Batılı devletlerin gazetelerinde Maraş millî mücadelesi
İstiklâl Harbi’nin, yâni Millî Mücadele’nin Anadolu’daki ilk kıvılcımı olan Maraş-Fransız Harbi’nin Maraşlıların zaferiyle sonuçlanması İtilâf (Batı) Devletlerini gerek politika, gerekse “emperyalist paylaşım” yönünden birbirine düşürdüğü tafsilatlı bir konu.
Maraş
Müdafaasının İtilâf Devletlerindeki (İngiliz, Fransa, Rusya) tesiri ve
yankıları hayli geniş. Buna Amerikan devletini de katmak lâzım. Bu tesirlerin
basın cephesi de var. 1920 yılı Amerikan ve Fransız gazetelerinde Maraş
müdafaası için aleyhte yazılanlar Maraşlılar için birer şeref levhasıdır.
Ecnebî dil ve ecnebî gazete okuma tahsilimiz yok. Millî bir merakla bu sahadaki
kitap ve akademik makâlelerden okuyup hülâsa ettiğimiz ecnebî gazete
haberleriyle Maraş direnişinin dışarıdaki yansımasını ve Maraşlı Türklerin
vatan müdafaasındaki celâdetini göstermektir muradım.
THE NEW YORK GAZETESİ: “MARAŞ’TA
TÜRK KATLİAMI”
İtilâf
Devletleri’nin içinde olmasa da, güya arabuluculuk eden, nihayetinde Batılı
emperyalist devlet olan Amerikan’ın “The
New York Gazetesi” nin 1 Mart 1920 günlü sayısındaki manşet şöyleydi: “Maraş’ta
Türk katliamı.”
Bu
başlıktan, Maraş’ta Türkler katledildi anlamı çıkabilir. Öyle değil, Türkler
Maraş’ta katliam yaptılar demek isteniyor. Bunun için haberin girişini okumak
lâzım:
“Maraş’ta Türk ve Fransız
birlikleri arasında meydana gelen çatışmada düşman kuvvetlerinin (Maraş
kuvvetleri kastediliyor) sayıca kendinden üstün olduğunu fark eden Fransızların
geri çekilmesi ile son buldu. Bu arada Türkler Maraş ve dolaylarında bulunan
Amerikalıları herkesin gözü önünde öldürmeye başladı.” (Millî Mücadele’nin İlk Zaferi,
Yalçın Özalp, s.265)
Tabiî ki
büyük bir yalan! Haberin devamı şöyle: “Maraş’taki Amerikan Kolejinde bulunan
Amerikalılar Türkler ile Fransızlar arasında arabuluculuk teklif ettiklerinde
kendilerine, ‘Türk Fransız çatışmasının mahallî bir mesele olmadığını ve millî
dâvanın bir parçası olduğunu’ belirten Türkler, ‘Kuvvayı Millîyye Ordularının
Başkumandanı’nın emri gereğince Fransızlar teslim olana kadar savaşacağız’
dediler.” (Özalp, a.g.e., s. 265)
FRANSIZ BASINI: “BU, RUSYA
RİCATININ DA BİR SAFHASI OLDU”
Adana-Maraş
Fransız birliğinde görev yapan ve sonra ayrılan Fransız Subayı Le Matin’in
verdiği beyanat, Maraş savunmasının Türkiye açısından önemini açıklamaya
yetiyor: “Bu, Rusya ricatının da bir
safhası oldu…” (Millî Mücadelede Güney Cephesi (Maraş), Prof. Dr. Yaşar
Akbıyık, s.215)
Bu
açıklamanın mânası şudur: Ortadoğu’da İngilizlerin büyük rakibi ve Fransızların
destekçisi Rusya’dır. Fransızların Maraş müdafaası karşısında dayanamayıp
çekilmesiyle Rusya’nın Anadolu ve Ortadoğu üzerindeki emperyalist emelleri akim
kalmıştır. Prof. Dr. Yaşar Akbıyık’ın adı geçen kitabında Maraş müdafaasının
yankısının büyük olduğunu gösteren Fransız kaynaklarından nakledilen bir bilgi
daha var. “Fransız Teğmen Georges Bodiere’nin, Turcica / 1978’de yayımlanan
‘L’Affarie de Marash’ adlı kitabında Fransız işgalinin hem insanî yönden, hem
de taraftarları nezdinde hezimet olduğu…”
ifade ediliyor.
