VF kat sol
VF kat sağ

13 Eylül 2018

Bir dertli adam diyor ki…

İnsan dediğin mert olmalı, yüreğinde dert olmalı, demiş birisi olarak, derdi ve dertli adamları sever, onların söz, düşünce ve eserlerine adeta kulak kesilirim.

Benim için bir insanın servetinin, şöhretinin, makamının, mevkiinin tek başına herhangi bir ehemmiyeti yoktur. Bir dava ve o davadan neşet eden dertleri, bütün bunların fevkinde görürüm. Demem o ki şayet bir düşünce bir söz ya da bir eser kutlu bir dertten neşet etmişse onları alır baş tacı ederim.

Şehr-i İstanbul'a gelir gelmez tanıdığım dertli adamlardan biri de; geleneksel Beyan buluşmalarının en renkli simalarından birisi olan, özgün düşüncelerini özgürce beyan etmekten imtina etmeyen, yeri geldiğinde zülfü yâre dokunmaktan çekinmeyen, icap ettiğinde gözünü budaktan sakınmayan, sesi tok ve sözü pek bir gönül dostu sevgili Bayram Karaçor.

Bayram ağabeyin Beyan yayınlarından raflarda yerini alan üç kitabı var. Ben bu yazımda onun son kitabı olan “Kalbin Sözü” isimli eserinden bazı iktibaslarda bulunacağım. Bayram ağabey bu kitabında okurlarına özünün sözlerini, sözün özü kıvamında ikram ediyor, şeytani ideolojilerinin peşinde koşan insanlığa bakıp bakıp feveran ediyor.

Gördüğü herkese kaybolan iyilik ve adaleti soruyor; derin uykularda uyuyan ümmete saba makamında feryad ediyor, içine düştüğümüz dünyevileşme kuyusundan kurtulmamız için yüksek sesle figan ediyor, dosdoğru yolda eğri büğrü yürüyenlere isyan ediyor.

Ezcümle Bayram Karaçor şöyle diyor:

Her sabah, bir yılan uyanır ve bir kertenkeleyi izler. Her sabah, bir çakal uyanır ve bir tavşana tuzak kurar. Her sabah, bir akbaba uyanır ve bir güvercine senaryo hazırlar… Kertenkelenin, tavşanın ve güvercinin hiç mi senaryoları olmaz? (Sayfa 13)

* * * * *

Uyanacağız,

Bir türlü sabah olmuyor.

Oysa sabah sen uyandığın vakittir. (Sayfa 14)

* * * * *

Zaten uyuyoruz,

Hadi uyuyalım demenin ne gereği var? (Sayfa 14)

* * * * *

Kelime-i Tevhid'in aynı zamanda, tevhid-i kelime olduğunu yani sözde ve işte birlik anlamına geldiğini kavradığımız zaman, ilk adımı atmış olacağız. (Sayfa 15)

* * * * *

Allah'ı yüreğe davet etmek ve yüreği O'na teslim etmek. Kimileri bu niteliğe aşk der, kimileri de İslam. Adı ne olursa olsun, muhteşem bir davet. (Sayfa 17)

* * * * *

Sosyalistler, emekten çokça söz ederlerdi. İşçi dostu zannederdik. Sonra işçileri kapitalistlere sattılar. (Sayfa 20)

* * * * *

Çıkarları için secde edenlerden adalet için rükû bekleme. (Sayfa 23)

* * * * *

Aşk antika pazarında satıldı, iyi ki bit pazarına düşmedi. (Sayfa 25)

* * * * *

Birbirimizi arayıp sormamızın, gülümsememizin, yardımcı olmamızın, kardeş bilmemizin ve samimi davranmamızın altında, meğer etiketsiz ve parasız oluşumuz varmış.(Sayfa 27)

* * * * *

Karanlığın şerrinden Allah'a sığındık da aydınlığın şerrini hiç hesaba katmadık.(Sayfa 28)

* * * * *

Sabah namazı, harika bir ibadettir ki güneş bile doğmak için sabah namazını bekler. (Sayfa 28)

* * * * *

Ahirete giden yolda makas değiştirip kaza yapma ihtimaline karşı zorunlu trafik sigortasını Kur'an'a göre yaptırın. (Sayfa 28)

* * * * *

Güneşin hükmü, geceye geçmiyor. Yıldızlar küçük olsa da birlikte hareket ediyorlar. Güneşe çekilip gitmek kalıyor.(Sayfa 29)

* * * * *

Bazen “ben”; “biz”'e giden yolu kapatır.(Sayfa 31)

* * * * *

İnanmayanlar, ahirette Allah'a; “Biz akledemiyorduk, Müslümanlar da görebileceğimiz bir farklılık ortaya koymadılar. Biz hırsla, hazla ve hızla yoğun bir hayat yaşıyorduk. Sürekli biriktiriyorduk. Müslüman olduklarını söyleyenler de bize benziyorlardı. Onlar, bize benzemek için gayret edince biz nasıl Müslüman olacaktık?” derlerse biz ne diyelim.(Sayfa 33)

* * * * *

Mütevazı insanlar, tevazudan söz etmezler. Tevazudan söz eden kaç kişi gördüysem hepsi kibirli çıktı. Az veya çok… (Sayfa 35)

* * * * *

Yaşamak anlatmanın en etkili yöntemidir. (Sayfa 37)

* * * * *

Bir insan bir baltaya sap olduğunda neden hiçbir zaman kesilmemesi gereken bağları keser? Arkadaş, akraba, komşu veya kardeşlik bağları gibi. Sadece odunlarla ilişkisini kesse daha iyi olmaz mı? (Sayfa 38)

* * * * *

Şeytan sırtına bineni cehennemde indirir. (Sayfa 53)

* * * * *

Birbirini yiyen Müslümanlar yüzünden bazı Müslümanlar açlığa mahkûm oldular. (Sayfa 70)

* * * * *

İnsan; rakamlar içinde sıfıra benzer. Bulunduğu yeri ya değersizleştirir ya da bulunduğu yere değer katar. (Sayfa 95)

* * * * *

Bir deri bir kemik kalmış Afrikalıların vebali Batılıların sırtında,  Müslüman olduğunu söyleyenlerin göbeklerindedir. (Sayfa 111)

* * * * *

Yükseldiğin zaman, seni yükselten merdiveni devirme ki inmen gerektiğinde düşmeyesin. (Sayfa 165)