19 Kasım 2018

'Bazı insanlar şöhretli olunca Allah’ı unuturlar sen sakın unutma'

Yazar ve Şair Emine Şenlikoğlu, Bağcılar Belediyesi'nin düzenlediği “Adanmış Ömürler” programının konuğu oldu. İslam düşmanlarının psikolojik savaşına dikkat çeken Şenlikoğlu, “İslami kesim psikolojik savaş yapmayı bilmiyor. İslam düşmanları o kadar güzel biliyor ki. Bakın dizilerde moda yarışmalarında bunu göreceksiniz. Bunların amacı halkın dokusunu bozmak. Bilinçli olunursa bozulmaz. Bilinçli olmak içinde okumak gerekiyor. Ne yapıp edip çok okumalıyız” dedi.

Alanında tanınmış kişilerin ağırlandığı “Adanmış Ömürler” programının bu ayki konuğu yazar Emine Şenlikoğlu oldu. Bağcılar Belediyesi Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi'nde düzenlenen söyleşiye kadınlar yoğun ilgi gösterdi.

Şenlikoğlu, Müslümanlar üzerinde oynanan oyunlardan, hurafelere ve kader inancına kadar merak edilen birçok konuda açıklamalar yaptı. İslam düşmanlarının psikolojik savaş tekniklerini çok iyi kullandıklarına dikkat çeken Şenlikoğlu “İslami kesim psikolojik savaş yapmayı bilmiyor. İslam düşmanları o kadar güzel biliyor ki. Birçok İslam ülkesi bu oyunların ablukası altında ama farkında değil. Psikolojik savaş kurallarına göre çalışanlar bugün hala devam ediyor. Bakın dizilerle moda yarışmalarında bunu göreceksiniz. Bunların amacı halkın dokusunu bozmak. Tam iman edenin akidesi bozulmaz. Bilinçli olunursa bozulmaz. Bilinçli olmak içinde okumak gerekiyor. Ne yapıp edip çok okumalıyız” dedi.

 İslami kesimimizde hurafe bir kader anlayışı vardır

 Bir zamanlar hurafelerin dinimize sokularak dini öğrenmeyi tehlike olarak gösterdiklerini söyleyen Şenlikoğlu, kader inancı konusunda ise “İslami kesimimizde hurafe bir kader anlayışı vardır. Her şeyi Allah yapar, her şeyi Allah yapmıştır. O zaman biz çalışmayalım böyle bir kader olur mu? Kadının kızı kötü yola düşüyor diyor ki ‘Üzülme bacım senin kızına Allah böyle yazdı kötü yola düşecekti' Allah böyle bir şey yapar mı? Olur mu böyle bir şey? Olmaz tabi. Ama anlatamıyorsun. Namaza başlamamı 5 yıl geciktirdi bu kader inancı” şeklinde konuştu.

 Bazı insanlar şöhretli olunca Allah'ı unuturlar sen sakın unutma

 Özel hayatına da değinen Şenlikoğlu, çocukluğundan bugüne kadar hayatından kesitler sunduğu konuşmasında şunları söyledi: “10 yaşında İstanbul'a geldik. Modaevinde çalışmaya başladım. Modaevinde 25 TL alıyordum fabrikada 78 TL veriyorlardı. Maddi durumumuz iyi değildi. Modaevinden çıkıp fabrikada çalışmaya başladım. 10 yaşımdan 23 yaşıma kadar orada çalıştım. Babam ‘Yavrum bazı insanlar büyükşehirlere gidince, zengin, makam sahibi ve şöhretli olunca Allah'ı unuturlar sen sakın unutma olur mu' dedi. Hayatım boyunca babamdan din adına duyduğum en önemli sözlerdi”

Şenlikoğlu, etkinliğin sonunda katılımcıların sorularını cevaplandırdı.

