13 Nisan 2016

Amed İslâm'dır, İslâm kalacak

3 Ayların kutlu iklimine girdik. Diyanet işleri Başkanlığının başlattığı en güzel hizmetlerden biri olan Kutlu doğum haftasının güzel iklimindeyiz. Etkinliklerin bu yılki ana teması “Gelin Birlik Olalım ‘Tevhit ve Vahdet'”  olarak belirlenmişti. Malumunuz Tevhit Allah'ı birlemek manasına geliyor. Vahdet ise bir olmak manalarına…

Cumartesi gecesi haftanın açılışı sayın Başbakan Davutoğlu'nun da katılımıyla Ankara'da yapıldı. Birliğin öneminin ve Tevhidin hayatımıza katkılarından örneklerin verildiği Birlikte yaşama azminden bahsedildi. Kürdün Türk'ten veya başka etnik kökenden farklı olmadığı, herkesin aynı hukukla muhasebe edileceği ifade ediliyordu.

Aynı saatlerde Diyarbakır'da Halkların Demokratik Kongresi (HDK) tarafından Keskesor komitesi tarafından Pazar günü LGBTİ konferansı yapılacağı ilan ediliyordu. Bu konferansa Mardin Büyükşehir eş Belediye Başkanı Süryani Hristiyan Februniye Akyol Akay'ın, DBP Parti Meclis üyesi Demir Çelik ve 2 LGBT üyesinin konuşmacı olarak katılacağı ilan ediliyordu. Hem de 3 ayların başlangıcında hem de bir zamanlar abdestsiz girilmeyen şehir Diyarbekir'de…

Diyarbekir'i ahlaksızlaştırma yolunda böylesi bir adım atılmış olması Diyarbekir İslami sivil toplum kuruluşları önce sosyal medyayı harekete geçirerek, bu rezil konferansın yapılmasına engel olmak üzere harekete geçtiler. ”#DiyarbakırdaSapıklığaDURde“ tagıyla açılan başlık önce Türkiye listesine sonrada Dünya listesinde üst sıralara çıkarak gerçek manada bir kamuoyu baskısı oluşmaya başladı. Cumartesi günü akşam saatlerinde HDK'den resmi olmayan açıklamalar Konferansın iptal edildiği yönünden olsa da toplum bölge sol Kürt! cenahına güvenmediği için Diyarbekir Sümer Camii önünde toplanmaya karar verdi.

Sümer Camii önüne gittiğimizde alanda her İslami görüşten 3 bin kişi vardı. İnsanlar kadın, erkek, çoluk-çocuk dememiş ellerinde pankartlarıyla Diyarbekir'in İslami izzet ve onurunu çiğnetmemek için alana gelmişlerdi. Hiçbir siyasi sloganları olmayan, hiçbir yapıyı dillendirmeyen sadece rızai ilahi ile ve hadisin ifadesiyle ‘ bir kötülük görünce onu elinizle, elinizle düzeltemezseniz dilinizle…' düsturuyla Ya Allah! Deyip herkesin pikniğe taşındığı bir günde Peygamberler ve sahabeler kentinde bu izzetsiz eyleme dur demeye yürümüşlerdi. Karşıdakiler hiçbir açıklama yapmadan, yapamadan Konferanslarını iptal etmek zorunda kalmışlardı. O ahlaksız eylem, başlamadan sonlanmıştı. Toplumsal baskı gücünü göstermiş, bir ahlaksızlıkları daha sonuçsuz kalmıştı.

Eylemden geriye meydanda yankılanan  ‘Müslüman Uyuma, Sapkınlığa Karşı Çık' , ‘Welatême Amed, Serokê me Muhammed' , ‘Xweda Xweda Ey Xweda, Ev Can Ji Bo Te Feda' sloganları ile "Kürdün derdine sapıklar mı çözüm bulacak", "Ahlaksızlık Özgürlük Değil Çürümedir', "Amed İslam'dır İslam kalacak", dövizlerindeki gerçekler kalmıştı.

Malum 3 aylardayız, hazır HDP üç aylar çerçevesinde barış öneriyorken, kendi bileşenlerine de İslama ve Müslümanlara saygıyı da tavsiye etse de toplum bunların birazcık samimi olduğuna inansa… bu görev de HDP içindeki eski, yeni, eskimez, yenilenmez İslamcılarına kalıyor galiba… Adlarını vereceğim lakin eski hukuklarımızdan dolayı arayıp Ömer niye böyle dedin dememeleri için adlarını vermiyorum, lakin onlar kendilerini biliyorlar…