Ah, İstanbul! Seni Chp'li çocuğa verdiler, gönlünü derde saldılar
Ah, kadersiz İstanbul! Seni Chp’li çocuğa verdiler, gönlünü derde saldılar. Seni Chp’li çocuğa verdikleri günden bu yana mutsuzsun, perişansın. İstanbul’u eller aldı / gönlüm derde daldı.
Ah, Sultan Fâtih’in kızı
İstanbul! Seni lâdinî, pozitivist, Kemalist ve alkollü hayatın savunucusu
Chp’li çocuğa verdikleri günden beri makûs tâlihine kahrediyorsun. İstanbul
oldun olalı böyle bir acı yaşamadın ve zulüm görmedin. Chp’li çocuğun elinden çektiklerinden
dolayı Hazret-i Fâtih’in mezarda kemikleri sızlıyor.
OCAĞIN TÜTMÜYOR, YÜZÜN GÜLMÜYOR, ŞEÂMETLİ
GÜNLER YAŞIYORSUN
Ah, İstanbul! Seni Chp’li
çocuğa verdikleri günden bu yana şeâmetli (uğursuz) günler yaşıyorsun. Başında
kara bulutlar dolaşıyor, yüzün gülmüyor, ocağın tütmüyor… Semtlerinde okunan
ezanların sesi kısık, yolların kırık dökük, suların kesik… Denizlerin pis
kokuyor, çöpten geçilmiyor caddelerinden…
Müslüman Türk’ün nişânesi olan surlarında şarap ve bira festivalleri
yapılıyor. Moskof uşağı, ateist, kızıl komünist Nazım Hikmet günleri gırla
gidiyor sâhillerinde.
Kemalizm marşları söyleniyor
her gece meydanlarında. Ensende Atatürkçülük bozası pişiriliyor. Kandil
gecelerinde Selâtin câmilerinin mahyalarına “Mustafa Kemâl’in askerleriyiz”
pankartları asılıyor. Hâşâ huzurdan Lbgt’liler “Lut kavminin döllerine
özgürlük” diye bağırıyorlar tarih kokan sokaklarında. Gezi Parkçılar, HDPKK
yandaşları “Azadî bo Kurdistan ve Öcalan” (Kürdistan'a ve Öcalan’a özgürlük)
broşürü dağıtıyorlar. Ah, İstanbul! Sen kadersiz bir beldesin şimdi. Çektiğin
ıstırap ve işkenceler yüreğimizi yakıyor.
İSTANBUL’U CHP’Lİ ÇOCUĞA KAPTIRDILAR / BU NASIL YARA
AMAN AMAN! Ah, İstanbul! Chp’li çocuk eşkâlini ve kimliğini
değiştirmeye, saçını başını açmaya, asrî bir kılığa sokmaya, seni kendine
benzetmeye çalışıyor. Seni Chp’ye verenleri bir bir sayacağım, unutma sakın!
HDPKK ve “Anıtkabir’de îman tazeledim” diyen Hanım Kişi’nin solcu, sağcı ve
Atatürkçü karışımı melez partisi, “Saadet” adlı fosillerin partisi ve her türlü
ahlâksız dernekler… Kemalist güruh Chp’de mündemiçtir saymaya gerek yok. Şimdi
de sana ayıp edenlerden birini daha söyleyeceğim. Seni Chp’li çocuğa
kaptıranlardan biri de iktidardır. Ah, İstanbul! Seni Chp’li çocuğa verenler verem
olsun, sabaha çıkmasınlar. İstanbul’u Chp’li çocuğa kaptırdılar aman aman /
Bana ar geliyor aman aman / Bu nasıl yara aman İstanbul / Seni CHP’ye kimler
kaptırdı aman İstanbul.
BAŞINA GELEN BU BELÂYI KİM DEFEDECEK?
Ah, İstanbul! “Sana dün bir
tepeden baktım aziz İstanbul” diyen Yahyâ Kemâl başına gelen bu musibet ve
belâyı kim defedecek? diye gönül koyardı iktidara… Chp’li bir çocuğa
verildiğini duysaydı, kederinden oturup şu şiirini bir daha yazar ve tekrar
girerdi mezarına: “Hepsi der: ‘Hangi şehir görmüş onun gördüğünü?’/ Bizim
İstanbul'u fethettiğimiz mutlu günü / (…) Üsküdar, gözleri dolmuş, tepelerden
bakarak / Görmüş İstanbul'a yüzbin meleğin uçtuğunu / Saklamış durmuş,
asırlarca, hayâlinde bunu.”
CHP’Lİ ÇOCUĞA VERİLDİĞİNİ NECİP FÂZIL’A NASIL SÖYLEYECEĞİZ?
“Benim güzel İstanbul’umun dâvası, ne idarî, ne
siyasî, ne içtimaî, ne iktisadî, ne beledî, ne bediî; sadece ruhî ve ahlâkî…” (Çerçeve
3, s. 38) diyen Necip Fâzıl üstadımıza
İstanbul’un Chp’li bir çocuğa verildiğini, maddî ve mânevî zulüm gördüğünü
nasıl söyleyeceğiz? Nasıl zapt edeceğiz onun sana olan aşkını ve fikirli
öfkesini? “Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar / Onu İstanbul diye toprağa
kondurmuşlar / İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim / O benim, zaman,
mekân aşıp geçmiş sevgilim / Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur / Ay ve
güneş ezelden iki İstanbulludur / İstanbul benim canım, vatanım da
vatanım…”
Huyu
huyuna, suyu suyuna benzemez Chp’li çocuğun elinden çektiklerin elbet bir gün
son bulacak. Müslüman Türk hüviyetine sahip İstanbul’un Frenk mukallidi,
laikçi, alkol ve Lbgtsever Chp’li bir çocukla izdivacı olacak iş midir?
İnşallah üç vakte kadar boşanır ve bu elîm hayattan kurtulursun. Velîler,
erenler ve millet hüviyetine sahip olanlar senin için dua ediyorlar. (ilbeyali@hotmail.com)