VF kat sol
VF kat sağ

09 Ağustos 2018

Bir şehir sevdalısı: Mustafa Erim

İçinde yaşadığı şehri, içinde yaşattığı şehir kılmak için gayret sarf eden şehir yürekli insanlara hem gıpta eder hem de tarifsiz hürmet ve saygı hissi beslerim.


Yaşadığı şehri, sadece yurt edinmekle kalmayıp aynı zamanda dert edinen insanların varlığından hep bahtiyarlık duyarım.

Yaşadığı şehre yük olmayıp bilakis şehrin yükünü alan kıymetli şahsiyetlere her zaman başımın üstünde yer, yüreğimin merkezinde değer veririm.

Bir şehrin sorunlarından şikayetlenmeyi bırakıp o şehre bir şeyler verebilmek ne güzel bir erdem.
Şehre şuur vermeyi şiar edinmiş şehir işçilerini iyi yazılmış, bir şiir gibi okur dinler ve takip ederim.

Bir şehrin tarihi, kültürü, kimliği üzerine kafa yormayı o şehirde dinlenmenin olmazsa olmazı telakki ederim.

Bana göre “Ara Sokakların Tarihi”  ve o tarihe vakıf olmak, sadece Dücane Cündioğlu'nun bir kitabının ismi değil aynı zamanda o şehrin ana caddeleri hakkında söz söylemenin kaynağı ve membaıdır da... Herhangi bir şehirde huzur ve sürur içerisinde kaliteli bir yaşam sürmenin yolu o şehrin en görkemli caddelerinde yer alan heybetli, konforlu ve pahalı evlerde oturmaktan değil o şehri her yönüyle yeterince yaşayıp bilip tanımaktan geçer.

İçinde yaşadığınız şehri yeterince bilmeden o şehirde kendinizi bulamazsınız. Şehri şöyle can kulağı ile dinleyemezseniz dinlenemezsiniz, demlenemezsiniz.

Unutulmamalıdır ki bir şehrin kendisinden sorulduğu insanlar, o şehrin hal ve hatırını soranlardan başkası değildir. 

Bir şehir üzerine düşünce üretip, söz söylemek esasen bir medeniyet üzerine düşünüp konuşmanın takendisidir. Çünkü medeniyet şehirde yer bulur, şehir ise medeniyetle değer bulur.

Tebdil-i mekânın ferahatından istifade gayesiyle ve sıla-i rahim özel gündemiyle gittiğim Mersin'de kendisiyle müşerref olduğum sevgili Mustafa Erim Hoca ile genelde şehir, özelde Mersin üzerine gerçekleştirdiğimiz hasbihalden mülhem yukardaki cümleleri kurdum.
Mustafa Erim aslen Diyarbakırlı olup babası merhum Şükrü Erim Hoca'nın memuriyeti münasebetiyle Mersin'e gelmiş ve artık kendisini Mersin'e adamış bir şehir sevdalısı. İnsanın doğduğu şehri ihmal etmeden kendisini doyduğu şehre adaması ne güzel bir şey. Evet, Mustafa Erim Hoca kendisini içinde yaşadığı şehre adamış bir şehir gönüllüsü kendisini adadığı Mersin'i karış karış hem gezmiş, hem de yazmış. Erim Hoca'nın Mersin ile ilgili yaptığı zengin ve şümullü çalışmalar ayrı bir yazının konusu olacak mahiyette.
Ben bu önemli çalışmalardan birkaç tanesini burada zikretmek istiyorum. Eski bir Mersin evini restore edip, Mersin Kent Tarih Müzesine dönüştürerek Mersin'de mühim bir hizmete imza atan Mustafa Erim Hoca önümüzdeki yıl ilk defa ilahiyat eğitimi almak için Mersin'e gelecek olan öğrenciler içinde iki katlı bir daireyi şimdiden kütüphane yapmış. Hoca'nın Mersin'in kültürü, tarihi ve kimliğiyle ilgili kitap ve makaleleri de gerçekten takdire şayan. Mesela bize imzaladığı “Mersin Şehir Yazıları” kitabında Erim Hoca hatırı sayılır bir iş yapmış. Hayatımın bir döneminde Mersin'de bulunan 33 kalem erbabından Şehr-i Mersin ile ilgili 33 yazıyı alıp bir araya toplamış.

Mustafa Erim Hoca'nın yaptığı bu özgün ve önemli çalışmaların felsefesinin özetini onun kurduğu şu cümlede bulmak mümkün. “Yaşadığımız şehri değiştirmek, dönüştürmek ve şehre arzu ettiğimiz  o ruhu verebilmek için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz.”
Doğrusu Mustafa Erim Hoca'nın bu noktada elinden gelen gayreti, insanı hayrete düşürecek şekilde gösterdiğini görmek, bir Mersin'li olarak insana iyi geliyor, ümit veriyor. Demek ki bir şehri sevmek, kendini o şehre adamak, o şehrin sevdalısı ve gönüllüsü olabilmek için ille de o şehirde doğmak gerekmiyor.

Mustafa Erim Hoca'yı ziyaretimizde bize refakat eden Tarsus Sosyal Yardımlaşma Vakfı müdürü kadim dostum sevgili Ahmet Sarman Beyefendi ile birlikte Mersin'den Tarsus'a gelinceye kadar, Erim Hoca'yı, kendisini ziyaretimizden iktibas  ettiğimiz pozitif enerjiyi ve kendisinin Mersin için yaptığı mühim çalışmaları konuştuk.
Ne diyelim Allah her şehre Mustafa Erim Hoca gibi şehir sevdalıları ve gönüllülerini ihsan ve ikram eylesin.