LE TEMPS GAZETESİ: “MARAŞ’TA
MÜSLÜMAN ASKERLERLE MÜSLÜMAN TÜRKLERE KARŞI SAVAŞMAK DOĞRU DEĞİLDİ”
Maraş
müdafaasının Avrupa devletlerinde ve Amerika’da yankısı çok büyük. Fransız Le
Temps Gazetesi, Fransız ordusunun mağlubiyetini ve Maraş müdafaasının
başarısını, İngilizlerin Maraş’tan ayrılırken, halkın elindeki silahları
toplamadığına ve Fransız kamuoyu da yenilginin sebebini Ermenilerin tahrikleri
sonucu hadiselerin Fransız güçlerinin üstüne kalmasına bağlıyor. Maraş
müdafaasının önemini, Fransız Meclisi Hariciye Encümeninden Andre Fyerburg’ın
adı La Matın Gazetesi’ne verdiği beyanatından da anlamak mümkün:
“Fransa’nın 25 milyon Müslüman
tebaaya sahip bulunduğunu, Türklerin bu mücadeleye dinî bir muharebe süsü
verdiklerini, Fas’ta, Şark Meselesi’ne büyük bir ilgi olduğunu, Müslüman
askerlerle Müslüman Türklere karşı savaşmanın doğru olmadığını, bu siyasete
kendilerini İngilizlerin sürüklediğini ifade etmesi” Maraş müdafaasının temelindeki
“din ü millet” anlayışının ne kadar köklü olduğunu göstermektedir. (Akbıyık,
a.g.e., s. 215)
FRANSIZ KOMUTAN MARBİYO: “MARAŞ’TA
ÇETE EFRADININ SİLAHLARI PATLADI”
İşgalde
Maraş’ta bulunan Fransız Komutan Marbiyo’nun 16 Şubat 1920 tarihli Adana Ferda
Gazetesi’deki ifadeleri bu müdafaanın önemini, Maraşlıların istiklâline
düşkünlüğünü ve düşman esaretinde yaşayamayacağını anlatıyor:
“Fransız kıtaları... şehre girdiği vakit
ahalide asar-ı intikam görülüyor. (...) Maraş’a girmezden evvel Ayıntap ve
Maraş üzerinde ahali ve çeteler tarafından askerlere (Fransız) taarruz
edilmişti. (...) Şehirde nümayişler başladı. Evlerde gizlenmiş olan çete
efradının silahları patladı. (...) Böyle bir hâli biz katiyen arzu
etmiyorduk.” (Özalp, a.g.e., s. 245)
FRANSIZ BİNBAŞI MALYE: “ORDU
TAKTİĞİ VE STRATEJİ MARAŞ’IN ÖNÜNDE İFLÂS ETTİ”
Devrin
gazetecilerinden Celalettin Erzin’nin 22 Şubat 1940 tarihli Cumhuriyet
Gazetesi’nde yayınladığı Fransız Binbaşı Malye’nin hâtıralarında Maraş
müdafaasının tarihin altın sayfalarına yazılacak şanlı bir millî mücadele
olduğu tasdik edilmektedir. Fransız binbaşının Maraşlılardan gıpta ile
bahsetmesi Maraş müdafaasının önemini gösteriyor:
“...Ben size
Türklerin, bizim hepimizin fevkinde başka bir meziyetlerini anlatacağım:
Kahramanlık ve vatanseverliklerini… Gaziantep
ve Maraş’tan bahsetmek istiyorum. Çünkü bizzat oradaydım. Arcole Köprüsünün
destanını biliriz. Verdün kalesi düşmanın yaylım ateşi kan rengine bulanırken
ben oradaydım. Fakat hiçbiri sizin… Maraş müdafaası ile kıyas edilemez. Umumi
harbin sonu idi. Topunuz tüfeğiniz yoktu. Fakat derme çatma kuvvetlerden teşkil
ettiğiniz kıt’alar ve şehrin ahalisi, dünyanın en muazzam ve gâlip ordusuna,
bize karşı koydular. Kolsuz yaralıların
silahlarının tetiklerini dişleri ile sıktıklarını, kadınlarınızın omuzlarında
cephane taşıdıklarını gördüm. Akıllara sığmazdı bu... İnsan hafsalası ve mantık
