Tarih ibret alırsak aklımıza konuşur, düşünen bir zihinle ona bakarsanız size kendisini açar.

Tarih boyunca meşruiyet zemini ardına saklanarak kendini örten ve gizli gündemler peşinde olanlar hep ola geldi.  Çok farklı saiklerle kendisini kurgulayan bu zihin yapısı ne görüdüğü gibi olur, ne olduğu gibi görünür yani münafıktır!

Bu yapılar zamanın ruhuna uygun bir kisveye bürünerek, kendilerini adadıkları mahut davalarının uğrunda masumiyeti alet edinerek  belirsiz gündemlerinin icrasının derdine düşerler. Bu yapıların ezoterik inançları ve tevillerle örülü zihinleri vardır. Bu yapılar için herşey araçtır ve anlamsızdır. Dolayısıyla intisap duyguları olmadığından haindirler!

Bunların zaman içinde “görünümlü “ şekillerde ortaya çıktıkları vakidir.

Zamanın ruhu ne gerektiriyorsa onun ardından çıkarlar.

Dinî görünümlü, etnik görünümlü, mezhepsel görünümlü tarzlarda ortaya çıkarlar. Lakin arkalarındaki saik hain bir emeli taşır. Dinî görünülü siyasi yapıların bölgemizi nasıl kaosa sürüklediği ortadadır.

Kültürel görünümlü siyasi yapıların etnik ırkıçıların siyasi amaçlarını kültürün masum kavramına nasıl gömdükleri de ülkemizin uzun sureli başka bir yarasıdır. Muhtelif terör unsurlarının coğrafyamız ve ülkemizdeki sebep oldukları sorunlar ortadadır. Bu yapılar tarihsiz, imansız ve ahlaksızdırlar.

Ülkemizde son yaşanan darbe kalkışması bu cümleden bir çerçevede bir yapının işidir. Zavallı bir grup bir millet ve devleti yenebileceğini zannederek Türkleri küçümsemiştir. Bu toprakların ruhunu yok saymış, tarihini anlamamış, devletini hafife almıştır. Derin Türkiye bin yıldır burada çok badire atlatmış ve bu gibi sinek vızıltılarını da atlatacaktır. Bu münafık ve hain harekette tarih önünde, millet zihninde ve adalet karşısında hesap verecek ve mahkum olacaktır.

Milettimiz derin sağduyusuyla zorbalığa teslim olmadı ve olmayacaktır. Şehitlere rahmet, yaralılara acil şifa dilerim. Zaman birlik ve dirlik zamanıdır. Adalet ve dayanışma zamanıdır.

Vesselam