Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (115)

WhatsApp Image 2023-03-03 at 14.56.48.jpeg

(https://www.nadirkitap.com/igneli-fici-ikinci-baski-kalin-karton-kapakli-renkli-kapak-cevat-rifat-atilhan-kitap26054906.html; 9.2.2023)  (https://www.nadirkitap.com/turk-iste-dusman-in-cevat-rifat-atilhan-kitap27561719.html; 9.2.2023)

Cevat Rifat Atilhan, maâlesef, mahzâ Hak̆îkat̃ endîşesiyle hareket eden bir ilmî araştırmacı değildi. Filistin Cephesinde bizzât şâhid olduğu korkunc Siyonist-Sabataî-Farmason ihânetinin têsîri altında, adâlet ölçülerini aşan bir Yahûdi-Farmason düşmanlığına sürüklendi, taşkın hissiyâtıyle hilâf-ı hak̆îkat̃ ve akıl-iz’ân dışı neşriyâta dahi tevessül etti. Sık sık hak ile bâtılı birbirine karıştıran kitabları delîlsiz, müfrit iddiâlarla doludur. Binâenaleyh onlar çok dikkat̃le mütâl̃aa edilmeli, sahîh vesîka veyâ delîllerden mahrûm iddiâlarına îtibâr edilmemelidir (ki, kitablarında sahîh vesîkalar da mevcûddur; bu da ink̃âr olunamaz). Onun en kıymetli neşriyâtı, bizzât şâhid olduğu hâdiselere mütedâir olanlardır…

Müfrit neşriyâtına iki misâl̃: İğneli Fıçı, İstanbul: Aykurt Neşriyatı, 14x19cm, 192 s. ve Türk, İşte Düşmanın!,  İstanbul: Ahmed Said Matb., 1959, 13,5x19,5cm, 279 s.

Allâh-ü Teâl̃â (meâlen) şöyle buyuruyor:

«Ey Mü’minler! Allâh için kıstla şâhidlik edenler olun! Sakın bir kavme olan kîniniz, sizi adâleti ikâme etmemiye sevk̆etmesin! Âdil olun! Takvâya daha yakın olan da budur. Allâh’dan ittikâ edin! Şüphesiz ki Allâh yaptıklarınızdan haberdârdır!» (Mâide -5-: 8)

***    

 

Mâmâfih, şeytana uyup kendini esfel-i sâfilîne düşürmüş pek çok insan müsveddesi de mevcûddur; bunların bilhassa Münâfıklarını, ibret için, zarârlarından sakınmak için öylece teşhîr etmek boynumuza borcdur; bu borcun edâsından kaçınmak, zillettir!

Burada makâleleri üzerinde durduğumuz Necip Fazıl ile Cevat Rifat’ın birbirleriyle münâsebetleri dahi, böyle dâvâ, fikir, siyâset adamlarını değerlendirirken ne kadar ihtiyâtlı olmamız, onları dâimâ hatâ ve sevâbları, müsbet ve menfî cepheleriyle bir arada mütâl̃aa etmemiz l̃âzım geldiği husûsunda iyi bir misâl̃dir. Düşünmeli ki mezk̃ûr makâlelerin neşrinden kısa bir müddet sonra, Büyük Doğu’nun 18 Mayıs 1951 târihli 56. sayısında, Büyük Doğu Cemiyeti’nden “Hususî İhraç”la tasfiye edilenler arasında, Cevat Rifat’ın ismi de vardır:

“Son kararımız, gözünüzün önüne, ‘umumî ihraç’ ve ‘hususî ihraç’ diye iki muamele nev’i çıkarmış bulunuyor. Bunlardan ‘umumî ihraç’ artık bu kadar çile çektikten sonra Ana Nizamnamemizin şiddetle tatbikinden başka çaresi kalmıyan Umumî Merkezin, herbiri dâvaya sadık ve bağlı, fakat sadece ihmalci üyelerine tatbik ettiği ve kendilerine hürmeten ‘tasfiye’ ismini verdiği basit ve ehemmiyetsiz iş… Fakat ‘hususî ihraç’, doğrudan doğruya dâvaya, onun gerektirdiği ruh ve ahlâka uzaklığın ifadesi olduğuna göre, Cemiyetimizin tarihinde elbette ki, pek mühim ve mânalı bir kayıt belirtecektir. […]