denilen şeylerin saçmalığına o gün şahit oldum. Ordu taktiği ve kitaplarda
okuduğumuz strateji kahramanları Maraş’ın önünde iflas ettiler. Tarihin askerî
ananeleri, erkânı harplerin fenni plânları durdu. (...) Maraş ve Gaziantep’te
Türk iradesini, Türk göğsünü göreliberi...”(Özalp, a.g.e., s.289)
GUSTAVE LE BON: “MARAŞLILARIN
MÜDAFAASI İBRETLİ BİR DERSTİR”
O devrin
Fransız hekim ve toplumbilimcisi Gustave Le Bon da Maraşlıların mânevî gücüne
bir hayli vurgu yapar: “Müslümanların
(Maraşlı’ların) bu harpte göstermiş oldukları şecaat ve cesaret bir filozof
için ibret alınacak bir derstir. Çünkü şimdiye kadar dünyayı idare etmiş olan
din kuvvetinin bugün dahi idare etmekte olduğunun bir delilidir.” (Mâneviyatın
Yurt Müdafaasındaki Rolü, Hakkı Şenkan, s.367)
Bir başka
vesika daha var; Fransız Misyoneri Materno Mure’nin ifadeleri de Maraş
müdafaasının geniş tesirlerinin olduğunu teyit ediyor. “Kendisinden bin defa daha güçlü rakibinin kaçtığını görerek yerinde
kalan horozun ötmeye hakkı vardır” diyerek, Maraş müdafaasını gıpta ile
anlatmaktadır.” (Hakkı Şenkan, a.g.e., s. 365)
FRANSA “KUVVACILARI RESMEN
TANIMAYA” MECBUR KALIYOR
Maraş
müdafaası öylesin şanlıydı ki, İtilâf Devletleri’nde Kuvva-yı Millîye
hükümetini tanımak ve “Türkiye’yi bunlara bırakmak” fikri oluşmuştur. Şu haberler
bu görüşü doğruluyor. Amerika Büyük Elçiliğinin 8 Mart 1920 tarihli The New
York Times Gazetesi’ndeki açıklaması şöyle:
“Fransa’nın görüşüne göre
Kuvva-yı Milliyecileri (Heyet-i Temsiliye) yola getirmek için en çıkar yol daha
fazla gecikmeden askerî bir harekâta girişmektir. Diğer bir çözüm yolu ise
Kuvvacıları resmen tanımak ve uslu duracaklarına dair teminat aldıktan sonra
İstanbul ve Anadolu’yu onlara bırakmaktır.” (Özalp, a.g.e., s.267)
MARAŞ ZAFERİNDEN SONRA AMİRAL
BRİSTOL FİKİR DEĞİŞTİRİYOR
Amerika’nın
Yüksek Komiseri Amiral Bristol’un aynı gazetenin 9 Mart 1920 tarihli
sayısındaki açıklamaları da Anadolu’da Kuvvacıları tanımak gerektiği
yönündedir:
“Maraş’ta Fransız ve Ermeni
Kuvvetlerinin işlediği iddia edilen vahşet ve zulüm hareketleri sebebiyle Küçük
Asya’nın birçok kasabasında Müdafaa-i Hukuk derneklerinden gelen protesto
telgraflarının çevirilerini saygı ile sunuyorum.” (Özalp, a.g.e., s.267)
Fransızların
çekilmesiyle ilgili, İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon’a ait aynı tarihli
The New York Times Gazetesi’ndeki beyanat Batı’nın çokyüzlü sömürgeci niyetini
gösteriyor: “Türklerin yeniden
havlamasında Amerika Birleşik Devletleri’nin de payı var.” (Özalp, a.g.e.,
s.268)
Aşağıda
sunduğumuz haberler çok daha çarpıcı. Bu haberleri okuduğum kaynak, KSÜ öğretim
üyesi Doç. Dr. Mustafa Çabuk’un “Amerika Birleşik Devletlerinin Gazetelerinde
Maraş Savunması” adlı akademik makâlesidir. Gâziantep Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, 2018, C. 17, s.1’de yer almaktadır.
