10 Şubat 2022

​Bir Osmanlı Hükümdarı'nın Avrupa Seyahati

Osmanlı hükümdarları tarihte Avrupa ve Asya kıtalarında çok defa seferlere çıktı. Bu seferlerin çoğu meşakkatle geçti ama zaferle sonuçlandı. Büyük oranda fetihler yapıldığı için de sefer yapılan ülkeler yurtdışı sayılmadı. Osmanlı hükümdarı II. Mahmut’un vefatından sonra yerine büyük oğlu Sultan Abdülmecid geçti. 1839’dan 1861’e kadar Sultan Abdülmecid idare eder koca Osmanlı Devleti’ni. 1861’de onun da vefatı ile Osmanlı idaresinde ekber ve erşat kanununa göre ailenin en büyüğü olan Abdülaziz Osmanlı tahtına gelir. Sultan Aziz halk tarafından sevilirdi ve ona ikinci Yavuz Sultan Selim gözü ile bakılırdı. Pehlivandı, mütevazi ve şark görüşünde ve gelenekçiydi. Kendisinden çok ümit beklenen bir hükümdar oldu Osmanlı tarihinde diğer hükümdarların aksine savaş olmaksızın ilk yurtdışı seyahati yapan da Sultan Abdülaziz’in kendisi oldu. Önce 1864 tarihinde maiyetiyle birlikte Mısır’a gitti. Mısır seyahatinde Hidiv İsmail Paşa’nın misafiri oldular. Mısır’ın önemli şehirlerini ziyaret ettiler. Mısır halkı Osmanlı Sultanına çok büyük ilgi gösteriyordu. Mısır Hidvi İsmail Paşa Sultan Abdülaziz şerefine modern bir şekilde donatılmış ordusu bir resmi geçit töreni gerçekleştirdi. Bu resmi geçitte Mısır ordusunun durumu Sultan Abdülaziz’i çok müteessir etti.  Bu öyle bir etkilenme idi ki İstanbul’a döner dönmez böyle muazzam ve modern bir ordu kurmak için harekete geçti. Şıneyder tüfekleri ile donatılmış 700 bin kişilik muazzam ordu kurdu. Bu ordunun resmi geçidinde ‘’ İsmail görsün Arslanlarımı’’ diyerek ordu ile övünüyordu. Tarihler 1867 yılını gösterirken Fransa’da Kral 3. Napolyon bir sergi düzenledi ve birçok ülke kralına ve Osmanlı Sultan’ı Abdülaziz’e de bir davet göndermişlerdi. Sultan Abdülaziz başlarda bu daveti kabul etmedi. Hiç olur şey mi Bir Osmanlı Sultanı ve İslam Halifesi gayrimüslim toprağına onları ayağına gider miydi?  Dönemin en önemli devlet adamları mesabesindeki Âlî ve Fuat Paşa’lar bu davete gidilmesi gerektiğini devletin itibarını artıracağını ve birçok fayda sağlayacağı gibi gerekçelerle Sultan Aziz’i ikna etmeye çalıştılar.

Sultan Abdülaziz Avrupa’da

Sultan Abdülaziz gitmeye ikna oldu ve seyahat hazırlıkları başladı. Sultan ve maiyeti için 3 gemi hazırlandı. Sultan haftalarca sürecek bu seyahat için gemiye bütün erzakını ve aşçılarını da aldı. Hükümdara bu ziyarette büyük oğlu Yusuf İzzettin ve kendisinden sonra sırayla Osmanlı tahtına oturacak olan yeğenleri iki kardeş V. Murat ve II. Abdülhamid de eşlik edecekti. Ayrıca Sultanın maiyetinde önde gelen devlet adamları da bulunmaktaydı. Hazırlıkların ardından yola çıkıldı. Birkaç günlük gemi yolculuğunun ardından Fransa’ya varıldı. Paris sokakları ana baba günü idi. Herkes asırlarca tabiri caizse Adriyatik’ten Çin Seddine kadar güç sahibi olan Osmanlı Devleti’nin Sultanını görmek için birbiri ile yarışıyordu. Kral III. Napolyon Sultan Abdülaziz şerefine davetler verip şenlikler düzenliyordu. Bu seyahatte Sultanın yeğenlerinden V. Murat ortama çabuk ayak uydurmuştu. Ancak II. Abdülhamid hiç abisi gibi davranmıyordu. İbretle abisine bakarken Avrupa’nın nasıl bu kadar güçlendiğini gözlemliyor ve gördüğü gelişmeleri hafızasına nakşediyordu.

