VF kat sol
VF kat sağ

05 Mart 2017

Balkan dağlarında kalan o güzel dervişe selam olsun

Osmanlı'nın geride bırakmak zorunda kaldığı geniş Müslüman kitlelerden birisi de Bulgaristan Müslümanları. Halen Avrupa toplumu içerisindeki en büyük Müslüman azınlık Bulgaristan Müslümanlarıdır.  

 600 yıla yakın İslam ile yönetilen Bulgar toprakları 100 yıldır Müslümanlara dar ediliyor. Bulgarlar, 600 yıl boyunca dinlerine, dillerine ve kültürlerine karışmayan Osmanlı'nın torunlarını büyük bir vefasızlık örneği göstererek o topraklardan tamamen silmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.

 Atalarımız Bulgaristan'da çok yönlü izler bıraktı. Dil, kültür, gelenek, hukuk ve daha birçok alan Osmanlı etkisinde hala. Tabi, somut izler de çok. Bugün Bulgaristan'ın köy ve kasabalarında yüzlerce anıt hala asıl sahiplerini bekliyor. Kubbesinde haçlar asılan camilerimiz mahzun. Kütüphaneler, okullar, medreseler, köprüler, kaleler, çeşmeler, kitabeler ve mezar taşları utancımızı haykırmakta şimdi.

 Hakikaten, bu evlad-ı fatihan topraklarında çok can yakıcı olaylar oldu. Hemen yanı başımızda can çekişen kardeşlerimizden haberdar olamadık uzun yıllar boyunca. Habersiz ve ilgisiz kaldık.  

 Şimdi eskiye nispeten iyi durumdalar. Güçlüler, bilinçliler, seslerini duyurabiliyorlar. Birkaç yıl öncenin rakamları ile ifade ediyorum, 1156 camileri, Cuma namazı kılınmayan 302 mescitleri ve 51 tekke ve türbeleri var. Bunların bir kısmı maalesef çalışmıyor fakat hâl-i hazırda 920 imamları ve 10 bölge vaizleri var. Sofya'daki Yüksek İslâm Enstitüsü ile birlikte Şumnu, Rusçuk ve Mestanlı'da üç İmam Hatip Liseleri var. Madan kasabasında Hâfızlık Merkezleri var. 40 tane devlet okulunda haftada bir saat olmak üzere İslâm Dini dersi okutuluyor ve her yaz tam 600 kadar farklı yerde yaz Kur'ân kursları düzenliyorlar. 

 Bunlar geçmişe nazaran muhteşem işler fakat yine de birçok sıkıntıları var. Mesela, 500-600 yıllık Osmanlı camilerine hala el koyuyorlar. 10.000 dolayında Müslüman'ın yaşadığı Eski Zağra şehrinde ayakta kalan tek camii olan Hamza Bey Camii yıllardır arkeolojik araştırmalar sebebiyle kapalı tutuluyordu. Bu cami gasp edildi ve Avrupa Birliği'nin Bölgesel Kalkınma Projesi çerçevesinde Dinler Müzesi'ne dönüştürme kararı alındı. Vraca'nın tek camisi müzeye dönüştürüldü, Samokov'taki camiin durumu aynı. Eski Zağra camii de müze olma yolunda. Filibe'deki Taşköprü Camii gasp edildi, Filibe'deki Mevlevîhâne'ye de devlet el koydu.

 Bu zulümleri yapıyorlar, çünkü Bulgaristan'ın 500-550 sene Osmanlı idaresinde kalması sebebiyle Müslümanlara, özellikle de Türklere karşı olumsuz bir yaklaşım var. Bu olumsuz düşünceler komünizm döneminde aşırı derece körüklendi ve hatta Bulgarlık bilincinin oluşumu tamamen Türk düşmanlığı üzerine kuruldu. Özellikle son yıllarda dünya genelinde yaşanan olaylar ve medyanın etkisiyle İslam düşmanlığı Bulgarların üzerinde de çok etkili oldu. Aşırı radikal ve milliyetçiler esasında Bulgaristan'da Türk olmadığını, Müslümanların da zorla İslâmlaştırılmış Bulgarlar olduğunu iddia ediyorlar. Bu nedenle Türklük iddiasında bulunanların Türkiye'ye gitmeleri, Müslümanların da ne yapıp ne edip Hıristiyanlaştırılmaları gerektiğini savunuyorlar.