AMERİKAN GAZETESİ ARİZONE
REPUBLİCAN: “TÜRKLERİN KUŞATMA ALTINDAKİ KENTTE KORKU…”
Amerikan
gazetesi “Arizone Republican” ın 6 Mart 1920 tarihli sayısında Maraş-Fransız
Harbi’yle ilgili haber başlığı “Türklerin
Kuşatma Altına Aldığı kentte Korku Katlanıyor”
şeklindeydi. Haberin girizgâhı şöyle başlıyordu: “Hastane ve
yetimhânelerde çok sayıda çocuğun vurularak öldürüldüğü, 2 Şubatta Türklerin
Betel yetimhânesini yakmak için girişimde bulundukları, Fransızların da buna
karşılık olarak, bu işi plânlayan kişinin evini yaktığı bildiriliyor.” (adı
geçen makâle, s.3)
İNGİLİZ EVENİNG STAR GAZETESİ:
“MARAŞ’TAKİ YETİMHÂNELER FRANSIZ ASKERLERİN KARARGÂHI…”
İngiliz
Evening Star Gazetesi bu haberi farklı veriyordu. “Amerikalı misyoner
Crathern’in günlüğünden iktibaslar yapılarak, Şubat ayının 1’inden itibaren
Maraş’taki olaylarla ilgili haberler gün gün sunulmaktaydı. Ancak günlükteki
haberlerin daha da abartıldığı ve insanların duygularına daha çok hitap edilmek
istendiği anlaşılmaktadır. Evening Star’ın haberinde hastane ve yetimhânelerde
19 kişinin vurularak yaralandığı bilgisi yer alırken, 6 Mart 1920 tarihli
Arizone Republican gazetesi bu hâdiseyi “Ancak o yıllarda misyonerlerin
işlettiği hastane ve yetimhânelerde sadece çocuklar değil aynı zamanda silahlı
Ermeni güçleriyle birlikte Fransız askerler de ikâmet etmekteydi. Maraş’taki
yetimhâneler işgal sırasında Fransız askerlerinin karargâhlarından biri hâline
getirilmişti. Alman yetimhânesine Maraş’taki millî mücadele sırasında,
Fransızlar 3 makineli tüfek ve 80 kadar asker yerleştirmişlerdi” şeklinde
veriyordu. (adı geçen makâle, s.3)
AMERİKAN HABER DERGİSİ SHRİSTİAN
SCİENCE: “SAVAŞ FRANSIZLARIN TÜRK MAHALLELERİNİ BOMBALAMASIYLA BAŞLADI”
“14 Nisan 1920 tarihli haftalık Amerikan haber dergisi Christian
Science Monitor’ün haber daha ilginç: ‘Savaş
Fransızların Türk mahallelerini bombalamaları ve ateşe vermeleri üzerine
başladı. Fransız taarruzundan sonra Türklerin Ermeni mahallelerine
saldırdıklarını bildirdi. Yakın Doğu Hıristiyan Birliği temsilcisi Dougherty
çevre şehirlerdeki Ermenilerin Maraş’a gelerek buradaki Ermenilere ait olan
gizli cephaneliklerden silah aldıklarını bildirdi. Dougherty gönderdiği
raporda, Ermenilerin kayıpları üzerinde dururken Türklerin kayıplarına hiç
değinmedi…” (adı geçen makâle, s.4)
“Amerikan
gazetesi Arizone Republican” ın 6 Mart 1920 tarihli sayısında bir haber daha
vardı: “Fransız generalin gece yarısı şehri boşaltacağını Amerikalı
misyonerlere bildirdiği, Amerikalı misyonerlerin, generale baskı yaparak
boşaltma işini ertelettikleri ve generalin çekilmeyi 24 saat ertelediği
bildiriliyordu. Haberin devamında, Misyonerlerden Crathern, Dr. Elliot, Miss
Schutz, Miss Powers, Miss Dougherty, Fransız güçleriyle beraber şehri terk
ettikleri (…) 11 Şubatta, havanın sert ve soğuk olduğu bir günde işgalci
Fransızların ve işbirlikçilerinin Maraş’ı terk ettikleri ve Fransızların
