Bir teselli koleksiyoncusu ile hasbihal
Hayli
sıcak bir yaz gününde Çapa’da bulunan Macuncu Kasım Cami’nin bahçesinin koyu
gölgesinde dostlarla bir aradayız. Ezan-ı Muhammedi okundu. Öğle namazımızı
cemaatle eda ettik hamdolsun! hep birlikte Rabbimize ibadetimizi yaptık. Sıra
geldi buluşmanın sohbet, muhabbet ve ziyafet faslına.
Allah
ne verdi ise hep birlikte yedik, koyu bir sohbete niyet eyledik. Tam muhabbetin
besmelesini çekerken ‘’Dervişin Teselli Koleksiyonu’’ kitaplarının müellifi
sevgili Mecit Ömür Öztürk selam anahtarı ile sohbet kapımızdan girerek meclisimize
dahil oldu. Yan yana oturur oturmaz ikimizin de dilinden aynı cümle döküldü:
’’Bu
ne güzel tevafuk böyle!’’
Mecid
bey sevinç ve hayretle karışık sordu:
-Hayırdır
İnşallah hocam buralarda ne yapıyorsunuz?
-Ben
bu semtte beş yıl çalıştım. Bundan dolayı buralar benim muhitim
sayılır,deyip sordum:
-Sizi
hangi rüzgar attı buralara?
Mecid
bey;
-Geçiyordum
uğradım, dedi.
-Koleksiyonunuzu
zenginleştirmişsiniz hayırlı olsun!
-Çok
teşekkür ederim, evet beş yıl aradan sonra kitabımızın ikinci cildini
okurlarımızla buluşturduk. Burada olduğunuzu bilseydim kitabımı getirip size de
hediye ederdim.
-Her
gelecek yakındır o da olur inşallah! Kitabınızın ikinci cildine okurun teveccühü
nasıl?
-Hamdolsun
çok iyi. On bin adet basıldı ve bitti.Yeni baskıyı bekliyoruz.
-Üçüncü
cild yolda mı?
-Şimdiden
bir şey söylemek erken
-Üstadım
hatırlarsanız kitabınızın birinci cildini Kadir Zengin ağabey ile birlikte bendenize
takdim ederken haddim olmayarak size şöyle demiştim; ’’Bu kitabın üzerine başka
kitap yazmayın’’
-Evet,
hatırladım aynen öyle demiştiniz.
-Kaleminize,
emeğinize sağlık.Kitaplarınızla önemli bir boşluğu doldurdunuz.
-İlginiz
için çok teşekkür ederim. Ümid ederim öyle olmuştur.
Yukarıda
kendisi ile yaptığım hasbihalin bir kısmını arz ettiğim sevgili Mecit Ömür
Öztürk ‘’Dervişin Teselli Koleksiyonu’’isimli iki cildlik güzel eseri ile raflarda
kendisine özel bir yer açtı.
Kitaplar
meraklı okurlarını Hayy Yayınlarından selamlıyor. Kitabın her iki cildinden de
Tarsus’ta haberdar oldum.
Birinci
cildin haberini oğlundan, ikinci cildin haberini babasından aldım.Her ikisine
de selam olsun. Mehmet Cengiz Saydam.
Yazar
bu eseri ile okurun hayatına esaslı bir teselli dükkanı açıyor. Alemde bulduğu
ne kadar teselli varsa satır aralarında nasibi
olan ademlere cömertçe ikram ediyor.
Eser;
teselli, terapi tarafıyla okurun moralini düzeltirken, şu özgün tarafıyla da
ezber bozuyor ve adeta diyor ki;’’koleksiyon deyince aklınıza sadece para, pul
ve tesbih gelmesin. Artık tesellinin de bir koleksiyonu var.’’