10 Ekim 2017

Başarı engel tanımaz

Göğsümüzü kabartan bir milli takımımız var. Candan, yürekten oynuyorlar. Onlar bedensel engelli Türkiye Ampute Milli Futbol Takımı.

Şu an finaldeyiz. Finalde İngiltere ile oynayacağız.

Siz bu yazıyı okuduğunuz anda maç oynanmış olacak.

İnşallah İngiltere'yi farklı bir sonuçla yenerek şampiyon oluruz.

Futbol'da şu ana kadar İngiltere milli takımını yenmişliğimiz yok. İngiltere'ye ilk yenilgiyi Ampute Milli Futbol Takımımız tattırırsa çok anlamlı bir zafer olur.

Bu tarihi maçı bende sahada izleyerek takımımızın yanında olacağım. 

Sonuç ne olur bilemem ama ben finale adını yazdıran bu kahraman çocuklarımızı şampiyon ilan ediyorum.

Ülke olarak böyle başarılara ihtiyacımız var. Öyle bir kenetlenmiş durumdayız ki, Beşiktaş Kulübü sahasını verdi. Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek çağrı yarak  tüm seyircilerini sahaya davet etti. Muhtemelen çok sayıda devlet yetkililerimizde orada olarak destek verecekler.

Takım Kaptanı Gazi Osman Çakmak'ın duygusal açıklamasının ardından Beşiktaş'ın da Vodafone Park'ı tarih yazan takımımıza açmasıyla takımımız tüm futbol severleri final mücadelesini takip etmek için Vodafone Park'a davet etti. Ben yazıyı yazarken maç oynanmamıştı. Sonuç ne olursa olsun ben takımımızı şampiyon ilan ediyorum.

Bu kahraman çocuklarımızın gösterdiği üstün başarı diğer takımlarımıza da örnek olmalı diyerek Ampute Milli Futbol Takımımızı (Bedensel Engelli Tük Milli Futbol Takımımızı) candan tebrik ediyorum.

 UMUDUMUZ YOKSA NEREYE GİDEBİLİRİZ Kİ?

 Kültür ve Turizm Bakanlığının davetlisi olarak yeni filmi "Secret Superstar" filminin tanıtımı amacıyla Türkiye'ye gelen sanatçı Aamir Khan büyük ilgiyle karşılandı. Gittiği her yerde yoğun bir izleyici grubu ile bir araya gelen Khan, bütün çalışmalarında "umut" konusuna değinildiğini belirterek, "Umudumuz yoksa nereye gidebiliriz ki?” sorusunu sordu.

Aamir Khan, konuşmalarında “Umud” vurgusu yaparken “Benim de bir oyuncu olarak amacım insanlara umut aşılamak. Zengin fakir farketmez. Herkesin umuda ihtiyacı var. Umut, herkesin hayatı için çok önemli. Umudumuz yoksa başarımız da yok demektir." dedi.

 YÜZ YILLIK HASRET KUDÜS 1917

Mihrabad Yayınları, birbirinden güzel ve anlamlı kitaplarla okuyucusunun karşısına çıkmaya devam ediyor. Yayınevi, Nurettin Taşkesen'in uzun süren titiz araştırmaları sonucu kaleme aldığı “Yüzyıllık Hasret Kudüs 1917'' isimli belgesel kitabın tanıtımını yaptı.

Milli Türk Talebe Birliği Genel Merkezi'nde yapılan tanıtım toplantısına edebiyat ve medya dünyasından önemli isimler de katıldı.

Damla Yayın Grubu Genel Müdürü Hasan Hüseyin Doğru, Mihrabad Yayınları Yayın Yönetmeni Mehmet Nuri Yardım, selamla konuşmalarında çalışmalar hakkında bilgiler verdiler. Mehmet Nuri Yardım, “Yüzyıllık Hasret Kudüs 1917'' kitabının belgelere dayalı çok önemli bir kaynak eser olduğunu ifade ederken, yazar Nurettin Taşkesen'i tebrik etti.

Kudüs Platform Başkanı Belkıs İbrahimhakkıoğlu'da yaptığı kısa konuşmada, “Kudüs'e mutlaka gidin ve görün oraları yalnız bırakmamamız gerekir” dedi.

