Acılar hayatımızdan kaçmak ister
Acılar hayatımızdan kaçmak
ister, şayet biz o acıları sımsıkı tutmaya alışmadıysak.
İnsanoğlu yaşamı süresince birçok acıyla yüz yüze gelir.
Yaşadığımız acıların etkisi de hangi yaşta yaşanmış olursa olsun yüzleşme
sorumluluğunu almadığımız sürece devam eder.
Yani küçüklükte yaşadığımız acılar, büyüyünce geçmez. Yaşadığımız sürece
çocukluk acılarımızdan ve o acıları bize hatırlatacak her şeyden profesyonelce
kaçmayı öğreniriz. Oysa yaşanan acılar gün yüzüne çıkıp çözülmek ve hayatımızdan
kaçıp gitmek ister, şayet biz o acıları sımsıkı tutmaya alışmadıysak. Acının ve
kederin doğasında vardır iyileşme ihtiyacı.
Acını Bulman Gerekiyor
İnsan gün yüzüne çıkmayı bekleyen acılara odaklanmadıkça anlamsız çöküşler
yaşar. Her şey iyi giderken neden kötü hissediyorum, diye düşünür. Ya da her
şeyim varken neden içimde bu huzursuzluk var? Bunun cevabı çocuklukta zihnimize
kazınan dünya algısıyla bağlantılıdır. Çocukken dünyanın nasıl bir yer olduğunu
anlamlandırmaya çalışırız. Dünya güvenilir bir yer mi ve ben bu dünyaya nasıl
ait hissedebilirim, gibi soruların cevabını ararız. Bu cevapları
ebeveynlerimizin üzerinden yanıtlamak isteriz. İhtiyacımız olan huzur, sevgi, şefkat ve güveni tadamazsak,
hayatın ilerleyen yıllarında bunun sıkıntılarını mutlaka yaşarız. Hele bir de
küçük yaşta peş peşe travmalar eşlik ettiyse, birini sevmekten, birine güvenmekten
ve birine bağlanmaktan korkar hal geliriz.
Acını
Paylaşıyorum Güzel İnsan
Yaşadığımız iyi kötü, büyük küçük her olay bilinçaltımıza
kaydedilir. Geçmişte kalan tüm anılar, bilinçaltımızda ilk günkü gibi tazedir.
Bazı anıları hatırlamakta güçlük çeksek de doğru ve kararlı bir odaklanma ile kendini
ortaya çıkarması mümkündür. Sadece anılar da değil, o anda hissettiğimiz bütün
duygular bilinçaltı depomuzdadır ve tüm o duygular ilk günkü gibi taptazedir. Acı dolu bu depo, sanki gözümüzde “kara bir
gözlük” var da dünyayı onunla görüyormuşuz gibi hissettirir. Bundan sebep her
ne acı yaşıyorsan, acını seninle paylaşıyorum güzel insan. Dünyada var olan iyi
şeyleri göremiyor oluşun senin aciz oluşun değil, acıların ortaya çıkardığı
“kara gözlükten”
Çocukluk acılarına odaklanıp onlarla yüzleşmediğin sürece o gözlük sana eşlik
etmeye devam eder. Acılar, hayat algımıza doğrudan etki eder ve kendine bağımlı
hale getirir. Sımsıkı tutundukça konforlu hissettirir oysa ki tutunduğunuz her
dakika paramparça eder. Bazen çok neşeli bazen çok üzgün hissettirir; sanki iki
kişi varmış gibi içimizde.
Tavsiye
Öncelikle geçmişte yaşadığın acıları bulman derin bir muhasebe yapman
gerekiyor. Çünkü
acılarla başa çıkmak için önce onları bulmak önemlidir. Acıları sımsıkı tutmaya
alıştıysak, derin bir analiz süreci yapmamız gereken işlerin başında gelir.
Sonra o acıları bulduğun an o acıların şimdiki
hayatına etkisini düşünmen gerek. Ne denli etkiliyor seni ve o acılar hayatında
ne kadar söz sahibi?
Sonrası ise çorap söküğü gibi gelecektir…
Sevgilerle