23 Haziran 2021

Bahçesinde 117 farklı ağaç türü olan harika bir müze!

Toplam 390 dönüm arazide, yaklaşık 3 bin metrekarelik kapalı alanda Türk cam sanatının dünyaya tanıtılması amacıyla kurulan müzede, Selçuklu'dan Osmanlı döneminin sonuna kadarki dönemden 1500 eser yer alıyor.

Osmanlı dönemindeki Beykoz Cam ve Billurât Fabrika-i Hümayunu'ndan alan müzenin bulunduğu yapı, Sultan Abdülaziz tarafından vezirlik görevine getirilen Abraham Paşa tarafından inşa ettirildi. İnşasından sonra günümüze kadar ulaşmayı başaran ahır binası Milli Saraylar tarafından 3 yıl süren restorasyon çalışmasıyla ihya edildi.

Osmanlı sarayları için Avrupa'da üretilen eserlerin de sergilendiği müze 12 tematik bölümden oluşuyor. Müzede, 1237-1246'ya tarihlenen serbest üfleme tekniğiyle yapılan, mine ve yaldızlarla dekore edilen Kubadabad tabağı dikkati çekiyor.

Modern müzecilik kriterleri göz önünde bulundurulan müzede, Memluk kandilleri, Osmanlı revzenleri, Avrupa camları, cam bahçe, kristal piyano ve Sultan II. Mahmud'un renkli camlarla bezeli saltanat arabası da ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.

Müzede, cam sanatıyla ilgili kütüphane de oluşturuldu. Türkçe başta olmak üzere yabancı dilde 600 eserin yer aldığı kütüphane, süreli sergi alanı, çocuklara yönelik eğitici atölyesi, seçkin lezzetler sunan kafesi ve cam eserlerin satışa sunulduğu hediyelik eşya ofisi de hizmete açıldı.

Müze alanı içerisinde bulunan ormanlık alan, 117 farklı ağaç türüne ev sahipliği yapması bakımından botanik müze özelliği taşıyor. Müze, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) tedbirleri çerçevesinde hafta için her gün saat 09.00 ile 18.00'de ziyaret edilebilecek.

Modern müzecilik kriterleri göz önünde bulundurulan müzede, Memluk kandilleri, Osmanlı revzenleri, Avrupa camları, cam bahçe, kristal piyano ve Sultan II. Mahmud'un renkli camlarla bezeli saltanat arabası da ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.

Müzede, cam sanatıyla ilgili kütüphane de oluşturuldu. Türkçe başta olmak üzere yabancı dilde 600 eserin yer aldığı kütüphane, süreli sergi alanı, çocuklara yönelik eğitici atölyesi, seçkin lezzetler sunan kafesi ve cam eserlerin satışa sunulduğu hediyelik eşya ofisi de hizmete açıldı.

1833-1918 yılları arasında yaşayan Abraham Paşa, Osmanlı İmparatorluğu ile Mısır Hıdivliği arasında önemli rol oynamış bir Ermeni veziridir. Babası, Kigork, Mısırlı bir sarraf olup, İsmail Paşa'nın Kapı Kâhyalığında da bulunmuştur. Abraham paşa, tahsilini Mısır'da yaptı. Babası gibi Hıdiv İsmail Paşa'nın kapı kethüdası oldu. Bu arada Süveyş Kanalı işlerinde çalıştı ve büyük servet elde etti.

Hıdiv İsmail Paşa'nın Mısır'a ait imtiyazlar kazanmasında etkili rol oynadı. Bu arada Sultan Abdülaziz'le de dostluk kurmayı başardı ve Sultan Aziz'den paşalık rütbesi kopardı. Sonra vezirliğe yükseldi. Bunun karşılığı olarak da şükran ifadesini belirtmek için Hünkâr'a pırlanta zarflı, fildişi ve zümrütlü bir tavla sundu. Bazı söylentilere göre, Padişah ile tavla oynayan Abraham Paşa oyuna her başlayışında: " Haşmetmeab Efendimiz, bir çiftliğe karşılık beş koyun " diyerek oyuna otururmuş.

Kaynak: http://www.beykoz.bel.tr/sayfa/4/65/abraham-pasa