İsrail'in terörist devlet anlayışını terk etmediği için bölgede düştüğü sıkışmışlık sendromunu aşabilmesini sağlayacak yeni bir uydu devlet projesinin, aynı zamanda Ümmetin kalbine saplanacak ikinci İsrail olacağı uyarısını yaptım defaatle.

 Bu tesbitimize karşı çıkarak, "Ermenileri mi dolduracaklar" diyecek kimileri, eminim. Evet arkadaş Ermenileri dolduracaklar! Zannetme ki İstanbul'da bu ülke bayrağı altında yaşamayı gurur sayan Ermeniler olacak bunlar...

 Bütün dikkatlerimizi Güney Doğumuz'a yani Suriye ve Irak'ın Kuzeyine yoğunlaştırdığımız bir dönemde, bir başka tehlikenin doğudan yaklaştığını gözden kaçırmayalım.

Türkiye'nin Güney sınırlarını ve dolayısıyla da egemenlik haklarını tehdit eden kirli bir planın varlığını uzun zamandır tartışıyoruz.

Hemen dibimize, bölgedeki başıbozuk Kürt çetelerinin taşeronluğunda bir devlet kurulmaya çalışıldığına bu sütunlarda da dikkat çektim.

Bu devletin, sadece Türkiye için değil aynı zamanda ümmet için de bir tehdit olacağını açık açık yazdım.

İsrail'in terörist devlet anlayışını terk etmediği için bölgede düştüğü sıkışmışlık sendromunu aşabilmesini sağlayacak yeni bir uydu devlet projesinin, aynı zamanda Ümmetin kalbine saplanacak ikinci İsrail olacağı uyarısını da yaptım defaatle.

Sadece bu mu? Tabii ki hayır!

Hedeflenen taşeron devlet projesi ile Türkiye'nin Orta Doğu ve İslam dünyası ile arasına duvar da örülmüş olacak, uçsuz bucaksız bir set çekilecek.

Şu bir gerçek ki Orta Doğu'yu kim yönetiyorsa dünyaya da o hakimdir. İşte bu noktada, Türkiye'nin güneyinde kurulacak taşeron Kürt Devleti, Türkiye'nin Orta Doğu'daki satranç tahtasının tamamen dışına itilmesi anlamına agelecek.

Bu bakımdan, dikkatlerimizin bu bölgeye yönelmiş olmasını olağan karşılıyorum. Lakin bir diğer büyük tehlike de doğumuzda. Üstelik bu tehlike, dikkatlerden uzak kaldığı için güneyden daha hızlı ilerleyen bir tehlike.

Ağrı-Doğubayazıt, Kars-Kağızman, Iğdır, Ardahan-Göle ile Erzurum'un bazı kısımlarında tehlikeli bir hareketlilik var.

Üstelik bu hareketlilik Karadeniz'e de yayılma aşamasında. Karadeniz halkının göstereceği refleks, diğer bölgelerdeki refleksten çok daha sert ve radikal çözüme yönelik olacağı için bu bölgeye yayılmasının başarılamayacağı kanaatindeyim. Ancak ne olursa olsun, PKK'nın taşeron olarak kullanıldığı bu planın maksadı da Büyük Ermenistan Projesini hayata geçirmek!

Güneyimizde Büyük İsrail Projesinin taşeronluğunu yapan PKK, doğu ve Doğu Karadeniz'de de Büyük Ermenistan projesinin taşeronluğunu üslenmiş durumda.

Yukarıda sözünü ettiğim illerde, 11 Temmuz 2015'den bu yazının kaleme alındığı saatlere kadar yaşanan PKK merkezli olay sayısı tam 18.

Bilhassa Iğdır, Ağrı, Kars bölgelerinde demografik yapı değişkiliğinin de planlandığını unutmayalım.

Bunu uzun zamandır dile getirip, televizyon programlarında da da bu uyarıları yapmamıza rağmen nihayet iki gündür istihbarat birimleri benzer tesbitleri yapıp önlem çağrısında bulunuyor.

Oysa terör örgütü PKK, bu hat üzerinde ilk kantonunu ilan etme hazırlıklarını tamamlamış durumda neredeyse.

Gelen bilgilere göre, KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık'a en yakın isimlerden Yusuf Şek de bu amaç doğrultusunda bölgeye kaydırılmış.

Yusuf Şek'in terör eylemlerini tırmandırarak bölgeyi ısıtmak amacıyla bu hattaki alana kaydırıldığı istihbarat raporlarına da yansıdı.

Üstelik örgütün bölgeye yönelik planının en önemli ayağını da PKK'nın kampları bulunan Ermenistan'dan gelen destek sağlıyor.

Yıllarca PKK yöneticilerinin Ermeni kökenli olduğu ve İsrail'in desteklediğini söylediğimizde, kimi kesimler hayali düşmanlar yaratmakla suçladı bizi.

Bugün Iğdır, Kars, Ağrı bölgelerinde demografik yapı değişikliğini hızlandıracak siyasi adımlar atılırken uyardıklarımızın gösterdiği refleksten farksızdı bu refleksler.

Düşünün daha düne kadar Iğdır ve Kars'ta ciddi bir güç olan MHP, her iki ilde de siyaset dışı yöntemlerle bölge insanının teveccüh gösterdiği isimleri yarışın dışına itmiş. Her iki bölgede de hâkimiyeti etnik bölücülük üzerine siyaset yapan ve terör örgütünün legal uzantısı HDP'ye altın tepside teslim etmiş. Ve biliyoruz ki; yerel yönetimi elinde bulunduran güç o bölgenin demografisini istediği gibi değiştirecek önemli bir güç edinmiş olur.

Bu tesbitimize karşı çıkarak, "Ermenileri mi dolduracaklar" diyecek kimileri, eminim.

Evet arkadaş Ermenileri dolduracaklar! Zannetme ki İstanbul'da bu ülke bayrağı altında yaşamayı gurur sayan Ermeniler olacak bunlar...

Bugün Dağlık Karabağı işgâl altında tutan, bu bölgede en acımasız soykırım eylemlerine imza atan Ermenileri dolduracaklar!