“2- Umumî Reis vekilliği sadece bir proje ve namzetlik şeklinde vaz’edilip (şükürler olsun) hiçbir zaman Kurucuların kararına istinat ettirilmiyen ve sonunda Cemiyeti yıkıp kendi şahsına ve şahsî menfaatlerine bağlamaktan başka maksat taşımadığı ve daha nice, nice, nice …… halleri ve işleri belli olan ve bu fiiller ve işler elimizde riyazî hüccetlerle mevcut ve mahfuz bulunan, ilk İzmir muhitindeki fesat teşebbüsünün mürettip ve âmili Bay Cevat Rifat Atilhan…” (“Hususî İhraç”, Büyük Doğu, 18 Mayıs 1951, yedinci yıl, sayı 56, s. 13)

Bize, Mehmed Âkif merhûm misâl̃i:

“Şudur cihânda benim en beğendiğim meslek:

Sözüm odun gibi olsun, hak̆îkat̃ olsun tek!”

diyen ve dediğini yapan adam lâzım!

Değişmez düstûrumuz şudur: Dâimâ Hak̆îkat̃e tâlib ve tâbi olmak ve Hak̆îkat̃ uğrunda mücâdele etmek!

Cevat Rifat’ın -Filistin Hezîmeti hakkında- 1918’deki neşriyâtı

Araştırmamızın bu noktasında, Cevâd Rifat’ın, Filistin Hezîmeti hakkında Velîd Ebüzziyâ ile Cel̃âl̃ Nûrî’nin gazetelerinde yaptığı neşriyâtın Doç. Dr. Celil Bozkurt tarafından kitablaştırıldığını tesbît ettik: Birinci Dünya Savaşı’nda Filistin-Suriye Cephesinin Çöküşü; Suriye Hezimeti Fecîası ve Sebebleri; Dördüncü Ordu Yaveri Yüzbaşı Cevat Rifat Bey, Ankara: Altınordu Yl., 2019, 135 s.

Kitab, üç Bölüm hâl̃inde tertîb edilmiş. Mukaddimeyi ve Cevat Rifat’ın askerlik hayâtına dâir birkaç sayfayı tâk̆îben, İlk Bölümde, Velîd Ebüzziyâ’nın Tasvîr-i Efk̃âr gazetesi, Cevâd Rifat ve bir derece de Mersinli Cemâl̃ Paşa ile Mustafa Kemâl̃ arasındaki kalem münâkaşası îzâh ve birinci taraflara âid tam metinler (şâyân-ı takdîr bir tavırla) dilleri bozulmadan takdîm ediliyor; hattâ gazetelerin al̃âkalı sayfalarının fotoğrafları da yer alıyor. L̃âkin Bozkurt, Mustafa Kemâl̃’in Cevâd Rifat’a -2 K̃ânûnuevvel 1334 (2 Aralık 1918) târihli Zaman gazetesinde neşredilmiş olması l̃âzım gelen- cevâbının metnini kitabına dercedememiştir; çünki mezk̃ûr gazetenin o târihli nüshası (sonraki putlaştırma devrinde mahzûrlu görülen unsurlar ihtivâ ediyor olsa gerek ki)  kütübhânelerden yok edilmiştir:

“Yaptığımız gazete taramasında 2 Kanun-u Evvel 1334 (2 Aralık 1918) tarihli nüsha hariç diğer nüshalarda bu bağlamda bir habere [Mustafa Kemâl’in Cevâd Rifat Bey’e cevâbî beyânâtına] rastlanmamıştır. Bu hususta Zaman koleksiyonunun bulunduğu Hakkı Tarık Us Kütüphanesi, Taksim Atatürk Kitaplığı, TBMM Kütüphanesi, Ankara Millî Kütüphane[si] ve İzmir Millî Kütüphane’ye [Kütüphânesi’ne] başvurulmuştur. Fakat, Mustafa Kemal Paşa’nın beyanatına rastlanmamıştır. Burada dikkati çeken şey, Zaman gazetesinin 2 Kanun-u Evvel 1334 (2 Aralık 1918) tarihli ve 237 No’lu nüshasının adı geçen kütüphanelerin tümünde senkronize bir şekilde kayıp olmasıdır. Bu gizemli durum şimdilik izaha muhtaçtır. Fakat, Mustafa Kemal Paşa’nın beyanatının Zaman’ın 2 Kanun-u Evvel 1334 tarih ve 237 No’lu nüsha[sın]da olma olasılığı kesin gibidir.” (Bozkurt 2019: 21-22)