Türkiye'deki en önemli sosyal kurumlardan biri de aşiret yapılarıdır. Özellikle doğu ve güneydoğuda aşiretlerin bir dönem ciddi ağırlıkları olmuştur.

Aşiretler PKK'nın ortaya çıkışından önce de sonra mütemadiyen devletin yanında yer almış, PKK ile ciddi şekilde mücadele etmişlerdir. PKK'ya akıl veren yapı aşiret yapısı modelinin zayıflatılmasıyla PKK'nın daha da güçlenebileceğini düşünüp küresel bir planla aşiretlere bağlılığı zayıflatmak için çeşitli plan ve projeler uygulamışlardır.

Günümüzde aşiretlerin içindeki hiyerarşik yapı görece olarak zayıflamıştır. Şekil olarak ağaya bağlı olan mensupların çoğunluğu ağayı dinlemez hale gelmişlerdir. Özellikle genç jenerasyonda bu had safhaya gelmiştir.

Her ne kadar aşiret yapıları zayıflasa da bir kısım aşiretler dışarıya karşı birlik mesajı vererek ayakta durmaya çalışmakta bu vesileyle siyasi ve ekonomik olarak varlığını sürdürme çabası vermektedirler.

Geçtiğimiz günlerde PKK lider kadrolarından Murat Karayılan, Mardin bölgesi aşiretlerinden bir kısmına çağrıda bulunarak onları sözde direniş hareketine katkıda bulunmaya çağırarak, İsyana teşvik etti. Aynı süreçte ne ilginçtir ki Vatan Partisi genel başkan yardımcısı Emekli Albay Hasan Atilla Uğur da aşiretlerin İngilizlerden para aldığı gibi bir iddiayı, hem de İktidara en yakın gazetede yayınlanan bir röportajda söyleyerek olayı farklı bir boyuta taşıdı.

Hasan Atilla Uğur iyi bir psikojik harp uzmanıdır. Neyi nasıl söylerse halk içinde ne etki yapacağını iyi bilir. Söylediği söz nedeniyle aşiretlerden herhangi birine aklı evvelin biri devlet adına baskı yapınca arada nasıl bir kopukluk olabileceğini de iyi hesap etmiştir.

Peki aşiretler isyan eder mi? Ya da bugüne kadar isyan etmeyenler bugünden sonra hadi bizde ortaya dökülelim der mi? Hadi bunlara başka bir güvenlik uzmanının diliyle cevap verelim. Emekli Binbaşı Mete Yarar da şöyle demiş Malatya'da ki konferansta: “"Bölge halkı hiçbir barikatın arkasında durmadı, PKK'ya destek vermedi, bölünmeye destek vermediler. Evlerini bıraktılar ki güvenlik güçleri PKK'lılara daha rahat operasyon yapsınlar, 500 bin kişi gönüllü olarak evini terk etti.

Ben Türkiye'de kim ne para verirse versin hiçbir aşiretin böyle bir hainlik yapacağına inanmıyorum. İçinden hain çıkmaz mı, hainin hain olması için Türk, Kürt, Laz, Çerkez olmasına gerek yok ki. Hainin başına sıfat koymaya gerek yok. Bunu organize edecek bir yapı Güneydoğu Anadolu bölgesinde yok, eğer olmuş olsaydı, barikatlar döneminde yapılırdı.”

İki ayrı asker iki ayrı görüş, biri bu devleti iliklerine kadar savunmuş biri de Ergenekon davasından sanık olmuş yıllarca hapis yatmış, sizce hangisinin söyledikleri daha tutarlı, sizce hangisi daha mantıklı laflar etmiş?

Evet, hepimiz aynı taraftayız. Çünkü biz 15 Temmuzda sokağa dökülmüş ve ferasetimizle bu ülkeyi kuşa kurda yedirmemiş bir milletiz. Bize psikolojik harp taktikleri sökmez.

İrtibatları zayıflamış olsa dahi hiçbir aşiret mensubunun hadi bende bu işe soyunayım diyeceğine verilecek ihtimal yüzde sıfırdır. Vesselam…

Hadi ordan sizi gidi gulu gulu dansçıları, hadi ordan,siz istemeseniz de O huzur bu topraklara gelecek…