İzdiham Dergisini ve Genel Yayın Yönetmeni Bülent Parlak'ı yakın tanıyanlardanım. Derginin bu aşamaya kadar nasıl geldiğini üç aşağı beş yukarı biliyorum. Dergicilik gönül işidir. Derdi olanın işidir. Bir arkadaşı ile makarna dükkanı açmak isterken son anda arkadaşı vazgeçince, makarna işe izdiham dergisine dönüşüyor. Şimdi gönülleri doyuruyor.

Bir şarkı sözü var ya “Bir şey yapmalı” diye Bülent parlak' ta bir şeyler öğretmekten ziyade, bir şey yapmalıyım diyerek bütün parasıyla dergiyi çıkartıyor. İyi bir ekibi var İzdiham'ın. Samimi. Sıcak. Dost canlıları. Birinin derdi hepsinin derdi. Başarıları da buradan geliyor zaten. Kitap fuarlarında ki stantlarında da o sıcaklığı görüyorsunuz zaten. Size ikram ettikleri kurabiyeler ve bir çok yiyecekler bile yazarların ve şairlerin evlerinde mutfaklarında kendi elleriyle yaptıkları ürünler.

Üsküdar da “derginin adını taşıyan bir kafe açtılar. Henüz gidemedim ama en kısa zamanda uğrayacağım inşallah. Orada arkadaşlıklarının gücünü gösteriyorlar. Neredeyse yazar pişiriyor, şair servis ediyor durumu yaşanıyor. Kafe aynı zamanda küçük bir kültür merkezi gibi işleyecek. Film okumaları, yazar söyleşileri, imza günleri, felsefi konuşmalar gibi birçok etkinlik düşünülüyor.

Dergi ilk kez kâra geçti o kârı da burs olarak dağıtacak

Bin bir zorlukla çıkan dergi 19. Sayısına ulaştı. Ve yapılan açıklamaya göre de ilk kez kara geçmiş dergi. Yapılan açıklama da aynen şu ifadeler kullanılıyor: “Nasıl ulaştı, nasıl bugünlere geldi gerçekten biz de bilmiyoruz. 

Bizim bildiğimiz bugüne kadar sadece kendi imkânlarımızla, bazen borç alarak, bazen kredi çekerek, bazen bir dostun yardımıyla geldik. 

Görünen ve görünmeyen birçok insanın İzdiham'da emeği var. Görünenler mecburiyetten göründü, görünmeyenler de görünenler kadar görünmezdi aslında. 

Şöyle bir şey oldu. İzdiham son beş sayıdır Yay-Sat üzerinden dağıtılmaya başlandı. Ve çok şükür ki bir edebiyat dergisi olarak son iki sayısında masraflarından daha çok satış rakamlarına ulaştı. 

Size anlatalım. Bize bir derginin maliyeti dağıtım bedelleriyle birlikte 20 bin Türk Lirası'nı buluyor. Son iki sayıda ise yaklaşık 1.000 TL civarında kâr elde ettik ve bu elde ettiğimiz parayı 2 üniversite öğrencisine burs olarak vermeyi kararlaştırdık. “

Duyuru ile burs alacak öğrenci arıyorlar

Duyuruda ki açıklamanın aynen şöyle devam ediyor: “Eğer bursumuzu kabul ederseniz adınızı, soyadınızı ve iletişim bilgilerinizi göndermeniz yeterli. Vereceğimiz burs miktarı öyle çok değil ama öğrenciler için kıymetli ve birkaç günlerini güzel geçirecek şekilde olabilir. Burs vereceğimiz isimleri açıklamayı düşünmüyoruz. Burslar Kasım 2015'te başlayacak ve Haziran 2016'da sona erecek. Açıklamanın sonunda İzdiham aracılığıyla burs vermek isteyenlere de kapılarının açık olduğu belirtiliyor.

Yazımın başlığına “Alkışlar İzdiham Dergisi ve Ekibine” derken haksızmıyım. İnanın bu davranış ayakta alkışlanmalı. Bin bir zorlukla dergi çıkaracaksınız ilk kara geçtiğiniz anda da öğrenciye burs vereceksiniz. İlk duyduğumda inanın gözlerim yaşardı. Bu güzel davranış inşallah örnek olur ve katlana katlana büyür.

Yarın ki seçim ülkemize hayırlar getirir inşallah

Yarın yine sandık başında olacağız inşallah. 5 ay önce ki oluşan tablo ve kördüğüm bu sefer çözülmelidir. Sonuç ne olursa olsun herkes saygı duymalıdır. Madem egemen olan milletse, o zaman milletin dediği olmalıdır.

Bu seçimin en sevdiğim yanı gürültüsüz, patırtısız olmasıydı. Sokaklarda öyle bangır bangır araçlar dolaşmadı. Olur olmadık yerlere bayraklar asılmadı. Parti yetkilileri, söyleyeceklerini salonlarda, ziyaretlerde, sosyal medya ve çeşitli yayın organlarında söylediler. İnşallah bundan sonra ki seçimlerde de bu uygulama hep devam eder.