Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (30)
16. asrın sonlarında, (herhâl̃de çok yıpranmış olduğundan) yıktırılıp 1596’da tekrâr binâ edildi. Müteâk̆iben, devir devir, tâmirât ve tâdilât geçirmiye devâm etti ve nihâyet Abdülmecîd Han merhûm tarafından yıktırılıp –(1846/1849’da) bütün Ayasofya’nın restorasyonun kendisine tevdî edildiği- İsviçreli Fossati ve ekibine, -Tanzîmât üsl̃ûbunda, yânî Şarklı/Avrupaî üslûbda- tekrâr inşâ ettirildi. 20. asra intikâl̃ eden nihâî binâsı budur.
1869’da, 198 talebesiyle İstanbul’un en kalabalık medresesiydi. (Eyice 1991:
IV/214-215’den hül̃âseten ve kendi yorumumuzla)
Mustafa Kemâl̃ tarafından (3 Mart 1924 Tevhîd-i Tedrîsât Kânûnuyle)
Medreselerin kapatılması üzerine âtıl kalan binâsı, 1929’da kimsesiz çocuklara
tahsîs edildi ve 1 Haziran 1929’dan îtibâren İstanbul’daki kimsesiz çocukların
bir kısmının barınağı hâl̃ine geldi. Bu vâkıayı 2 Haziran 1929 târihli –Us
kardeşlerin- Vakit gazetesinin
birinci sayfasında intişâr eden resimli haberle tesbît ediyoruz:
“Emanetin kimsesiz çocukların geceleri yatmalarına
tahsis ettiği Ayasofya medresesi dünden itibaren açılmıştır. [“Emânet”ten
kasdedilen, “Şehir Emâneti < Şehremâneti”, yânî Belediye olsa gerekdir.] Dün
geceden itibaren kimsesiz olan çocuklardan bir kısmı yurda gelerek yatmıya
başlamışlardır. Ayrıca polise de tebligat yapılmıştır. Rast gelen çocukları
polis buraya götürecektir. Emanet bunlar için ayrıca bir talimatname
hazırlamıştır. Buna nazaran, yurda 16 yaşına kadar olan çocuklar alınacaktır.
Buraya ilk giren çocuğa bir hafta müsaade edilecek ve ondan sonra yatacak yer
bulması tavsiye edilecektir. Şayet bulamazlarsa tekrar müsaade edilecektir.”
Sonrası için, Eyice’nin mezk̃ûr makâlesinde aşağıdaki mâl̃ûmât
mündericdir:
“1934’te Ayasofya Camii’nin Vakıflar İdaresi’nden
alınarak Müzeler Genel Müdürlüğü’ne devredilmesinden sonra kısa bir süre daha
yurt olarak kullanılmış, 1935 yılında boşaltılmıştır. Bu tarihte Ayasofya’nın
etrafını açmak gayesi ve mevcut medrese binasının ‘eski eser’ özelliğinde
olmadığı gerekçesiyle Müzeler İdaresi tarafından tamamen yıktırılmıştır.”
(Eyice 1991: IV/214-215)
Buradaki mâl̃ûmâta nazaran, Ayasofya Medresesi, 1935’te yıktırılmıştır:
“1935 yılında boşaltılmıştır. Bu tarihte […] yıktırılmıştır.”
Hâl̃buki
Eyice’nin bu
makâlesinin münderic olduğu TDV İslâm
Ansiklopedisi’nin İnternet sitesindeki sayfasına bil̃âhare il̃âve edilen mâl̃ûmâta nazaran, mezk̃ûr Medrese, 1935’te değil,
1936’da yıkılmıştır: “…Esası Fâtih Sultan Mehmed tarafından yaptırılmakla
beraber sonraları birçok değişikliğe uğrayan ve 1936’da yıktırılan medresenin…
İlh…”
(https://islamansiklopedisi.org.tr/ayasofya; 15.2.2022)
Aynı Ansiklopedi’de rastlanan bu
târih farklılığı, Ayasofya Medresesi hakkında yapılan sâir neşriyâtta da
dikkat̃i çekiyor: Bâzılarına göre, bahis mevzûu târih, 1934, yâni Câmi’in
Bizans Müzesine tahvîlinden hemen sonradır; bâzılarına göre de, bu târih, 1935
veyâ 1936’dır.
O hâl̃de, Ayasofya Medresesi’nin yıkıldığı târih tam olarak nedir? İkinci
olarak, büyük millî ve târihî kıymeti hâiz olduğu bedîhî olan bu eser ne için,
hangi esbâbımûcibeyle yıktırılmıştır?
Üçüncü olarak da, bu millî ve târihî eser katliâmının baş mes’ûl̃̃̃ü
kimdir?
(Vakit, 2.6.1929, s. 1)
Ayasofya
Medresesi’nin “Kimsesiz Çocuklar Yurdu”na tahvîl edildiğine dâir târihî kıymeti
hâiz resimli haber…
***