22 Ağustos 2021

​Afganistan p(l)andemiyi de yendi

Afganistan’da Amerika kaybetti. Bundan sonra ne olacağına dair pek çok şey konuşulurken; dünya gündeminin ilk sırasını uzun süredir işgal eden pandemi, anlaşılan o ki Afganistan’a hiç uğramamış. Aşılama oranı çok düşük ama bu ülkemizde ve dünyada en önemli meseleyken, konu Afganistan olunca hiç kimsenin umurunda değil. Kendi vatandaşlarına aşı dayatmaları yapmaya çalışan yönetimler Afganistan’dan göçmen kabulü konusunda çok cömertler. Kabil havaalanında insanlar balık istifi bekliyor mesela ama hiçbir basın kuruluşu “corona tehlikesinden” bahsetmiyor. Hal böyleyken süreç gereği sürü bağışıklığını seçen ülkede öyle vaka, hasta falanda pek yok. Doğal bağışıklık kendiliğinden oluşmuş anlaşılan. Belki de Afgan halkının genleri özel olarak corana virüsüne karşı dirençlidir. Çiçeği burnunda Taliban yönetiminin bu konuda ne yapacağını da kimse merak etmiyor.

Ancak bu durumun çok uzun süreceğini zannetmiyorum. Hiç kimse çıkıp “Afgan halkı sadece Amerika’yı yenmedi, pandemi yalanını da çökertti” demeyecektir. Hükümet kurulur kurulmaz küresel hegomanlar, DSÖ falan, Taliban’a aşı dayatmasına başlayacaklardır. Belki uluslararası düzeyde tanınma şartlarından biride bu olacaktır.

Ben bu dayatmalara pek itibar edilmeyeceğini düşünüyorum. Pakistan ve Afganistan halkının C IAnın sahte aşı kampanyalarının da büyük etkisiyle aşılara güvenmediğini herkes bilir. Çin’le daha yakın ilişkiler kurmuş gözüken Taliban, bu yakınlığı halkının sağlığı konusunda avantaja dönüştürebilir. Çin’in Afganistan’da yapmak istediği maden ve altyapı yatırımlarına olumlu yaklaşan Taliban, Çin’den kadim tıp bilgisini talep edebilir. Çin’e öğrenci göndermek veya daha iyisi öğretici talep etmek gibi. Gerçekten akapunkturdan, özel bitkilerle yapılan tedavilere, Çin tıbbı muhtemelen virüslere karşı “tek çare aşı” yalanını çürütecek düzeyde kuvvetli yöntemler barındırmaktadır.

Son tahlilde Afgan halkı hassas bir dönemden geçiyor. Taliban silahlı mücadeleyi kazandı. Ancak şimdi daha zorlu bir savaşın içine girdi. Uluslararası meşruiyeti ararken sadece sağlıkta değil, eğitim, ekonomi, ticaret, sosyo-kültürel konularda da pek çok tavizler vermesi istenecektir. İnşaAllah Afganistan küresel sermayenin bankalar aracılığı ile sömürdüğü, medyanın insanları heva ve hevesleriyle uyuttuğu, ilaç ve tarım şirketlerinin kimyasal ilaçlarla çürüttüğü, kendi tarih ve değerlerine yabancılaşmış nesillerin yetiştiği bir dönüşümü sürdürmez.

Allah kardeş Afgan halkına maddi manevi yeni zaferler nasip etsin. Âmin.