boşalttıkları büyük kışlayı ateşe verdikleri (…) Maraş’ta hâlâ 12 Amerikalı
bulunduğu ve Yakındoğu Yardım Örgütü’nün bunlara yardım iletmeye çalıştığı
bildiriliyordu. Osmanlı İdarecilerinin açıklamaları ve Amerikan Basınındaki
Yankıları Amerikan basınında Maraş ile ilgili olarak çıkan haberlerde bir
ayrıntı dikkati çekmektedir. Gazetelerde,
Ermenilerin iddiaları gerçek ve ispatlanmış haberler gibi sunulurken, Türklerin
verdiği haberler, okuyucuya, iddia ediliyor, öyle olduğunda kendisi ısrar
ediyor, katliam yapıldığı reddediliyor gibi cümlelerle sunulmaktaydı.” (adı
geçen makâle, s.4)
THE SUN AND THE NEW YORK
HERALD:“AMERİKALILARIN TAVUKLARININ BİLE GÜVENDE OLDUĞU…”
Amerikan
gazetesi “The Sun And The New York Herald 20 Şubat 1920 tarihli haberinde, Mustafa Kemal’in bölgedeki Amerikalıların
gözetilip korunması emrini verdiğini, Maraş’taki millî kuvvetlerin komutanının
da Maraş’ta 11 Amerikalı olduğunu ve 5 Amerikalının da Fransızlarla birlikte
şehri terk ettiğini, Amerikalıların iyi olduğunu çatışmalar sırasında da
Amerikalıları bakıp gözettiklerini, Amerikalıların tavuklarının bile güvende
olduğunu, Amerikalıların şehirde mutlu olduklarını, çikolata içip keyif yaptıklarını
bildirdiğini yazmıştı. Aynı haber New York Tribune ve Great Deals Daily
Tribune gazetelerinde de yer almaktaydı. Maraş’taki Milli Kuvvetler Komutanı
ayrıca, Amerikalıların aracılığıyla, Maraş’ı harap eden 8500 silahlı Ermeni’yi
Fransızlar gittikten sonra Müslümanların koruma altına aldıklarını, 450 kadın
ve çocuğun ise bizzat Kuvveyi Milliye kuvvetlerince koruma altına alınıp
bakıldığını bildirmişti.” (adı geçen makâle, s.4)
“The Sun And
The New York Herald, 8 Mart 1920 tarihli haberinde de, “Maraş’tan İstanbul’a gönderilen telgraflarda Ermenilerin de imzası
olduğunu ve Maraş’ta herhangi bir katliam olmadığını yalnızca Müslümanlarla
Ermeniler arasında bir arbede yaşandığını ve bu olaylardan Fransızların ve
Fransızların altınlar vererek kandırdığı bazı genç Ermenilerin sorumlu olduğu
bildirilmekteydi.” (adı geçen makâle, s.5)
İngiliz
gazetesi “Evening Star’ın 6 Mart 1920 tarihli haberinde ise şehrin yarısından
fazlasının yandığı bildiriliyordu. Ayrıca şehirdeki insanların zor durumda
olduğu, erzak ve yaralılara bakacak hemşire eksikliğinin çok fazla olduğu
haberi yer alıyordu. Amerikan gazetesi “1
Mart 1920 Washington Herald, ‘Türkler 5000 Mülteciyi kesti, Fransızlar Yenildi’
başlığı ile ilk sayfadan verdiği haberde, Fransızların yenildiğini ve Maraş’tan
çekilmek zorunda kaldığını bildiriyordu. Haberin devamında ise Anadolu’ya hem
Fransa’nın hem de İngiltere’nin daha büyük oranlarda asker göndermesi
gerektiği, yoksa Anadolu’daki Fransız geri çekilmesinin bir bozguna dönüşeceği
belirtiliyordu. Gazete, Amerikan hükümetinin İstanbul’da bulunana Amiral
Bristol vasıtasıyla Osmanlı Hükümeti’ni protesto etmesini tavsiye etmekteydi.
