08 Aralık 2015

Bir çeşme hikayesi

Osman Urfalıoğlu her daim proje düşünen ve ARGE çalışmalarının içinde olan çok sevdiğim bir arkadaşımdır. Sevecen, neşeli, sportmen ve enerjik bir yapısı vardır. Herkesin kalın kolcuklarla gezdiği soğuk kış günlerinde o kısa kollu penyesi üzerinde ince bir montla dolaşır. Kar kış demez denize girer. Üstelik sadece kendisi değil çocuklarıyla birlikte girer denize. Başta bizler olmak üzere herkese de tavsiye eder.

Sevgili Urfalıoğlu'nun sosyal medya hesabında paylaştığı fotoğraflar ve altına yazdığı notlar dikkatimi çekti. Orman içinde bir çeşme fotoğrafı ve altında ise “ Bu hayrat çeşmemize de sabunumuzu koyduk” cümlesi yazıyordu. Dikkatimi çekti. Birkaç gün izledim. Her gün farklı bölgelere gidilerek farklı çeşmelere sabun koymaya devam ediyorlardı. Sevgili arkadaşımı arayarak bu güzel ve dikkat çekici çalışmasını kendi ağzından dinlemek istedim. Bundan sonrasını arkadaşımın sözleriyle sizlere aktarıyorum.

AW415567_03

Araç sporu bir güzelliğe vesile oldu

“Sakarya Kuzuluk tarafında ailecek off road yapıyor, derelerden geçiyor, çamurlar içinde kalan aracımızla iftihar edip eğleniyorduk. Eşim ve çocuklar bu duruma iyice alışmışlardı. Fakat bir gün temizlenecek veya aracı temizleyecek su bulamadık! Genelde gece orman da kamp yapmak için ya dere kenarı ya da çeşmeye yakın bir konum tercih ediyorduk. Lafı uzatmadan gece kampımızı kurduk ve orada sabahladık. Sabahın ilk ışıklarıyla uyandık ve aracımızın hali çamurdan vahim! Kızım aldı eline bir bez ve silmeye başladı camları. Nur kızım silme işlemini bitirmiş ve bana yaptığı temizliğin doğruluğunu onaylatma çabasında. Aferin kızım ellerine sağlık dedim. Dedim demesine de üstü başı çamur,yağ ve kir içinde kalmıştı.

12193826_10153730713674586_8098601923384489396_n

O beni fazla dinlemeden 2 ağaç ötedeki çeşmenin yanına gitti. Ben de onun peşinden. Yanına vardığım da yüzünde tatsız ama şirin bir ifadeyle, sanki büyük bir insan sesi edasıyla. ‘Baba bu suyun yanına temizlenmek için neden bir sabun koymuyorlar ki!'  Dedi. İki eliyle de çeşmeyi göstererek. Sesi kulağımda yankılandı ve beynimin uyuyan yerlerine kadar nüfuz etti sanki. Ama sesi değildi içime işleyen ve düşünceye daldıran. Olayın saf, kültürel ve temiz yanıydı. Bekle kızım dedim, arabadan sıvı sabunu getireyim. Gittim arabadan sıvı el sabununu getirdim. Ama mutlu olmadı! Kızım işte sana sabun yıka ellerini, yüzünü gözünü dedim. Ama o kollarını birleştirmiş. Hıh! baba hani temizliği Türkler öğretmişlerdi! Sen öyle diyordun! Ben ikinci bir şok dalgası daha yaşıyordum. Atlatmaya çalıştığım sırada kızım; ‘Baba bundan sonra bu yalan sabundan değil de, Türk sabunundan arabamıza doldursak, sonra da her gördüğümüz çeşmeye bıraksak' dedi. İşte bu idi çözemediğim veya beni heyecanlandıran ince nokta.

 Amacımız Hayır Çeşmesi Vakfını Kurmak

O günden sonra ailecek, kendi bütçemizle ve her fırsatta çeşmelere, hayrına sabun bırakmaya koyulduk. Fakat bu konunun çok büyük bir konu olduğunu sonradan fark ettik. Amacımıza gelince; T.C. Kültür Bakanlığı tarafından biz ve bizim gibi gönül veren insanların desteklenmesi. Çeşmelerin GPS Koordinatlarının olması. Üzerlerine çakabileceğimiz bakanlık mühürlü ve sayılı plakların olması. Tadilat görüp görmemesi gerekliliği, suyunun akıp akmadığının belirlenmesi. Az akıyorsa sebebinin araştırılması ve belgelendirilmesi. Uygun görülen yerlere Bakanlık onaylı yeni hayratların yapılması. Yapılan bu hayratların görseli tek olmalı.Nerede rastlanırsa, işte bunu Bakanlık yaptırmış dedirtmeli. Amacına uygun düşmeyen kullanımların cezalandırılması v.s. gibi genişletebiliriz. Yani kısaca kaybolan kültürümüzün yeniden kazandırılmasını hedeflemekteyiz.

12006103_10153655740419586_1799644011901899777_n

Bizlere dışarıdan(aile harici) ilk destek ise işyerimden Ömer Temur, Selahattin Aslan ve Umur Özbaylar abimizden gelmişti. Bu nu da söyleyemeden edemedim. Güzel bir şey yaptığınıza inanıyorsanız, size destek olanları daha bir güzel hatırlıyorsunuz. Bu mana da bir de HAYIR ÇEŞMESİ VAKFI'nı kurabilirsem kızımın hayalini birlikte gerçekleştirmiş olabilirim. Ayrıca aynı dini paylaştığım veya paylaşmadığım, isimlerinin gizli kalmasını isteyen büyüklerime, kıymetli ablalarıma ailecek şükranlarımızı iletiyoruz.
Bu kapsamda bir kaç tane çeşmenin tamirine vesile olduk. Bir tanesinin, çok sıkıntılı da olsa yıkılmasını durdurduk! Bir tanesini ise kişiye özel kullanımdan aldırtıp, hayrat hattına tekrar kazandırdık.”

Sevgili Osman Urfalıoğlu kardeşime ve biricik kızına bu güzel hayırlı çalışmaları için çok teşekkür ediyorum. İnşallah bu yazımız Hayır Çeşmesi Vakfının da kurulmasına vesile olur.