09 Şubat 2018

Aliya ve Kuran

İslam'ın geleceği, her şeyden evvel, Müslümanlara ve onların kendilerini nasıl ilan ettikleri hususundaki gerçeğe bağlıdır. (Aliya İzetbegoviç, İslamî Yeniden Doğuşun Sorunları, Ter Rahman Ademi, İst, 2014, s. 123) diyerek Aliya kendi mefhum dünyamızı öz kaynaklardan ifadenin önemine dikkat çeker.

Aliya bu ilan meselesi yanında modern bir çekişme olan din ve bilim ilişkisine değinir. Dini kendi bağlamında anlayan Aliya biliminse dine rağmen değil birlikte bir gerçekliği olduğunu düşünür. Modernitenin dini olan pozitif bilim karşısında dinin salt bilim ile sorunu olmadığını ortaya koyar. Din, aklın ürünü değil, fakat onunla çatışma içinde de değildir. İlim ve bilgi, dini yargılamak veya onun tesis etme imkânın sahip değilse de, onu zenginleştirebilir ve heyecanımız ile derin düşünmemizin sınırlarını kıyaslanmayacak derecede genişletebilir s. 72.

Aliya Müslümanların dini ilan meselesine Müslümanları eleştirerek içeriden ve gerçekçi bir tutumla başlar. Zira görülemeyen yanlış düzeltilemeyecek aksama demektir. Bugünkü İslam dünyası, içinde gerçek dinini az, fakat sözel, şeklî dinini çok olduğu tipik örneğidir. Hiçbir yerde dine adanmışlık yok –fakat aynı zamanda ve sadece prensip olarak-din kayıtsız öne çıkarılır ancak aynı dinin somut taleplerinin pratikte bu kadar az yerine getirildiği görülmemiştir. İşte bu paradoks, şekil ve içeriğin bu karşıtlık durumu, İslam ülkelerinin çoğundaki vaziyeti açıklayabilir. Belki bu, iradesi ve hareketsiz bir durum olmayan, artık uyuşukluktan uzak ancak hakikî yönü ve neticesi olmayan kendine has bir yerinde sayma ve zaaf durumudur. 83/84. Şeklin içinde özü yitiren bir dünyanın anlamsızlaşacağının ifadesi solan bu tespitler hala geçerlidir.

Genel de düşünüldüğü gibi inanca olan ana tehlike dinsizlerden gelmemektedir. Hakikî tehlike zayıf, layık olmayan inananlardan gelmektedir. Din, dinsizlikle olan polemik veya mücadelede ortaya çıktı, yaşadı ve ayakta kaldı. İnsanlık kadar eski ve belki de onun kadar kalıcı olan bu karşılaşma, dini ve onun iç hayatını sadece kuvvetlendirebilir, onun sebeplerini temizleyebilir, şuurunu uyanın tutabilir. Doğuda, camide öyle insanlar gördüm ki abdesti öyle bir rutin şekilde alıyorlar ki vücudun yıkanması gereken bütün uzuvları yıkamayı biliyor ama yine de pis kalıyorlar… Temizlik kaybolmuş sadece semboller kalmıştır. Burada abdestin başına gelenler, İslam'ın bütün veya neredeyse bütün hükümlerinin başına gelmiştir. İslam, boş ve muhtevasız bir ritüele indirgendi. Tabii olarak da, gerçek hayattaki sonuçlar da aynı şekilde yenilgi vericidir. S. 160. Aliya için sorun modernite, dış dünya ve harici sorunlardan önce bizim kendimizi anlama, tanımlama ve idrak sorunumuzdur. Hasta bir bünyenin röntgeni çekilmeden, içe bakılmadan sadece harici sebepler üzerinden reçete yazmanın, çare aramanın manasızlığı Aliya'nın bu tespitleriyle manalı olacaktır.

Aliya işe teşhisle başlar, İslam dünyası ve Müslümanın fikri ve bilinç röntgenini çekerek sıkıntının yerini bulmaya çalışır. Sadece eleştirmez yol da gösterir. Kendini din ve özelde İslam üzerinden anlamlandıran insan için önce yolu sonra yoldan çıktığı yeri gösterir ve yola çağırır.