Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (181)
Müsbet İlim Zihniyetinden neş’et eden müsbet ilim usûlünü (müşâhede ve tecrübeye müstenid araştırma usûlünü) ve –tabiiyeden (“physique”) ictimâiyâta kadar- birçok müsbet ilmi têsîs edenler Müslümanlardır veyâ bunlar, İsl̃âm Medeniyetinin mahsûl̃leridir. Bu hâl̃, İnsanlık târihinde muazzam bir ink̆il̃âbdır; zîrâ ondan evvelki medeniyetlerde, insanoğlunun tabîat̃i idrâk̃i, objektif değildi, insan hâletirûhiyesine muvâfıktı. Tabiî hâdiseleri îzâhta en fazla ileri gidenler, kadîm Yunanlılarda olduğu vechiyle, aklî muhâkemeyi esâs ittihâz ediyor, onu tecrübeyle tahk̆îk̆ ve têyîd etmeyi düşünmüyordu; tecrübî bilgi, istisnâî kalıyordu. Üstelik, objektif bilgilerle hurâfî bilgiler birbirine karışmış bir hâl̃deydi. Tekniklerin terak̆k̆îsi ise, nazarî bilgilerin tatbîk̆iyle ortaya çıkmıyor, el yordamıyle arayışa, ustaların mârifetine tâbi bulunuyordu. Avrupa’da, ilk hâl̃leri Müslümanlardan ik̆tibâs edilip bil̃âhare dev adımlarla ilerliyen bütün müsbet ilimler, mevcûdiyetlerini İsl̃âm Medeniyetine medyûndurlar, çünki onların temelinde bulunan Tecrübî İlim Zihniyet ve Usûlünün kaynağı İsl̃âm Medeniyetidir.
Elbette bu
tesbîtlerin hepsi isbâta muhtâcdır. Bunlara dâir delîllerimizin bir kısmını evvelki
neşriyâtımızda serdettik, büyük bir kısmını ise, kaleme almış bulunmamıza
rağmen, neşir imk̃ânı bulamadık… O kanâat̃teyiz ki sırf Hak̆îkat̃ endîşesiyle
hareket eden ve bizden çok daha fazla imk̃âna sâhib bulunan araştırmacılar,
aynı tesbîtlere ulaşacak ve bunların delîllerini de ortaya koyacaklardır…
İlhan Arsel’i daha
evvel de bahis mevzûu etmiştik
Nihal
Atsız’ın İsl̃âm aleyhdârı iddiâlarının bir kısmı için kendine mesned ittihâz
ettiği İlhan Arsel’i daha evvel, “Mustafa Kemâl’in Hastalığı, Ölümü, Cenâzesi”
başlıklı vâsi araştırmamızda, Mustafa Kemâl̃’in, bütün Müslüman “Dîn
âlimlerine” karşı duyduğu hadsiz düşmanlığa dâir beyânâtını naklederken, -Arsel
de onu harâretle sâhiblendiği için- bahis mevzûu etmiş ve hakkındaki
değerlendirmemizi kaydetmiştik:
Arsel (İstanbul, 1921 – Florida,
ABD, 7.2.2010), ömrünü İslâm ve Allâh düşmanlığıyle geçirmiş fanatik bir
Kemalistti ve Mütehakkim Zümreye mensûbdu. 27 Mayısçı olması onun bir hakîkat
adamı olmadığını tesbît etmek için kâfîdir. Üstelik, meş'ûm İhtilâlin Esâsî
Kanûnunu hazırlıyanlardan biri de oydu ve “Cumhûr Reîsi” kontenjanından Senatör
tâyîn edilmişti. Mâmâfih, İslâmla alâkalı iddiâları da, umûmiyet îtibâriyle,
onun fikrî sefâletinin ve –akademisyen olmakla berâber- bir ilim adamı
olmadığının şâhidleridir: Çünki bunlar, hakîkate ulaşmak ulvî gāyesiyle
araştırma yapan, tefekkür eden bir adamın âfâkî (“objectif”) tesbîtleri değil, (Turan Dursun emsâli) peşîn hükümlerle
ve İslâmı yıkmak sâikıyle hareket eden, sap ile samanı birbirine karıştıran
sûiniyet sâhibi bir mûterizin, bir münkirin indî derlemeleridir… O, Perinçek
ekibinin Bilim ve Ütopya mecmûasındaki bir makālesinde, İslâm
Medeniyetinin müsbet ilimler sâhasında çığır açan muazzam ve artık çok iyi
bilinen ilmî faâliyetlerini dahi inkâr edecek kadar kalbi mühürlü bir hakîkat
düşmanıydı, bir sahtekârdı… (Mezkûr makâle: Prof. Dr. İlhan Arsel, “Modern
Bilimlerin Şeriattan Kaynaklandığı Yalanları”, Bilim ve Ütopya; Aylık Bilim, Kültür ve Politika Dergisi, Kasım
1996, sayı 29, ss. 32-33)
Bu hâliyle, sahte vatanperver,
büyük müfsid, Arsel ve Mâbûdları kadar İsl̃âm ve Allâh düşmanı, Kemalist Maocu
Doğu Perinçek'in Partisi ona sâhib çıkmasa, bu hâl şaşırtıcı olurdu. Nitekim,
“7 Şubat 2010’da, 89 yaşında, ABD’de hayatını kaybeden aydınlanma savaşçısı,
bilim adamı, İşçi Partisi'nin değerli dostu, yaşamı Ortaçağ karanlığına karşı
aydınlanma ve bilimi savunma ile geçen Prof. İlhan Arsel, tüm eserlerinin yayın
haklarını, karşılıksız olarak Kaynak
Yayınları'na devretmiştir.” (“Aydınlanma Savaşçısı Prof. İlhan Arsel'i
yitirdik”, 9.2.2010;
http://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/haberler/aydinlanma-savascisi-prof-ilhan-arsel-i-yitirdik-8458;
20.12.2019)
Prof. Dr. İlhan Arsel’in ebeveyni Mehmet
Arif Arsel ve Zeynep Büyüközkaya Arsel’in vefât îlânları…
***