Ayrıca Amerikan vatandaşları için Amerikan savaş gemisi Destroyerlerin
İskenderun’a gönderilmesi de tavsiye edilmekteydi.” (adı geçen makâle, s.5)
THE EVENİNG WORLD: “BİNLERCE
ERMENİ’NİN KATLEDİLDİĞİ İDDİALARI KANITLANMADI”
İngiliz
gazetesi “The Evening World, 27 Şubat 1920 tarihli haberinde, Maraş’ta
Ermenilerin katledildiğiyle ilgili raporlar olduğunu ancak, bu raporların
Ermeni mahallelerinde binlerce Ermeni’nin katledildiği iddialarını
kanıtlamadığını bildiriyordu. Gazetede 26 Şubat 1920 tarihinde Avam Kamerasında
İngiltere Başbakan Llyod George’a da Maraş’ta binlerce Ermeni’nin katledildiği
yönünde iddialar olduğu sorusuna, İngiltere Başbakanın verdiği cevapta;
bunların söylenti olduğunu ve kendisinin bu söylentilerin doğruluğunu
gösterecek hiçbir şey duymadığını söylediği bildiriliyordu. 8 Nisan 1920 tarihli The Fort Mill Times, 31 Mart 1920 tarihli
Edgefield Advertiser ve 29 Mart 1920 tarihli New York Tribune adlı Amerikan
gazetelerinde, Amerikalı misyonerlere dayandırılan haberde 8000 Ermeni’nin 15
Türk’ün öldüğü ve 10000 Ermeni’nin şehirde olduğu, 2000 Ermeni’ye Amerikan
kurumlarında bakıldığı haberi yer alıyordu.” (adı geçen makâle, s.6)
Yukarda
hülâsa ettiğimiz bilgilerin araştırmacısı Doç. Dr. Mustafa Çabuk, ecnebi
basınının Maraş müdafaasıyla ilgili haberleri taraflı verdiğini şöyle izah
ediyor: “Amerikan gazetelerinin haber kaynakları neredeyse tamamen
misyonerlerden oluşmaktaydı. Misyonerler, şehirde Ermenilerle aynı binalarda
ikâmet etmekteydiler. Ermenilerden öğrendikleri söylentileri ve duyumları
Amerikan gazetelerine servis ediyorlardı. Misyonerlerin şehirdeki Türklerle yüz
yüze görüşmeleri savaş boyunca pek mümkün değildi. Dolayısıyla misyonerlerin
meydana geldiğini iddia ettikleri olayların tamamına yakınının kaynağı da
Ermenilerdi. Bundan dolayı gazetelerdeki haberlerde genellikle Ermeni
propagandası yapılmaktaydı. Sadece birkaç gazete Türklerin açıklamalarına yer
vermişti. Misyonerlerin Maraş’tan gönderdikleri raporlar gazetelerin birinci
sayfasında yayınlanırken, Türk yetkililerin gönderdiği karşıt ve gerçek
haberlere ise sadece bazı gazetelerin iç sayfalarında yer veriliyordu.
Gazeteler, Ermenilerin öldüğünden bahsediyordu. Ancak şehirdeki Türklerin
kayıplarından ve işgal güçlerinin ve silahlı Ermenilerin Türk halkına
yaptıkları zulümlerden söz edilmemekteydi. Türklerin vatan savunması için
işgalcilere karşı verdikleri mücadele görmezden geliniyordu ve gazete haberlerinde
Türkler, şehirdeki direnişlerinden dolayı saldırganlıkla suçlanıyordu. Amerikan
gazetelerinin haber kaynağı olan şehirdeki misyonerler ise, olayları
Hıristiyanlık taassubu ile bakıp değerlendiriyorlardı ve dindaşları olan
Ermeniler hakkındaki kaygılarını gündeme getirirken şehirdeki sivil Türklerin
içinde bulundukları durumlar göz ardı edilmiştir.” (adı geçen makâle, s.8)
Hülâsa-i
kelâm; Şanlı Maraş müdafaasının Batılı devletlerdeki yankısı böyle. Bu yankının
anlamı şudur: Maraşlının vatan ve millet şuuru harim-i ismetine girilince bir
lav gibi patlar. Tarihin hâfızası ve belgeleriyle gerçektir ki Fransızların
Maraş’tan kovulması, İtilâf Devletlerinin Türkiye’deki işgallerinin biteceğinin
ilk işareti ve Türk milletinin istiklâl mücadelesindeki ilk hamlesi olmuştur.
(ilbeyali@hotmail.com)