer yeni liderler Kürtlere samimiyetle yaklaşırlarsa, onların da desteğini kazanabilirler. Ne Avrupa ne de ABD kamuoyu, Erdoğan, oğlu, damadı, başyardımcıları Egemen Bağış, Cüneyt Zapsu'nun idamını sıcak karşılar. Ama yolsuzluktan yargılanmaları ve uzun hapis cezalarına çarptırılmaları kabul edilebilir. Erdoğan arkadaşlarının desteğini bekleyecektir ama arkadaşlarının çoğu gücünden dolayı onun yanında. Sarayını kaybettiğinde, Saddam Hüseyin gibi yapayalnız ve mahkeme karşısında bulabilir kendini.

Tahminde bulunuyorum ama Türkiye'deki artan çatışmalar göz önünde bulundurulursa, Türk ordusu, Mısır'da Sisi'nin izlediği yolu izlese pek de bir bedel ödemez. Türkiye'nin sallantılı siyaseti çok yakında daha da sallantılı hale gelirse şaşırmayın."

Sayın uzmanımızın halkı tanımadığı için Erdoğan'ın kolayca yargılanabileceğini ve yalnız bırakılacağını zannediyor. Türkiye'de darbe süreçlerinin nasıl işlediğinden, darbeci Kenan Evren'in hem sağdan hem soldan insanları hapse tıkıp idam ettiğinden de herhalde haberi yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin darbe tarihini okumamış. Darbe yönetimlerinin var olan özgürlükleri nasıl ortadan kaldırdığını bilmediği gibi, medyaya daha fazla özgürlük getireceğini, gazetecilerin çok özgür olacağını falan zannediyor. Herhalde Pensilvanya'yı mesken tutmuş olanların gazına geldi ve onlar tarafından yanlış bilgilendirildi yoksa ABD politik çevrelerinde ün kazanmış bu kadar "uzman bir beyefendi"nin bu türden saçmalıkları yazması başka türlü açıklanamaz. Ayrıca yeteri kadar darbe yapmış olan ordumuzun bu sözde uzmanın taktiklerine ihtiyacı olmadığını da rahatça söyleyebiliriz.