İlk defa ABD'de ortalama insan ömrü kısaldı. Bunun sebebini merak eden bilim adamları, araştırmaları yoğunlaştırdılar. Ve sonunda görüldü ki, en önemli sebep aşırı ilaç kullanımı. Ancak bunun yanında bir başka sebep daha var: Şeker hastalığı. Özellikle Tip 2 diyabet olarak bilinen türü.

Şeker hastalığı tüm dünyada her geçen gün hızla yayılıyor. Salgın hastalık gibi yüz milyonlarca insanı pençesine alıyor.

Amerikan Diyabet Cemiyetinin verilerine göre, neredeyse her yetişkin iki Amerikalıdan biri potansiyel şeker hastası. Aslında kanser ve kalp hastalıklarından sonra üçüncü ölüm sebebi şeker hastalığıdır. Hatta kanser ve kalp hastalığı gibi yaygın hastalıkları bile şekerin tetiklediği biliniyor artık.

Peki nedir şeker hastalığı? Nereden kaynaklanır? Ondan korunmanın yolu var mı?

Şeker hastalığının en kısa tanımı şudur: Vücudumuzun gıdaları uygun şekilde işlemekten aciz duruma düşmesi. Normalde yemek yediğinizde bünyeniz, hücrelerimizin ihtiyaç duyduğu enerjiyi elde edebilmek için gıdaları işlemden geçirir. Şeker olarak bildiğimiz glikozun hücrelere geçebilmesi için insülin adlı hormona ihtiyacımız var. Bu hormonu üretip kana verme görevi ise pankreastadır. Ancak sizde şeker hastalığı varsa vücudunuz yeterince insülin üretmez veya ihtiyacı olan insülini kullanmaz. Bu ise kandaki şeker miktarının artması sonucunu doğurur.

Sağlıklı insanda pankreas çok önemli bir göre yapar ve bünyenin ihtiyaç duyduğu kadar insülin üretir. Fakat bazı insanlarda pankreas görevini gereğince yapmaz. Böylece insülin direnci ortaya çıkar ve gerekli önem alınmazsa şeker hastalığı oluşur.

Şeker hastalığının birkaç çeşidi var. Bunların en yaygın olan iki türü ise Tip 1 ve Tip 2 olarak bilinir.

Aslında şeker hastalığı önlenebilir bir hastalıktır. Özellikle de Tip 2. Bütün mesele yaşam tarzına ve özellikle de beslenme tarzına gerekli önemin verilmesi. Çoğu zaman şeker hastalığı için ilaç kullanımına ihtiyaç yoktur. Ama yanlış tedaviler sonucunda çözümsüz kalır. Zira ortodoks tıp, ilaç vererek sadece belirtileri (semptomları) ortadan kaldırır. Oysa asıl sorumlu olan insülin dengesizliği ortada durmaktadır.

İşlenip hücrelere verilemediği için kanda bulunan aşırı şeker vücudun çeşitli yerlerindeki kılcal damarlara hasar vermektedir. Zarar gören bu organların en başında ise kalp, böbrek, sinir sistemi ve göz gelmektedir. Bu yüzden de şeker hastalığı kalp ve böbrek hastalıklarına, körlüğe kadar varan görme bozukluklarına, kalp krizine ve ayaklarda sinir hasarlarına yol açmaktadır. Sık sık idrara çıkma, susuzluk hissi ve acıkma gibi başka yan etkileri de olmaktadır.

Tip 1 diyabet, bağışıklık sistemi hastalığı olarak bilinir. Şimdilik kesin sebebi bilinmediği için genetikle izah edilmektedir. Ancak çevre faktörlerinin ve hatta bazı virüslerin de etkili olduğu son zamanlarda ortaya çıktı. Mesela küçük yaşlarda inek sütü içen çocuklarda ve D vitamini eksikliğinden dolayı da Tip 1 diyabet oluşmaktadır. Bazen çocukluk döneminde aşırı insülin üretimi olmaktadır. Bunun sonucunda bağışıklık sistemi devreye girip Beta hücrelerin bloke etmekte ve Tip 1 diyabete yol açmaktadır. Şimdilik bu hastalığın önüne geçmek kolay olmasa da, doğru alışkanlıklar kazanmakla kontrol altına alınabilmektedir. 

Tip 2 ise insülin ve leptin hormonlarının düzensizliğinden kaynaklanmaktadır. Aşırı kilolu iseniz ve hareketsiz bir yaşantınız varsa Tip 2 diyabete adaysınızdır. Bu illetten kurtulmak içinse düzenli egzersiz ve doğru beslenme en iyi ilaçtır.