20 Temmuz 2015

AK PARTİ IĞDIR'I ETNİK AYRIŞMADAN KURTARMALI ARTIK!

Türkiye'nin en doğusundaki Serhat Kalesi Iğdır. Azerbaycan (Nahcıvan), İran ve Ermenistan gibi üç devlete sınırı olan tek şehri Türkiye'nin.

M.Ö 5000'lerden günümüze kadar birçok devlete ve topluluğa ev sahipliği yapan önemli bir yerleşim merkezi. Farklı kültür ve medeniyetler arasında bir köprü konumunda ayrıca...

"Güneşin Doğduğu Kent, Nuh'un Arka Bahçesi, Kafkasya'nın Merkezi, Medeniyetler Beşiği" gibi isimlerle öne çıkması da ayrı bir zenginliği Iğdır'ın.

Böylesine stratejik bir öneme sahip Iğdır, her siyasi parti için kazanılması mutlak bir kale her seçim döneminde. Ancak ilginçtir, kazanılması mutlak gözüyle bakılan Iğdır'da, şimdiye kadar teşkilat yönetimleri ve milletvekili aday tespiti bu hedefi kolaylaştıracak şekilde gelişmemiş bir türlü.

Iğdır'ı bir Serhat Kalesi yapan gerçek değer Azeriler, siyasi partiler tarafından garip bir şekilde ikinci plana itilmiş.

Daha sade bir deyimle, etnisiteye dayalı siyaset yapan PKK uzantısı siyasi örgütlerin kucağına itilmiş Iğdır şimdiye kadar. Bu kötü talih son seçimlerde de değişmemiş.

PKK'nın Iğdır'a yönelik bakışına, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan'ın yıllar once mutlak hakimiyet kurulması gereken bir alan olarak göstermesine karşın, milliyetçi muhafazakar partiler bunu okuma acizliğine düşüp, gerekli tadbirleri alacak hassasiyeti göstermemiş.

Oysa, PKK'nın, silahlı Kürt siyasetinin Iğdır'a yönelik bakışı, Kuzey Suriye'deki Tel Abyad, Afrin ve Carablus'tan farksız. Ve hatta Iğdır'ın, stratejik olarak, PYD ve PKK için Akdeniz'e açılmayı kolaylaştıran Bayır Bucak bölgesiyle aynı öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Ermeni diyasporasının hedefi olan Büyük Ermenistan hayalinin önündeki en büyük engel Iğdır. PKK ile Ermeni diyasporası arasındaki örtülü anlaşma da, Türkiye'nin doğusunda Büyük Ermenistan'ın kuruluşunu kolaylaştırmak. Tıpkı güneyinde Büyük İsrail projesinin önünü açacak Kürt çeteleri öncülüğündeki kukla devlet stratejisi gibi.

Hal böyleyken ne yapılmış Iğdır'da şimdiye kadar?

MHP, 7 Haziran seçimleri aday belirleme sürecinde, Iğdır'da önemli bir karşılığı olan isimlerden Sinan Oğan'ı siyaset dışı yöntemlerle oyunun dışına itmiş. Sinan Oğan sayesinde 2011'de yüzde 34 oyla HDP'li Pervin Buldan'ı geçen MHP, 2014 Yerel Seçimlerinde de yüzde 42 oy almış. MHP'nin Sinan Oğan'ı siyasetin dışına itmesiyle MHP'nin oyları yüzde 27'ye gerilerken HDP oyunu yüzde 57'ye yaslamış.

Iğdır siyasetinde önemli bir yere sahip olan eski milletvekillerinden Adil Aşırım ise, Iğdır'da hiçbir karşılığı olmayan CHP'den aday olmuş. Bu milliyetçi muhafazakar oyların bölünmesinde de etkili olmuş. Mesela MHP'nin bir milletvekilliğini engelleyen olgu, Aşırım'ın CHP'den aday olması.

AK Parti için ise durum daha da karanlık. AK Parti hem teşkilat oluşumu hem de aday belirlemede gösterdiği hatalarla 2011'deki yüzde 28'lik oyunu bile eriterek yüzde 10 seviyelerine kadar indirmiş.

Bunun en önemli nedeni de, Kürt seçmenin HDP tercihinin görmezden gelinerek, hem teşkilatta hem de milletvekili adaylığında Kürt kökenli isimlere ağırlık verilmesi. Oysa Iğdır'da MHP'den küsen milliyetçi seçmen ile silahlı Kürt siyasetinden bezmiş muhafazakar Kürt seçmeni kazanmak için izlenmesi gereken en doğru yol, önce teşkilatta sonra da aday belirlemede kucaklayıcı bir anlayışın temsilcisi Milli Görüş kökenli isimlerden yana tercih kullanmaktı.

Bu asla, Kürt seçmenin HDP ya da başka Kürt siyasetine kayışını peşinen kabullenmek olarak algılanmasın.

Yaratılan atmosfer nedeniyle, siz istediğiniz kadar teşkilat vitrini ile adaylarınızı Kürt isimlerden belirleyin, Kürt seçmenin etnisiteye teslim olmayan kesimnini kazanamazsınız. Bu kesim için teşkilat vitrininde kucaklayıcı bir kadro büyük önem kazanıyor.

Çünkü Iğdır'da siyaseti şekillendiren atmosfer, şu an için iki zıt kutup olan MHP ile HDP'nin çekişmesi. AK parti'nin HDP'ye alternatif faktör olması, HDP ve MHP'ye yönelen seçmeni kazanmak için de önemli...

Bu bağlamda, AK Parti'nin, Iğdır siyasetini yeniden şekillendirerek, İl Başkanlığını Kürt kimliğini ön planda tutan isimler yerine, hem Kürt seçmeni hem de milliyetçi seçmeni kucaklama potansiyeli her dönem dinamik kalan Milli Görüş geleneğini temsil eden Azeri kökenli isimlere yönelmesi önemli bir hamle olabilir.

Bu tercih, Iğdır'ın temel dinamiği olan Azerilerin de AK Parti'ye yönelişini kolaylaştıracaktır şüphesiz.

Lafı çok dolandırmaya gerek yok. AK Parti halihazırda Kürt kökenli isimlerden oluşan teşkilat yapısını, Iğdır'daki tüm unsurları aynı masa etrafında toparlayabilecek Milli Görüş kökenli Azeri bir isme teslim edip, onun etrafını da Iğdır siyasetinde etkili ve itibar sahibi Kürt aktörler ve Azeri siyasetçilerle beslediğinde, en kötü olasılıkla 1 milletvekili çıkarabilecek potansiyeli yakalayabilir.

Ve Iğdır siyasetinde yürütülecek strateji asla siyasi kazanım bağlamına hapsedilmemeli. Yazımın başında da ifade ettiğim gibi, Iğdır yerel siyasete esir edilmeyecek derecede stratejik bir yer. Yönünü Ankara'ya döndüğünde bir tarafında Nahçivan diğer tarafında İran arkasında da Ermenistan olan önemli bir kale Iğdır.