“Yüzyıllık Hasret Kudüs 1917'' kitabı ve çalışmaları hakkında bilgi vermek için kürsüye gelen Nurettin Taşkesen, konuşmasını slayt eşliğinde yaptı. Kitabı yazmadan önce kapsamlı bir Kudüs ziyareti gerçekleştiren Nurettin Taşkesen sunumunda ziyaretten fotoğraflar da gösterdi. Kitabı büyük bir titizlikle, belgelere dayalı olarak hazırladığını belirten Taşkesen, önemli bir eser ortaya çıktığı için gururlu olduğunu söyledi ve yayınevi yetkililerine teşekkür etti.

Kudüs ziyareti ve çalışmalar esnasında babasını yalnız bırakmayan kızı Esra Taşkesen'de duygulu bir konuşma yaparak kitaptan bir bölüm okudu.

Toplantıda değerli şairler, Nurettin Durman, Yusuf Dursun, Şair Kocabaş da vardı. Onlarda Kudüs'e olan duygularını okudukları şiirlerle ilettiler.

 SURİYELİ MERYEM ÖDÜLE DOYMUYOR

Olgun Özdemir'in yazıp yönettiği Suriye'li göçmen Meryem'in hayatının anlatıldığı ‘Mor Ufuklar' filmi ödül üstüne ödül almaya devam ediyor.

Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi de başlayan ve Mumbai'de ki ödül töreniyle son bulan 8.Jagran Film Festivalinde Suriyeli Meryem'in hikâyesi yine ödüle layık görüldü.

Usta Yönetmen Olgun Özdemir'in yazıp yönettiği  Mor Ufuk'lar; 8. Jagran Film Festivali'nde  jüri özel ödülü alırken, mülteci Meryem'e hayat veren oyuncu Zeynep Sevi Yılmaz da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü aldı.

Mumbai'de ki kapanış törenine katılan Özdemir ; "Sinemanın dünyadaki iki kalbinden birisi olan Bollywoodda bulunmak ve ödüllendirilmek son derece sevindirici.Hindistanda halkın sinemaya olan ilgisi karşısında oldukça etkilendiğini söyleyen Özdemir burada geçirdiğim bir hafta benim hayata ve sinemaya bakış açımda da besleyici olacaktır.Yolculuğumuz devam ediyor.İspanya ve Hindistan'dan sonra sırası ile Hollanda Rode Tulp Film Festivali ile Milan'da sinemaseverlerle buluşacağız"dedi

Asya prömiyerinden de eli boş dönmeyen Film, 26 Kasım-2 Aralık 2017 tarihinde gerçekleşecek Milan Uluslararası Film Yapımcıları Festivalinde de 7 dalda ödül için yarışacak.

 YAKUTİSTAN KÜLTÜR GÜNLERİ BAŞLADI

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü, Türkiye ve Yakutistan dostluk ilişkilerini pekiştirmek ve iki ülke arasındaki kültürel iş birliğine katkı sağlamak amacıyla özel bir program gerçekleştiriyor. İBB Kültürel Etkinlikler Müdürlüğünün ev sahipliğinde gerçekleşecek olan etkinlikler kapsamında Yakutsk kültürüne ve şehrine ait sergi, konser, film ve tiyatro gösterimleri düzenlenecek.

 Sergi ve konser CRR'de

 İki ülkenin dost ve kardeş insanlarını bir araya getirecek olan programın açılış töreni,     7 Ekim Cumartesi günü 17.00'de İBB Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yapılacak. Programın ilk günü Yakutsk kültürüne ve şehrine ait kıyafet, eşya, takı, biblo, fotoğraf, resim ve haritaların yer aldığı “Kuzey'in Kalbi” adlı serginin açılış merasimiyle başlayacak. Akabinde CRR sahnesinde Yakutsklu sanatçılar, açılış için özel olarak hazırlanan koreografide performanslarını sergileyecek. Sergi, 7-11 Ekim tarihlerinde 10.00 -18.00 saatleri arasında ziyaretçilere açık olacak.

 İki ülkenin dostluk sembolü olan anıt Haliç'te

 Etkinlik kapsamında Rusya'nın kuzey-doğusunda yaşayan ve orada yerleşik Türk halklarından biri olan Saha halkının atlarını bağlamak için diktikleri direk anıt, Yakutsk ile İstanbul şehirleri arasındaki dostluk ve dayanışmanın sembolü olarak  8 Ekim Pazar günü 14.00'de Haliç'teki Nilüfer Park'ta açılacak. Ayrıca anıtın açılışına özel geleneksel Yakutsk gösterisi gerçekleştirilecek.