 Yarının Eğitim Zirvesinde Çarpıcı Mesajlar

 Eğitimde başarılı olmuş ülkeleri incelemek amacıyla her yıl bir zirve organize eden Yarının Eğitimi Platformu, Yıldız Teknik Üniversitesi Kongre Merkezi'nde bir araya geldi. Yarının Eğitimi Zirvesi'nde konuşan Güney Koreli eğitim uzmanları gerçekleştirdikleri eğitim mucizesini ve ekonomik gelişimi anlattı. Başarının kaynağında istikrar, sabır ve kültürel olarak eğitime değer vermekten kaynaklandığı ifade edildi

Eğitim dünyasının ve basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği zirve, Sanbot isimli yapay zeka robotun karşılaması ile başladı. “Siz insanlar daha yaratıcı olabilirsiniz ama biz daha çalışkanız” dedi. Zirve, Acıbadem Okulları Genel Müdürü İdris Topçuoğlu'nun açılış konuşmasıyla devam etti. Yarının Eğitimi Zirvesi'nin, dünyadaki eğitim modellerinden ilham alma ve hayata geçirme projesi olduğunu ifade eden Topçuoğlu zirvenin toplanma nedenini özetle, “dünyayı gezemeyenler için biz dünyanın eğitimini Türkiye'ye getirmek istedik.” diyerek açıkladı.

Güney Kore Eski Başbakan Yardımcısı ve Gyeonggi Bölgesi Eğitim Müdürü Lee Jae Joung, Seul National Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ki Seok Kim, Biruni Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Yüksel gibi konuşmacıların sunumlarıyla devam eden zirvede eğitimin ekonomi üzerindeki etkisi, öğrenme ve eğitimde güncel konular ve gelişmeler, eğitimde 4.0 ve geleceğin eğitimi, 21. yüzyılda eğitim yöneticiliği, öğretmenlik ve dijital dünyaya uyum, uluslararası eğitim modelleri ve sürecin nasıl yönetildiği gibi eğitime dair konular masaya yatırıldı.

 Demokratik Yurttaşlığı Öğretiyoruz

Konuşmasına Türkiye'ye gelir gelmez kendisini evinde gibi hissettiğini, tarihi bağları güçlü iki ülke olduğumuzu ifade ederek başlayan Lee Jae Joung, Güney Kore'de inovatif okul projesine 13 okulla başladıklarını ve şu an bölgelerinde 540 okulun inovatif okul olarak adlandırıldığını söyledi. Rüya okulu projelerinden bahseden Joung, geleneksel eğitim ile inovatif eğitim modelini karşılaştırdı. Joung, “Geleneksel eğitim bilgiyi hatırlamak ve cevap vermek demekti. Öğretmenin görevi ise bilgiyi aktarmaktı. Şimdi sanayide 4.0'ı yaşıyoruz. Toplum ve eğitim ilerliyor. Her şey bir biriyle bağlantılı ve akıllı. Bu değişim ve dönüşüm çağında eğitimi nasıl ele almalıyız? Biz, öğretmenlere demokratik yurttaşlığı öğretiyoruz ve öğrencilerine de bunu öğretmelerini istiyoruz. Güney ve Kuzey Kore arasında olumlu adımlar atılıyor. Öğrenciler barış nedir, insanlık haysiyeti nedir gibi kavramları anlasınlar istiyoruz. Amacımız, insanlık barışını koruyacak nesiller yetiştirmek” dedi. Ortak çalışma ve orkestrasyonun önemine vurgu yapan Lee Jae Joung, çeşitliliğe saygı göstermenin ve öğretmenin öğrencileri bu yönde motive etmelerinin önemli olduğunu söyledi. Hayal Okulu (Dream School) projesinin amacını ise “Öğrencilerin, kendi kendine hayal kurarak sorunları çözebilmesi” olarak tanımladı. 

