ÇANAKKALE ZAFERİNE FARKLI BİR BAKIŞ (2)
(…..) Aynı şekilde örtülü yollar içerisinde kırk elli metre derinliğinde kazılan kuyu gibi mahzenlerde cephaneleriyle bombaları bulunuyordu.
Bu
mahzenlere inmek için hemen bir kısım mağaralara mermer merdivenlerle iniliyor
ve cephane sandıkları asansörle çıkarılıyor idi. Bizim topçu ateşi esnasında
askerler yeraltındaki mahzenlere giriyor, örtülü ve sağlam tarassud mahallerini
iyi talim ve terbiye görmüş gözcülere terk ediyorlarmış.
İhtiyat
hatları o derece muntazam idi ki ihtiyata çekilen birlikler memleketlerine
dönmüş kadar memnun oldukları anlaşılıyor. Çünkü ihtiyat hatlarında bahçeler
yapılmış, meydanda bulunan oyun kâğıtları, tavlalar, sağlam ve kırık kemanlar,
mandolin ve gitar gibi müzik aletleri ve seyyar gazinolarında şampanya, viski,
bira şarap gibi en kibar âlemlerde kullanılan içki ve mezelerde de aynı nefâset
ile yiyecekleri çok boldu.
Düşmanın Suları
O muazzam
dağların yamaçlarında ve zirvelerinde asırlık çam ağaçlarının yanlarında açtığı
artezyen kuyuları sayesinde ve motorlar vasıtasıyla bütün harp cephesini demir
borular yardımıyla suladığı gibi on beş metre yüksekliğinde ve kırk metre genişliğinde
olan kazanları da bir taraftan motorla suyu alıp diğer taraftan bahçelerini
suluyormuş.
Düşmanın Telefonları
Hemen her
siperin her mangasında bir telefon makinesi var idi. Telefon hatlarının çokluğu
adeta büyük şehirlerin borsa merkezini andırıyordu, Büyük telefonlarla sahra
telefonlar ve telefon hatları örümcek ağı gibi yüz binlerce idi. Bir haftada
telefon hatlarını güç hâl ile toplayabildik.
Düşmanın Mevkii
Mevkii
bizden arızalı idi. Sahilden tepelere çıkmak için dağlar dürülmüş, o muazzam
kayalar parçalanmış ve toprak düzetilerek muntazam şoseler yapılmış ve yokuş
olan mahallere kum torbalarıyla caddeler açılmış ve hatta otomobillerle tepe
hattına kadar olan nakliyatım sağlayıp kolaylaştıracak fedakârlık ve gayret
gösterilmesi İngiliz sanayii önünde insan aklının durmasını gerektirmiştir.
Bilhassa
Arıburnu sahilleri en güzel kasaba rıhtımlarını andırıyordu. Diyebilirim ki
düne kadar Mudanya İskelesi, Arıburnu İskelesi'ne göre maalesef gülünç ve
iğrenç bir iskele idi. Dükkânlar, gazinolar, gezinti mahalleri, ambarlar,
depolar o kadar çok ve muntazam idi ki insan burada yaşamak için harbi tercih
edeceği geliyordu.
Bu arada
çeşitli muharebelerde ölen subayları için yapılan kabristan en büyük
kiliselerde görülen mezaristan kadar muhteşem idi. İngilizler, Arıburnu'nda hem
harp ettiler ve hem de bir sayfiye hayatı yaşadılar demek yeterlidir!
Düşmanın Mutfakları
Bizde olduğu
gibi kazanlar içerisinde yemek yapılmayıp portatif ve seyyar mutfaklar ancak
icabında kirlenen alüminyum tabakları yıkamaya hizmet ediyor. Çünkü her nefere
konserve veriliyordu.
Düşmandan Alınan Ganimetler
İşte akla
gelmeyen eşya, miktarı tahmin edilemeyen harp malzemesi o kadar çok idi ki
gerek mekkâre hayvanları ve gerekse efradın geceli gündüzlü karıncalar gibi
çalışarak naklettikleri eşyanın bir kısmı diğer cephelerden gelen efradın kırıp
dökmeleri yüzünden boş yere mahvedilen malzeme müstesna kalmak şartıyla on gün
nakliyatın ardı alınamadı. Toplanan eşyanın tespit ve kaydı için yalnız bizim
cephemize gelen levazım memurları defterler doldurmuş olduğu halde ipin ucunu
bulamadılar.
Efradın
yemeği, reçel konserveleri ve en nefis yemeklerden ibaret bulunuyordu. Toplanan
yiyecek sandıkları dağlar kadar yığın oluşturdu. Mermi, bomba, istihkâm
aletleri, çadırlar, sıhhiye malzemesi, otomobil, arabaların haddi hesabı yoktu.
Düşmanın
çekilmesi üzerine rahata eren efradımızın neşesi olur şey değil idi. Bugün
zannedersem Çanakkale'den dönen subay ve erlerin evlerinde mutlaka birkaç
İngiliz yadigârı ganimet eşyası mevcuttur (Safiyüddin,2019:106-110).
…….
İşte
madalyonun bir de bu yüzü var. İşgalci İngilizler, karşı mevzilerde bu kadar
konfor içinde yaşarken, Osmanlı
başkomutanı Enver Paşa’nın askerimize “Askerler zeytini üç ısırmada
yesinler” diye talimat göndermesinin, askerimize kapuska ve hoşaf servisi
yapılmasının sebepleri üzerinde kafa
yormaya bir gün başlayacak mıyız acaba?
KAYNAKLAR
*Bozbeyli Ferruh,(2009),Yalnız Demokrat, İstanbul:Timaş Yayınları
*Safiyüddin Efendi,(2019),Çanakkale ve Kafkas Cephesi Harp Hatıratı, İstanbul:Yeditepe Yayınları