Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (127)
“Otto Liman von Sanders en 1916.” (http://fr.wikipedia.org/wiki/Otto_Liman_von_Sanders; 21.9.2014)
“…Le général Liman von Sanders (curieusement
probablement l’un des seuls généraux allemands d’origine juive)…:
…General̃ Liman von Sanders, hayreti mûcib şekilde, Alman
general̃leri arasında Yahûdi asıllı olan –muhtemelen- tek general̃ idi…”
(Jean-Jacques Becker, “La Grande Guerre en Méditerranée. L’Empire ottoman dans
la guerre”, Cahiers de la Méditerranée,
81/2010, 17-23; http://cdlm.revues.org/5425; 21.9.2014)
***
Iraklı General̃ Nedîm’in araştırmalarına nazaran Filistin Hezîmeti
Yukarıda, Iraklı General̃ Şükrî Mahmûd Nedîm’in Filistin Harbi hakkındaki
kitabını kısaca tanıtmıştık. T.C. Genel Kurmay Başkanlığı Askerî Tarih ve
Stratejik Etüt Başkanlığı tarafından tercüme ettirilmiş bu kitabdan ik̆tibâs ettiğimiz
aşağıdaki pasajlar, Filistin Hezîmetine dâir onun tesbîtleridir:
“İngiliz süvarilerinin 20 Eylül
fecrinde El Nasıra’ya karşı icra ettikleri taarruz, Yıldırım Orduları Grubu
karargâhını felce uğrattı. Grupla ordular arasındaki muhabere irtibatı tamamen
kesildi. İrtibatsızlıktan dolayı, cephedeki durumlardan habersiz kalan
Amman’daki 4 üncü Ordu Komutanı Cemal Paşa çok müşkül durumda kalmıştı. 8 inci
Ordu Komutanı Cevat Paşa, Ufule yolu üzerinden geriye çekilmek istedi. Ancak
Ufule’nin İngiliz süvarilerince tutulduğunu anlayınca Damiye köprüsüne giden ve
Farha vadisine paralel olan yoldan çekilmeye karar verildi. Bu arada çekilen
Türk kıtaatlarından kitleler halinde teslimler oluyordu. 7 nci Ordu, 20-21
Eylül gecesi Nablus’u boşaltarak kuzeye doğru Damiye köprüsü istikametine
çekildi. (s. 150)
“(Ric’at̃ hâl̃indeki) 7. Ordunun durumu iyiydi”
“…8 inci Ordu geriye çekilirken Nablus
– Bisan kara yolu üzerinde çok büyük zayiata maruz kalmıştı. Ordunun, nizami
birlik olarak, bünyesinde yalnız Alman Asya Kolordusu ile 16 ncı ve 19 uncu
Tümenler kalmıştı. 7 nci Türk Ordusu’nun durumu ise iyiydi. Karargâhını Nablus
doğusuna zayiat vermeden taşıyabilmişti. (s. 151)
Alman Kolordusunun vazıyeti de iyiydi
“Yıldırım Orduları Grubu Komutanı
General von Sanders, Şam’ı savunmanın zorluklarını bildiğinden, karargâhını 25
Eylül’de Halep’e nakletmişti. Gruba bağlı orduların teşkilleri [teşkîl̃âtları]
dağılma noktasına gelmişti. Sadece, Alman Albay von Oppen komutasında olan ve
mevcudu 700’e düşen Asya Kolordusu metanetini korumaktaydı. Teşkilleri dipdiri
ve canlıydı. Askerlerinin moralleri hayli yüksekti. Son günlerde bu kolorduya,
daha önceleri 4 üncü Türk ordusu bünyesinde bulunan bir Alman taburu iltihak
etmişti.
Kumanda, Mustafa Kemâl’e veriliyor
“Asya Kolordusu’na Şam – Beyrut kara
yolunu himaye etmesi için Riyak’ta konuşlandırılması emredildi. 7 nci Ordu
Komutanı Mustafa Kemal Paşa’ya komutanlığı devralması için ordunun mütebaki
kıtaatlarıyla birlikte Riyak’a hareket etmesi istendi. [Bozuk cümle! Tercümede
böyle ifâde kusûrları var!]
“4 üncü Ordu Komutanı (Mersinli) Cemal
Paşa’ya mütebaki birliklerini yeniden teşkillendirip [tensîk̆ edip] Şam’ı
güneyden müdafaa etmesi görevi verildi. 8 inci Ordu lağvedilerek Ordu Komutanı
Cevat Paşa İstanbul’a avdet etti. […]
“4 üncü Ordu Komutanı Cemal Paşa,
Tabariya [Taberiye] Kolu adı altında bir kuvvet oluşturdu. (…)
“Dara [Der’a] – Şam yolunun İngiliz
kuvvetlerine karşı tutulması için, Ordu Komutanı (Mersinli) Cemal Paşa buraya
bir alay gönderdi. Ancak, bu alay mahallî aşiret savaşçılarının ve 4 üncü
İngiliz Süvari Tümeni’nin baskılarına dayanamayıp kuzeye doğru çekilmek zorunda
kaldı. […]