Kendimize has bir eğitim sistemine ihtiyacımız var

Eğitim ve eğitimin ekonomi üzerinde etkisi üzerine bir konuşma yapan Prof. Dr. Ki Seok Kim, konuşmasına “Türkiye ile Güney Kore'nin ezelden beri kardeş. Türk askeri 1953'e kadar bizimle savaştı. Bu nedenle ben buna ‘kan kardeşliği' diyorum. Türkiye, bizim için dövüşmekle kalmadı, bizim için okullar da açtı. Bu nedenle, bizim bir başarımız varsa onu sizinle paylaşmalıyız ve birlikte yükselmeliyiz” dedi. Savaş zamanında Türk askerleri tarafından sahiplenilen Ayla isimli kıza da değinen Kim, sahnede Türkçe ve Korece ‘Üsküdar'a gider iken aldı da bir yağmur' şarkısını söyleyerek Yarının Eğitimi Zirvesi katılımcılarından büyük alkış aldı.

Kore'de eğitimin 1950'den bu günlere geçirdiği serüveni fotoğraflarla anlatan Kim, “Güney Kore, eğitimi merkeze koyan bir ülke ve her aile çocuklarını mutlaka okutur.” dedi. Açık havada, bomba düşen bir yerin yakınında ve çatısı olmayan mekânlarda eğitim alan öğrencileri gösteren Kim, “Güney Kore'de eğitim pali pali” dedi. Pali Pali'nin yerel bir ifade olduğunu açıklayan Ki Seok Kim, açıklaması zor olmakla beraber bu kelimenin yavaş ama istikrarlı ilerlemek anlamı taşıdığını ifade etti.

Prof. Dr. Ki Seok Kim, Güney Kore'de ailelerin eğitime büyük kaynak ayırdığını söyledi. “Kalite gereklidir ancak fırsat eşitliği de önemlidir. Kore'de varlıklı ailelerin çocukları daha başarılı değildir. Süper zengin bir aileden gelmeyenler de yüksek skorlara ulaşabilir” dedi.

Beyin ve öğrenme üzerine konuşma yapan Biruni Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Yüksel, beynin nasıl öğrendiği ve eğitim ürettiği konusunda detaylı bir sunum yaptı. Dünyada en büyük zaferin insanın kendini keşfetmesi olduğunu söyleyen Yüksel, “Taklit yapmayacağız. Kendimize has bir eğitim sistemine ihtiyacımız var. Tek ihtiyacımız çok daha fazla çalışmak” diyerek her ülkenin kendi özgün serüvenini takip ettiğini, Türkiye'nin de mecburen ve mutlaka ilerleyeceğini ancak bunun çok daha erken gerçekleştirilmesi için çok çalışmak gerektiğini ifade etti.

Anons Filmi Malatya'dan da bol ödülle döndü

 Bu yıl 8'incisi düzenlenen Malatya Uluslararası Film Festivali'nde, yönetmenliğini Mahmut Fazıl Coşkun'un yaptığı Anons filmi Ulusal Yarışma'da ‘En İyi Film' ödülünü alırken, Ognjen Glavonic'in yönettiği ‘The Load' (Yük) ise Uluslararası Yarışmada en iyi film seçildi

Festivalin finalinde ise Malatya Uluslararası Kristal Kayısı En İyi Film ödülünün sahibi birçok dalda ödüle layık görülen ‘Anons' filmi oldu. Ödülü filmin yönetmeni Mahmut Fazıl Coşkun, Vali Aydın Baruş'un elinden aldı.

Ödül almak için sahneye çıkanların çoğu annelerine selam göndermeden inmedi. Bu da gecenin güzelliklerinden biriydi.

Hayallere Değen Resimler

 Yetim Vakfı'nın uluslararası projesi olan ‘' Hayallere Değen Resimler'' projesi ile Ressam İlhami Atalay ve Ressam Cemal Toy öncülüğünde “Dünya Yetimlerinin Gözüyle Türkiye ” başlığı ve çocukların kendi hayallerini resmetmelerini sağlamak amacı ile 3 Kıta, 13 ülkede bulunan yetim çocuklar ile buluşuldu. Yurt dışı etabı 04 Temmuz 2018'de başlamış olup 05 Kasım 2018 tarihinde tamamlanmıştır. 20 Kasım Salı bugün saat 18.30'da Ali Emiri Kültür Merkezi'nde Hayallere Değen Resimlerin Belgesel Galası ve Resim Sergisi yapılacak.