Manidar Soruya Manidar Cevap

Bu ziyarette düzenlenen yemekte Fransa Kralı III. Napolyon şaka ile karışık Osmanlı heyetine şöyle bir sual sorar “Efendim Girit Adasını Satsanız kaça satarsınız?” Bu manidar soruya Osmanlı heyetinde bulunan Hariciye Nazırı (Dışişleri Bakanı) Keçecizade Fuat Paşa aynı manidarlıkla ve öylesine zekice bir cevap verir der ki;

Haşmetmehap! Kâr istemezük yalnız aldığımız fiyata satarız’’ Fransa Kralı aldığı cevap karşısında sus pus olmuştu. Çünkü Osmanlı Girit Adasını tam 25 yılda fethetti ve bedeli çok ağır oldu!

Sultan Abdülaziz’in Donanma Sevdası

Fransa ziyaretinden sonra Sultan Abdülaziz Han, İngiliz Kraliçesi Victorya tarafından İngiltere’ye davet edildi. Osmanlı heyeti Fransa’dan İngiltere’ye geçti. Kraliçe Osmanlı Sultanını çok görkemli bir törenle karşıladı. Burada ziyaretler devam etti. Ziyaretin bir bölümünde İngiliz Donanması resmi geçit yaptı. İster gövde gösterisi diyin ister göz dağı bu resmi geçit Sultan Abdülaziz Han’ı çok şaşırttı ve imrendirdi. Öyle ki İstanbul’a döner dönmez büyük meblağlar harcamak suretiyle Osmanlı Devleti için büyük bir donanma kurmanın hazırlıklarına girişti. Birkaç yıl içinde dünyanın ikinci büyük donanmasını kurdu. Osmanlı heyeti İngiltere ziyaretinden sonra Avusturya’ya geçti. Buradaki ziyaretlerin de ardından trenle İstanbul’a döndüler. Şehzade Abdülhamit hastalandığı için bir süre tedavi gördü ve daha sonra İstanbul’a avdet etti.

Avrupa Seyahati Osmanlı’ya ne kattı?

Savaş olmaksızın bir Osmanlı Sultan’ının Avrupa seyahati Avrupa kamuoyunda büyük ses getirdi. Bu seyahat hem Avrupa’nın yüzyıllarca mücadele ettiği devrin en güçlü devletlerin başında gelen Osmanlı’nın hükümdarını yakından tanımasını sağladı, hem de Osmanlı hükümdar ve devlet adamlarının Avrupa’yı biraz da olsa tanımalarına fırsat verdi. Bu ziyaret Sultan Abdülaziz hanın dünyaya bakış açısını değiştirdi. Mimari, sanat, eğitim, ulaşım, sanayi gibi birçok alanda etkileri görüldü. Yine bu seyahat daha sonra Osmanlı tahtında 33 sene gibi uzun bir süre kalacak II. Abdülhamit hanın da Avrupa’daki gelişmeleri takip etmesini, Osmanlı hükümdarı olunca eğitim, sağlık, mimari, sanayi alanlarında yapacağı icraatlarının yönünü belirlemesini sağladı. Orada teknik ve sosyal gelişmeleri Osmanlı ülkesinde uygulamaya başladı….

10 Şubat 1918

Ahirete irtihalinin 104. yılında Sultan II. Abdülhamid Han’ı rahmetle anıyorum. Ruhu şad olsun Mekânı Cennet olsun. Fatiha