27 Ekim 2015

Bir vefa hareketi: Memur-Sen

Bu hafta sonu Ankara'da önemli bir toplantıya katıldık. Türkiye'nin en büyük sivil hareketi olan 850 bin üyeli Memur-Sen konfederasyonunun “Millete vefa yolunda 20 yıl” adıyla düzenlediği program ciddi bir katılıma sahipti. Ama kuşkusuz programın en önemli konuğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dı.

Memur-Sen Konfederasyonu vesayetin kırılması noktasında gerek 28 Şubat sürecinde, gerek Milli Egemenlik temalı mitingleriyle ve en önemlisi Başörtüsü meselesinde Türkiye'den topladığı 12 milyon imza ile vesayete hayır diyebilen önemli bir kurum olmayı başarmıştır. Genel Başkan Ali Yalçın, konuşmasında sık sık bu konulara değindi. Salonun ayakta tempo tutarak desteklediği ve Vesayetlere hayır, birlik ve beraberliğe, kardeşliğe evet, istikrara devam ifadeleri salonun hep bir ağızdan onaylandığına canlı yayında tüm Türkiye şahadet etti.En zor zamanlarında yeniden, hep beraber, el ele dendiğinde en önde koşan hareket yine en ön saflardaydı. Bugün vesayetten silkinme yolunda yeni bir atlım günüdür heyecanıyla…

Memur-sen bir vefa hareketi olduğunu, tohumlarını atan yedi güzel adamdan, Kudüs şairi Mehmet Akif İnan ağabeyin şahsında ispatlamış bir hareket olarak geleceğe emin adımlarla yürüdüğünü, hakkı, doğruyu, bu ülkeye vefayı göstereceğini bu programla bir kere daha ispatladı. Genel Başkan Yalçın'ın “Biz unutmayanlarız, milleti yasaklara boğanları da, yasaklardan kurtaranları da unutmayacağız” dediğinde, Memur-Sen'in vefa hareketi oldu salondaki alkış ve slogan tufanıyla kendisini göstermiş oldu. Zübeyir Yetik'ten, Ahmet Gündoğdu'ya; onlardan henüz dün üye olmuş üyeye kadar bu ruh ve heyecan gözlemleyebileceğiniz bir salon vardı. Akif İnan'ın salt sendikal mücadele değil gerçek bir sivil toplum kuruluşu olarak kurduğu yapı, yol gösterici, yön verici olarak Türkiye'ye ağabeylik yapma yolunda emin adımlarla yürüyor.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan salona girince salonun onu bağrına basışı, “gel canım ciğerim, biz biriz beraberiz, Türkiye'nin geleceğiyiz… Ne bensiz ne sensiz bu ülke tam olmaz” der gibiydi. Gel, gel gör ki, birileri bunu görmeyecek kadar yalın bir kafaya sahipler ve meseleyi iktidara muktedir olma hamlesi olarak görmüyorlar. Memur-Sen bunu görmüş gibiydi.

 Erdoğan'ı takip eden, tanıyan herkes bilir ki, O bir vefa abidesidir. Memur-Sen'in bu buluşmasında bunu tekrar gösterdi. Söylediği “28 Şubat'ta bizimle beraber en çok direnen Memur-Sen oldu, o olmasaydı, işimiz zor olurdu” cümlesi bu vefanın ve mücadelenin gücünü en iyi sembolize eden cümle oldu. Erdoğan'ın “bunların hedefi biz değiliz, Millet” vurgusu salondaki kalabalığın birlik ve beraberliğe el atacak kimse kalmasa bile biz varız demesi misali gibiydi. Her hâlükârda sandığa gidin diyen Erdoğan'ın çağrısı karşılı bulacak gibiydi. En azından salondakilerin ve temsil ettikleri Memur-Sen camiasının bunu görev bilinciyle yapacağından kuşku yok…

Memur-Sen'in vefa toplantısından sonra, salondan geriye vefa kaldı…