 Hemen yanı başımızda, İstanbul'a 1, 2 saat uzaklıktaki bu kardeşlerimiz bizden ilgi ve dua bekliyorlar. Onları bilmemiz bile yeterli. Bulgaristan Müslümanları her zaman Türkiye'yi yüreklerinde taşıdılar.  Bu nedenle Türk halkının duasına ve manevî desteğine ihtiyaç duyuyorlar. Biz eğer ufkumuzu genişletmek, mazlumların sesine ses katmak, emanetlere ihanet etmemek istiyorsak elbette Kudüs ile Çeçenya ile Türkistan ile ilgilendiğimiz gibi Bulgaristan ile de ilgileneceğiz. Başka yolu yok.

 Issız Balkan dağlarının doruklarındaki tekkeye yakacak odun kesmek isterken yardan uçan o güzel dervişin ruhuna bir Fatiha ile bitirelim; El Fatiha…

DİL KÖŞESİ

 

  • Osmanlı Türkçesindeki “kaabiliyet” kelimesini Fransızcadaki “capacite" kelimesi ile değiştirip kapasite yapınca Türkçeleştirdik zanneden zavallılara kıymet vermeyin.

 

  • Osmanlı Türkçesindeki “heyet” kelimesini Fransızcadaki “delegate” kelimesi ile değiştirip delege yapınca Türkçeleştirdik zanneden zavallılara kıymet vermeyin.

MESAJLAR

 

  • Aslında tarihe çok farklı pencerelerden de bakabiliriz. Mesela onca teknolojilerine, silahlarına, imkânlarına ve atlarına, savaş tekniklerine rağmen Batılılar salgın hastalıklara kadar Amerika kıtasında hiçbir zafer kazanamamışlardı. Çiçek salgınları başlayana kadar Mayalar, Aztekler, Floridalılar ve İnkalar İspanyol saldırganlığına karşı çok başarılı bir şekilde direnmişlerdi.

 

  • Bulduğumuz her boşluğa bir bina dikiyor, gördüğümüz her ağacı kesiyor, her yaylaya yol yapıyor, her balığı tutuyor, yeryüzünün her bir köşesini en iğrenç çöplerle dolduruyor, toprağa zulmediyoruz. Dünyanın insandan daha büyük felaketi var mı?

 

  • Rus baskısından ve katliamlarından kaçarak Türklere sığınan insanlar “Türk oldular çünkü Osmanlılar onların güvenliğini sağlamak ve onları korumak için sıkıntılara katlandılar ve can verdiler.” (McCharty, 2001: 5–6).

 PAKİSTAN NOTLARI

 

  • İslam, Hindistan'ın birliğini bozmuştur, burası çok açık. Hindular İslam'dan nefret ediyor. Eşitliğin dini İslam, dünyanın en zalim eşitsizliği olan kast sistemi ile anlaşamazdı elbette. İslam eşitlik dinidir, Hindular kast sistemi ile birbirlerini ezerler.

 

  • İslam tevazudur, sadeliktir. Hinduizm ise süstür, merasimdir, şatafattır, renktir, cümbüştür. İslam putperestliği reddeder, Hinduizm bildiğin putperestliktir.

 

  • Hinduizm karamsarlıktır, hüzündür. İslam ise dinamizmdir, direniştir. Bu iki dinin çatışması çok olağan. Hindistan'da, Bangladeş'te, Keşmir'de, Sri Lanka'da ve Pakistan'da yaşananlar olağan çatışma alanlarıdır.