Çini tablonun peşinde Fransa seyahati
Değerli okuyucalarımız bu satırları size Fransa’dan yazıyorum. Yıllardır görmeyi istediğimiz bir çini tabloyu merak ediyorduk. Bunu nihayet 12 Mayıs 2022 de bulduk. Fransa’nın Lens şehrine gittik üç bin km kat ederek size bu tablonun neden peşinden gittiğimizi kısaca anlatmak istiyorum. Zira bu tablo Türkiye’den kaçırılmadı veya satılmadı tamir için gönderildiği atölyöde değiştirilerek sahtesi Türkiye’ye gönderildi. Bizde Allah’a hamd olsun gittik yerinde gördük. Ve o çini tabloya o kadar ilgi var ki dünyanın değişik yerlerinden onu görmeye geliyorlar. Bu tablo daha önce Paris’de Louvre müzesinde iken şimdi buraya getirilmiş. İşte hikayesi :
Fransa-Paris-Loüvre Müzesinde 2.Selim Türbesinin büyük boy harika çini
levhaları sergilenmektedir. Bugün türbenin girişinde bulunan çini levha
maalesef sahtedir ve SAHTE OLDUĞUNU ANCAK 2003 YILINDA ANLAŞILDI. Peki, neden ülkemizden göz göre gitti ve hala neden getirilmiyor? O kadar
çok soru var ki, önce bu çininin hikâyesini anlatalım, sonra da hep beraber bu
“Çini Levhanın” ülkemize gelmesi için elbirliği ile kampanya başlatalım ne
dersiniz? İşte hikayesi:
GÖZ GÖRE KAÇIRILIR
1800’lü yılların başında: Osmanlı hükümeti: II. Selim ve III. Murat
türbeleri ve I. Mahmut kütüphanesinin çinilerinin restorasyonu için çalışmalar
başlatır. Bu doğrultuda: Ayasofya Müzesi bahçesinde bulunan II. Selim’in
türbesinin restorasyonu için: İstanbul’da diş doktorluğu yapan ve tarihi
eserlere düşkünlüğüyle tanınan Albert Sortin Dorigny isimli
şahıs müracaat eder ve restorasyon faaliyetlerini yapması için kendisi
görevlendirilir. Çünkü: dönemin sultanı II. Abdülhamit ve devletin diğer ileri
gelenleriyle iyi ilişkileri bulunmaktadır.
TÜRBENİN EN DEĞERLİ PARÇASIYDI
Türbenin hemen
girişinde bulunan, özellikle 16’ncı yüzyılda, çini sanatının en muhteşem
eserlerinden olan “İznik çinileriyle süslenmiştir. Özellikle: Mimar Sinan,
yaptığı cami ve türbelerde, bu çinileri kullanmıştır. II. Selim türbesi de,
Mimar Sinan tarafından yapılmıştır ve yapıda, bol miktarda İznik çinisi
bulunmaktadır. Bunlarda: özellikle, revaklı girişin sağ ve sol yanlarında
bulunan, çini panolar muhteşem güzellikleriyle dikkat çekerler.
Ancak: bu sinsi Fransız: 1894 yılında: II. Selim türbesinin çinilerinin
benzerlerini, Fransa’da bir fayans fabrikasında yaptırır ve bu fayanslar
geldikten sonra, orijinal çinileri yerinden söktürür ve yurt dışına kaçırarak
satılır ve yerlerine fabrika yapısı çinileri yerleştirir. Evet, bir gecede, 60
parçadan oluşan çini panoyu yerinden söküyor ve önceden hazırlattığı sahte
panoyu buraya yerleştiriyor. 4 yıllık restorasyon çalışmalarında, bu
hırsız Fransız, birçok çiniyi Fransa’ya kaçırır.
2003 YILINA KADAR SAHTE OLDUĞU ANLAŞILMIYOR
Türbenin girişinde bulunan bu çini levhanın sahte olduğu maalesef uzun yıllar
anlaşılmaz. Bu süre sonunda, yalnızca: türbenin rekavlı girişinin sol yanında bulunan
çini pano: diğer yanda (aradaki mesafe, yalnızca 5 cm. dir) bulunan benzerine
göre daha solgun görülmektedir. Halbuki: tamamen naturel
boyalarla boyanmış ve hemen hemen hiç solmayan çiniler, bu panoda niye
solmuştur? Bunun nedeni, uzun yıllar anlaşılamaz. Ancak: 2003 yılına
gelindiğinde, çinilerin bulunduğu bölümde, 2 çini yerinden koparak düşer ve
kırıldıklarında, arkalarında “Paris şehrindeki “Choisleroi Seine”
isimli fayans fabrikasında üretildiklerine dair mühür” çıkınca, yapılan
sahtekarlı ve hırsızlık yıllar sonra da olsa anlaşılır.
UTANMADAN YAZI BİLE YAZMIŞLAR
Çiniler
araştırıldığında ise, bunların Fransa-Paris Louvre Müzesinde sergilendikleri
anlaşılır. Hatta: müze yetkilileri, çekinmeden, bu panonun altında “Ayasofya
Müzesinin haziresinde bulunan Sultan II. Selim Türbesinin çinileri” ibaresini
bile kullanmaktadırlar. Çünkü: bu çini pano: 1905 yılında, Dorigny denilen
hırsız tarafından, müze müdürlüğüne satılmıştır. III. Murat Türbesinden çalınan
çiniler ise: yine Fransa-Paris-Sevr Müzesinde sergilenmektedir. Müze müdürü ile
yapılan görüşmede ise: panonun, kanuni yollarla satın alındığının onlar için
önemli olduğu vurgulanmaktadır. Evet bu paha biçilmez çiniler, tüm iade
girişimlerine rağmen, geri verilmemektedirler.
İnşallah Türkiye’ye dönüşte bununla ilgili sizlere yine detaylı bilgiler
vereceğim. Fransa’dan selamlar.