“Atatürk düşmanlarını ilk cesaretlendiren, onlara âdeta taarruz işaretini veren Adnan Menderes omuştur. Doğrudan doğruya Atatürk İnkılâbına hücuma o başladı. İnkılâpları iki kısma ayırdı. Bazılarını, millete malolmuş diye kabul eder göründükten sonra bazılarının millete malolmadıklarını ilân ederek ortadan kaldırılabileceğini müjdeledi.” (Akşam, 1.3.1951, s. 2, Ulus’tan ik̆tibâs)

Müşriklik yarışı: Celâl Bayar’ın gönderdiği büst, Kırşehir’de, Farmason Dâhiliye Vekîli tarafından bir âbid tavrıyle açıldı

- (Yine aynı Cemâatten olması pek muhtemel, Milletimizin Mustafa Kemâl’e tapınması l̃âzım geldiğini vâzeden) “Varlık dergisi başmuharriri Yaşar Nabi Nayır”: “Bir takım menfaat düşkünü insanların cahil halkın taassup duygularını istismar maksadiyle bir müddettenberi yapmakta oldukları zararlı propagandaların bu çeşit hâdiseleri doğurmasını tabiî karşılamak lâzımdır. Bu kötü niyetli propagandalara son vermenin çaresi bulunmazsa ileride daha tehlikeli ve daha zararlı tepkiler beklemek de yersiz olmaz sanırım.” (Akşam, 27.2.1951, s. 4)

- 1.3.1951: “Millî Türk Talebe Birliği, Kırşehirde vuku bulan müessif hâdise dolayısiyle, Atatürk ve inkılâpları aleyhinde bir cereyan yaratmak gaflet ve dalâletine düşenlere bir cevap teşkil etmek üzere, Kırşehirde miting yapılacağı gün (pazartesi 5 mart) İstanbulda büyük bir kapalı salon toplantısı tertibine karar vermiştir. Bu toplantıda Kemalist Türk gençliği, Atasına ve onun eserlerine olan samimî bağlılık ve imanını bir kere daha haykıracaktır.” (Akşam, 2.3.1951, s. 2)

  - Kırşehir’deki Büstün hasar görmesinden sonra, Celâl Bayar, oraya tunc bir Büst gönderdi ve Büst, 1 Mart 1951 günü, bu maksadla Kırşehir’e gitmiş olan Dâhiliye Vekîli Rükneddin Nasuhioğlu tarafından, bir âbid tavrıyle açıldı… (Akşam, 2.3.1951, ss. 1 ve 2)

Putperestliği hortlatanlar

- 5.3.1951: (Kırşehir’den) “İstanbul, Ankara ve civar vilâyetlerden gelen gençler, Atatürk heykeline yapılan şenî tecavüzü asîl bir heyecanla tel’in ediyorlar. Gençler, anıd önünde nöbet beklediler.” (Akşam, 5.3.1951, s. 1)

- 6.3.1951: “Kırşehir – Dün sabah, Atatürk heykeli önünde yapılan miting bir kere daha belirtti ki Atatürk ve inkılâlarına kimden ve nereden gelirse gelsin yapılacak veya yapılmak istenecek maddî ve mânevî her hangi bir tecavüz karşısında her şeyden önce Atatürk inkılâplarının vefakâr bekçisi Türk gençliğini bulacaktır. Mitingde İstanbul ve Ankara Üniversiteleri gençliği ile civar şehirlerden gelen heyetler, bütün Kırşehir halkı, genç, ihtiyar, kadın ve erkek binlerce vatandaş hazır bulundu. Atatürkün büstü muhtelif teşekküller tarafından gönderilen çelenklerle süslenmişti. […] İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği başkanı Temel Enderoğlu, [kalabalığa şu yemîni yaptırdı]: ‘Biz Türk gençliği onun Cumhuriyetine, onun inkılâplarına, onun kuvvetli rejimine daima sadık kalacağımıza, toprağına kanımızı, istiklâline canımızı vermeğe daima hazır olduğumuza namus ve şerefimiz üzerine and içeriz.’ ” (Akşam, 6.3.1951, ss. 1 ve 2)

(Cumhuriyet, 6.3.1951, s. 1)

Âdî bir vak’anın ideol̃ojik maksadlarla istismârı… Asıl hedef: Meclis’i baskı altında tutarak ona 5816’yı çıkarttırmak, bu hukûk ucûbesinin de yardımıyle, Mustafa Kemâl̃’i tabulaştırmak, mâbûdlaştırmak, bütün Anadolu Milletini cebren ve hîleyle Müşrikleştirmek…

Üstteki resim: “Kırşehirde Atatürk büstünün bulunduğu meydan dünkü miting esnasında…”

Ortadaki resim: “Üniversite gençliği, evvelki gece Atatürk büstünün etrafında nöbet tutarken…”

Altta, sağdaki resim: “Celâl Bayarın Kırşehire hediye ettiği yeni Atatürk büstü dünkü tören sırasında…” (Kırşehir’deki mâl̃ûm Büstün hasar görmesinden sonra, -Kemâlpereset olarak yaşamış ve aynı îmânla ölmüş- Celâl Bayar, oraya tunc bir Büst gönderdi ve Büst, 1 Mart 1951 günü, bu maksadla Kırşehir’e gitmiş olan Farmason Dâhiliye Vekîli Rükneddin Nasuhioğlu tarafından, bir âbid tavrıyle açıldı…)

Tedhîşçi ve putperestâne Mitingden intibâlar: “Atatürkün Büstüne uzanan el tel’in edildi… Gençlik, Atatürk inkılâblarını yaşatmak ve korumak için tekrar yemin etti… Mitinge, bir çok vilâyetlerden gelen halk mümessilleri de katılmışlardı, yurdun her köşesinden telgraflar yağıyordu, hülâsa ‘dün Kırşehirde Türk milletinin kalbi Atatürk için bir kere daha çarptı’… Kırşehir bu sabah tarihî günlerinden birini daha yaşadı. Atatürkün büstüne alçakça uzanan el, Türk milleti adına temsilcileri tarafından lânetlendi. Miting 8.30 da başlayacağı halde Cumhuriyet meydanı sabahın erken saatlerinden itibaren civarındaki sokak içlerine kadar dolmağa başlamıştı. Şehirdeki hava insana huşû veriyordu. […] Dövizler arasında bilhassa ‘heykelini kırdın, inkılâblarını yıkamazsın’, ‘hortlamak isteyen yıkıcı kuvvet, seni daima ezeceğiz’ cümleleri göze çarpıyordu. […] Bütün göğüslerde Atatürkün resmi, kalblerdeki sevgisinin aksi gibi gözüküyordu. İlh…”

***