 El sanatları çadırı Sultanahmet'te

 Ayrıca “İstanbul'da Yakutsk Kültür Günleri”   kapsamında Sultanahmet'teki Mehmet Akif Ersoy Parkı'nda 7-11 Ekim  tarihleri arasında “Yakutsk El Sanatları Tanıtım Çadırı” açılacak. İstanbullular, Yakutsk kültürüne ait birçok el sanatından örneklerin yer alacağı çadırı, 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilecek. Parkta bulunan amfi tiyatroda ise 9-11 Ekim tarihleri arasında 14.00'de Yakutsklu sanatçılar tarafından İstanbullu sanatseverlere “Bize Hoş Geldiniz” konserleri verilecek.

 Film festivali İBB Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde

 Etkinlik kapsamında düzenlenecek olan “Yakutsk Film Festivali”,  8-11 Ekim tarihleri arasında İBB Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde (Beyoğlu) gerçekleşecek.  Düzenlenecek festivalde her gün 10.15'te “Osuohay, Yaşam Dansı”, 11.00'de “Tanımadığım Yakutsk”, 12.30'da “Kerel, Görülmeyen Güzellik”, 14.20'de “Cankurtaran”, 16.20'de “Benim Katilim”, 18.20'de “Yakutsk Hikayesi” adlı filmler gösterilecek. Ayrıca kahramanlık destanlarından beslenerek birçok Yakut menkıbesinden oluşan  “Olonkho” adlı tiyatro oyunu, 9-10 Ekim tarihlerinde 19.00'da İBB Fatih Kültür Merkezi'nde sergilenecek.

 Halka açık ve ücretsiz olarak gerçekleşecek “İstanbul'da Yakutsk Kültür Günleri” İstanbullu ziyaretçilerini bekliyor.

TARİHİ ESERLER ONARILIYOR

 Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, 2002'den bugüne kadar çok sayıda projeyi gerçekleştirdiklerini aktararak, "Türkiye sathında çok önemli projeleri ifa ettik. Şu anda yılda 250 şantiye ortalamasıyla çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Her yıl 250 eseri restore ederek hizmete açıyoruz. Bugüne kadar da 5 bine yakın eserin restorasyonu gerçekleştirildi" dedi.

Sırbistan'da da restorasyon başlayacak

Ertem, yurt dışında restorasyonların yanı sıra zamanla yok olmuş eserlerin de yeniden inşa edildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Bosna savaşında Sırpların yerle bir ettiği, temelini bile yok ettiği camileri tekrar ihya ediyoruz. Bunlar Foçalı Camisi ve Arnavudiye Camisi. Bunların her ikisi de savaşta yok olmuştu. Şimdi bunların ihyasını gerçekleştiriyoruz. Yurt dışında ecdat yadigarı 3 eserin ihyasını gerçekleştirdik. Arnavutluk'ta bile restorasyon çalışması içindeyiz. Bosna Hersek, Kosova, Makedonya'da devam eden projelerimiz vardı. Önümüzdeki günlerde Sırbistan'da bir restorasyon işine başlayacağız. Yurt dışında 30'a yakın restorasyonumuz devam ediyor."

İstanbul'un camileri elden geçiriliyor

Ertem, İstanbul'da çok sayıda eserin restorasyonunun gerçekleştirildiğini, çalışma yapılmayan kültür varlıklarında ise iskele kurulduğunu dile getirdi.

Dünyanın bildiği Sultanahmet Camisi'nde de çalışmaların sürdüğünü anımsatan Ertem, şunları kaydetti:

"Sultanahmet Camisi'nde restorasyon yeni başladı, zaman alabilir. Orayı ibadete kapatmayacağız. Böyle olunca da restorasyon ister istemez uzuyor. Öngördüğümüz süre 2021'dir. İstanbul'da büyük eserlerin restorasyonuna başladık. Dört büyük caminin restorasyonu aynı anda sürüyor. Yeni Cami, Rüstem Paşa Camisi, Beyazıt Camisi ve Sultanahmet Camisi'nde restorasyon devam ediyor. Edirne'de ise Selimiye Camisi'nin bu yıl restorasyon ihalesini gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki yıl içinde de işe başlarız diye düşünüyorum. Dünya kültür mirası bağlamında, Divriği Ulu Cami yıllardır öylece kalmıştı. Bunu da programa aldık ve çalışma başladı."