CHP'liye göre "M. Kemal ve Kılıçdaroğlu seyyid"miş!
İslâm’ı sekülerleştirmekten, cemiyet ve kamu hayatındaki gücünü kısıtlamaktan ve kanlı inkılâplarıyla aldığı ağır sabıkasından dolayı millet nezdinde rağbet görmeyen CHP “imaj” düzeltme “numaralarını” öteden beri yapar. Bir türlü düzelmeyen “imaj” faaliyetlerine şimdiki Umum Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Peygamber soyundan geldiğini ve seyyit olduğunu propaganda ederek sürdürüyorlar.
CHP DİNÎ İMAJ PEŞİNDE
CHP’li bir
Meclis Üyesi daha iki gün önce Kılıçdaroğlu’nun umreye gittiğini, Peygamber
soyundan geldiğini, seyyit olduğunu, dedesinin Alaşehir'de bir türbesinin
bulunduğunu, CHP’nin inançlar konusunda eleştirilecek yönünün olmadığını, İmam
Hatipleri ve Diyanet’i CHP’nin açtığını köpürterek cezbe hâlinde anlatıyor…
Akla ziyan veren ve değme martavalcılara bile “bu kadar da palavra olmaz” dedirten
yaveler CHP’nin bozuk cemaziyelevvelini temizler mi? mümkünü yok! Bu güruhun
“imaj” düzeltme faaliyetleri yeni değil. Sadece bir misâl; Bundan sekiz yıl
önce 2014 yılında yazdığımız “M.
Kemal’le Kılıçdaroğlu seyyid ve ehl-i beyt’ten olabilir mi?” yazımızda da
CHP’lilerin akla ziyan veren bu uydurma şecere ile “imaj” düzeltme
faaliyetlerini kaleme almıştık:
Atatürkçü cemaatler ve CHP’liler zihin travması geçiriyor
olmalı ki İslâmlığıyla var olmuş millet nezdinde göremedikleri ilginin ezikliği
içinde ilkeleriyle hiç de uyuşmayan ve gülünç kaçan bir şekilde dinî değerlere
sarılmaya başladılar.
AĞIR
BİR HEZEYAN: “ATATÜRK’ÜN SOYU EHL-İ BEYT’TEN GELİYOR, SEYYİTTİR”
Şeyhliğini Atatürkçülüğe adayan Haydar Baş, “Osmanlı
arşivlerine göre Atatürk anne ve baba tarafından seyyittir. Atatürk sıradan bir
insan değil. Onun mübarek bir ailesi vardır. Mustafa Kemal Atatürk, O’na dinsiz
diyenlerin hepsinden daha dindar ve hepsinden daha Türk’tür. Atatürk seyyit ve
soyu da belli bir insandır” diyerek Atatürkçülükle malûl güruha müjde (!)
veriyor: “Atatürk’ün öyle bir soy kütüğü
var ki iddia ediyorum ki öyle bir soy kütüğüne rastlayamazsınız. Neden? Çünkü
Ehl-i Beyt’ten geliyor. Atatürk’ün anne tarafından sülalesi Selanik’teki Nakibüleşraf
kaymakamlarıdır. Osmanlı’da Nakibüleşraf kaymakamı olmak için tek şart var o da
seyyitliktir. Bunun belgeleri var ve bakın 600 yıl ötesine varacak kadar belge
bulunuyor...” (1 Ekim 2014, Yeni Mesaj Gazetesi)
ATATÜRKÇÜLER
ZİHİN TRAVMASI GEÇİRİYOR
Vazifesi M. Kemal’i dindar göstermek olan Kemalist bir
tarihçinin hayâli arşiv belgeleri icat ederek yahut belli soy şecereleri
üzerinde kalem oynatarak M. Kemal’in soy kütüğüymüş gibi açıklamalarda
bulunmasının ve Atatürkçü zümrenin bu açıklamanın üzerine atlamasının birçok
sebebi var. Vesayetçi Kemalist ideolojinin çökmesi, Atatürkçülüğün siyasî
rantının kalmaması ve milletin bunca propagandaya rağmen Atatürkçülüğe ve
CHP’ye alâka göstermemesi karşısında telâşe kapılanların yeni oyunlarından
biridir.
KILIÇDAROĞLU
HZ. PEYGAMBERİMİZİN SOYUNDAN GELİYORMUŞ!
Dahası fenası var; CHP’liler de milletten görmedikleri
alâkayı kazanmak için dinî mefhumlarla milletin gözünü boyamaya çalışıyor ve
akla ziyan veren her yola başvuruyorlar. Şimdi de genel başkanları
Kılıçdaroğlu’nun “Hz. Peygamberin soyundan geldiğini, seyyit olduğunu, umresini
ve ibadetini yaptığını, CHP’li milletvekillerini hacca gitmeleri için teşvik
ettiğini” yaymaya başladılar. CHP’li bir milletvekilinin şu ifadelerini
sinirlerinize hâkim olarak okuyunuz:
CHP’LİYE
GÖRE “KILIÇDAROĞLU DÎNİ BÜTÜN BİR SEYYİT”MİŞ!