 Bu proje kapsamında gittiğimiz her ülkede binlerce çocuğun hayali, kimseye açamadığı duyguları, özlemleri ve geleceklerini kalbimize koyup geldik. Her resmin bir hikâyesi vardı;

“Türkler gelmeden önce karanlıktaydık, Türkler geldi aydınlandık” Tayland Patani

“Siz geldiniz yağmur yağdı, bereket geldi” Burkina Faso

“Renkler hayattan daha güzel” Suriye

“Resim çizdiğimi görünce şaşırdım. Ben şimdi çok şey çizebilirim”. Sierra Leone

“Burada hayat çok dar ve ben çok güzel resim yapıyorum. Bir ressamla tanışıp resim yapmak hayal gibiydi. Şimdi fırça ve boyalarım var. Teşekkürler Türkiye”Lübnan Filistin Kampı

“Ressamlar ile tanıştıktan sonra doğaya farklı bir açıdan bakmaya başladık” Etiyopya

“Ben resmimde toprağın yeşermesini çizdim çünkü sizin sayenizde böyle yeşerdik. Bir daha gelin ve resim yapalım.” Filipinler

Bu proje kapsamında Yetim Çocuklarımızın hayallerini, Türkiye'ye olan sevgilerini, geleceklerini konu alarak çizdikleri resimlerini görmeye sizleri davet ediyoruz.

 Geleceğin iletişimcileri ve sinemacıları sertifikalarını aldı

 Eyüpsultan Belediyesi Genç Akademi ve Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) tarafından yeni nesil iletişimciler yetiştirmek amacıyla başlatılan sertifikalı İstanbul UMED Medya Okulu ve Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde geleceğin sinemacılarını yetiştirmek amacıyla gerçekleştirilen Sinema Akademisi için sertifika töreni düzenlendi.

 Eyüpsultan Belediye Başkanı Remzi Aydın, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Erkin Yılmaz ve UMED Başkanı Aslan Değirmenci'nin katılımıyla Bahariye Mevlevihanesi'nde gerçekleştirilen törende eğitimlerini başarıyla tamamlayan Medya Okulu'ndan 36 katılımcı ile Sinema Akademisi'nden ise 18 katılımcı sertifika aldı.

 “İletişim ve sinemaya büyük önem veriyoruz”

 “Törende Konuşan Eyüpsultan Belediye Başkanı Remzi Aydın şunları söyledi: “ Özellikle bu yürüyüşümüzde bize çok katkı sağlayacak iletişim ve sinema alanına özel önem veriyoruz. Biliyoruz ki sinema çok etkin bir dildir. Ama bu medeniyeti algılamak ya da diğer alanlarda bunun taşıyıcılığını yapmak da ayrı bir maharet, ustalık. İşte burada da iletişim ya da medya devreye giriyor. Bugün medya ve sinemacılık alanında sertifikalarını alan kardeşlerimizin burada bir araya gelmesi çok anlamlı. Derdimiz bu toprakların, bu medeniyetin refleksiyle yürekleri atan sinemacılar ve iletişimciler yetiştirmek. Bunu yaptığımızda medeniyetimizi yeniden çok ciddi bir şekilde şahlandıracağız ve bütün toplumlara, insanlığa güzellikler, bereketler katmaya devam edeceğiz inşallah.”

 Film gösterimi ve ney dinletisinin de yapıldığı törende katılımcılara sertifikalarını Başkan Remzi Aydın, Sinema Genel Müdürü Yılmaz ve UMED Başkanı Değirmenci verdi.