“Kılıçdaroğlu Kureyşan aşiretinden gelen, dîni bütün,
İslamiyet'i çok iyi benimsemiş, seyyit soyundan geliyor. Genel başkanımızın bu
yanını kimse bilmiyor. Seyyit sülâlesinden geldiği için de genel başkanımız,
dîni bütündür, ibadetini evinde, Allah'a karşı yapar. Bu nedenle genel
başkanımıza farklı farklı yorum yapanlar var ama Peygamber Efendimizin
soyundan gelen, yâni Ehli Beyt soyundan gelen insanın artık muteber bir
insan olduğunu herkesin bilmesini istiyorum. Bunu sayın genel başkanımız
mütevazılık gösteriyor, söylemiyor ama ben söylüyorum. Böyle köklü, soylu
bir aileden gelen genel başkanıma laf atanları kınıyorum. Bunu Türk halkının
bilmesini istiyorum. Bundan sonra genel başkanımıza daha çok saygı duyulmasını,
genel başkanımıza daha çok itimat edilmesini ve güvenilmesini istiyorum.” (21
Kasım 2014, Milliyet Gazetesi)
KEMALİST
CHP’NİN DİNÎ KÖKEN ARAMASI NE KADAR GÜLÜNÇ!
Atatürkçülüğüyle temayüz etmiş Soner Yalçın 23 Mayıs 2010
tarihli Hürriyet Gazetesinde Prof. Dr.Alemdar Yalçın’ın da görüşlerini
naklederek, Kılıçdaroğlu’nun Horasan’dan gelme Kureyşan Ocağı’ndan olduğunu
anlatıyor. Kureyşan Ocağı demek Horasan demekmiş ve Kureyşan Ocağından olanlar
şecereleri On iki İmam’a uzanan
Seyyidmiş!... Kemalistlerin ve CHP’nin dinî köken araması son derece
gülünç… Bu yola “ihtiyaç” duymaları âcizliğin, tükenmişliğin bir işaretidir.
Pozitivist ve seküler inançlarıyla çelişkili bir davranıştır.
ŞARLATANLIĞIN BÖYLESİ
GÖRÜLMEMİŞTİR
Kanlı “Şapka Kanunu” ndan dolayı masum insanları idam
ettiren, laiklik bir şiarımız, Kemalizm ise Cumhuriyetin dînidir...” diyen
CHP’lilerin “seyyid” iddiasına kim inanır?
İmajla kim seyyit ve dindar olabilir? Samimiyetsizliğin ve şarlatanlığın
bu kadarına pes doğrusu! Prof. Âfet İnan’ın “Medenî Bilgiler Kitabı” nda
“Kur’an, Muhammed’in fikirleridir” diyerek vahye inanmayan, Hazret-i Peygamber
Efendimiz’e “Hicaz Peygamberi” ve Hicret’e “Kaçış” diyen, mûcizelerine
“uydurulmuş hikâyeler” olarak gören M. Kemal nasıl Ehl-i Beyt’ten, dolayısıyla
seyyid olabiliyor? Ona lâdinîliği öğreten ve tesirinde kaldığı Tevfik Fikret
mezarından kalkıp söylesin.
SEYYİD,
ÖMRÜNÜ DİNÎ İLİM VE İRFANLA SÜRDÜRENDİR
Osmanlılar zamanında Seyyid ailelerin birliğini
Nakibu’l-Eşraflık müessesesi sağlardı. Nakîb, tekkelerde şeyhlerin yardımcısı
konumundaki en kıdemli derviş veya dede mânasına da gelir. Peygamberimiz Efendimiz’in soyundan gelen
kişilerin işlerini görmek üzere içlerinden devlete tayin edilen memur anlamında
kullanıldığı bilinir. M. Kemal’in de ve Kılıçdaroğlu’nun da Nakiplik müessesine
aidiyetini ve hizmetini kaydeden zerre kadar bir vesika ve inançları var mıdır?
Şarlatanlığın tarihçesinde görülmeyen bu martavallara beyni soğuklamış üç-beş
Atatürkçüden başka kim inanır? Peygamberimiz Efendimiz’in soyundan gelmekle
beraber O’nun (s.a.v.) Resulü olduğu İslâm’a bağlı olmayan kişiler ehl-i
beyt’ten sayılmazlar. Nesebi Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin sulbüyle devam ettiği
için, onlardan devam eden nesle “seyyid” ve “şerif” denmiştir ki, bu makam
bütünüyle ehl-i beytin mâna ve vazifesini taşımak sûretiyle ancak kabul
görülür.
M.
KEMAL’İ VE KILIÇDAROĞLU’NU HÂŞÂ “ÂLA ÂLİ SEYYİDİNA MUHAMMED” DEN Mİ
SAYACAĞIZ?
Ömrünü pozitivist ve lâdinî inkılâpları gerçekleştirmekle
geçiren, Allah’a ve Peygamber Efendimiz’in peygamberliğine inanmadığını
söyleyen M. Kemal, ömrünü dinî ilim ve irfanla geçiren bir seyyid olabilir mi? “Allahümme salli âla Seyyidina
Muhammedin ve âla âli seyyidina Muhammed” duası “Allah'ım! Sen Peygamber
Efendimize ve onun soyundan gelenlere salat eyle, katındaki şereflerini yücelt”
mânasına gelir. Bu durumda M.
Kemal’i ve Kılıçdaroğlu’nu hâşâ “âla âli seyyidina Muhammed” den mi sayacağız?
M.
KEMAL’İ DİNDAR GÖSTERMEK SAHTEKÂRLIKTIR
M. Kemal’in de, Kılıçdaroğlu’nun da seyyidlikle ve bu makamın taşıdığı maddî ve mânevî misyonla uzaktan yakından bir alâkası yoktur ve olamaz. Atatürkçülerin, M. Kemal’i dindar ve seyyid gösterme gayretleri şarlatanlığın ötesinde sahtekârlıktır ve milletin inancıyla alay etmektir. Yukarıda belirttiğimiz CHP’li güruhun hedefi “imajlarını” düzelterek Atatürkçülük üstünden rejimin devamını sağlamak ve hüküm sürmektir.(ilbeyali@hotmail.com)