Cudi Dağından Artık Raket Sesi Geliyor
Gençlik ve Spor Bakanlığı, iki gün önce önemli bir etkinliğin altına imza attı. Ülkemizin yazılı, görsel, işitsel, dijital medya organlarının temsilcilerini Hakkari Cudi Dağı’na harika bir spor tesisine götürdü.
Cudi Dağı’nda ‘Uluslararası Cudi Cup Tenis Turnuvası'nın açılış töreni
vardı. Bu ifade ne mutlu bir ifade değil mi? Cudi Dağı yıllardır farklı
anılıyordu. Terör haberlerinin kaynağıydı. Bakan Kasapoğlu’nun dediği gibi; bu
dağlarda artık mutluluğun, huzurun türküleri söyleniyor. Artık raket sesleri
ile gençlerin sevinç sesleri yankılanıyor.
Şimdi; spor piknik alanlarıyla, spor tesisleriyle donatıldı. Anne baba,
çoluk çocuk piknik yapabiliyor. Bölgenin sporcuları, sporcu adaylarının meskeni
oldu. Şu anda orada Uluslararası Cudi Cup Tenis Turnuvası' var. Nereden nereye
gelindi. Asıl bu başarılardan rahatsızlar. Gazeteciler, haberciler, sosyal
medya fenomenleri hepsi oradaydılar. Bu muhteşem dönüşümü gözleriyle gördüler.
En mutlu olan kişilerden birisi de kuşkusuz Gençlik ve Spor Bakanı Dr.
Mehmet Muharrem Kasapoğlu idi. Bakan Kasapoğlu,bir hayalin
gerçekleştiğini ve bu hayalin gerçeğe dönüşmesinin mutluluğunu yaşadıklarını
söyledi. Kasapoğlu, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde aşılamaz denilenleri
aştık, konulan tüm engelleri birlikte yendik, yenmeye de hazırız.
Birilerinin 'Makus kaderi böyledir'diyerek
huzursuzlaştırmaya çalıştığı bölgeler, istikrarın, refahın, kalkınmanın ve
güçlü yarınların sembolü" dedi.
Bakan M. Muharrem Kasapoğlu sözlerine şöyle devam etti, "Devletimizin
eli 85 milyonun elini tutacak, yüreğine dokunacak. Anadolu'nun birbirinden
kıymetli evlatları, sahip olduklarıyla güçlenecek. Bir ülkede spor
gelişiyorsa,tesisleşme hamlesivarsa, bilimsel bakış
vardemektir. Tesis altyapılarını tamamladık.
Hakkari, Tunceli, Bitlis, Kars, Erzurum'da kış sporları her
geçen gün artıyor. Bu dağlarda artık mutluluğun, huzurun türküleri söyleniyor.
Artık raket sesleri ile gençlerin sevinç sesleri yankılanıyor bu
dağlarda."
Yine Şaşırmadık
Atatürk Hava Limanı’nın Dünya’nın en büyük parkı ve yeşil alanı olma
projesine karşı çıkanlar, nedense hiç şaşırtmadılar. Üstelik yakın bir tarihte
medyanın yazılı, görsel ve işitsel mecralarında ‘Bu proje bizim projemizdi’
demelerine rağmen, bu ifadeleri hiç söylememişler gibi karşı çıkmaya
çalışmaları, pişkinliğin bu kadarına pes dedirtti.
Bu yeni karşı çıkma, Atatürk Kültür Merkezi’ni hatırlattı. Orada da benzer
gerekçelerle karşı çıkmışlar, gelinen son noktada tebrik etmeseler bile sessiz
kalmışlardı.
Daha düne kadar hayat pahalılığını, ekonomiyi, dövizi, enflasyonu bahane
gösterenler, buradan istediklerini alamayacaklarını anlayınca hızla yeni arayış
içerisine girdiler.
Dün ağaç için mücadele edenler bugün tam tersi için mücadele ediyor. Oradan
da bir şey çıkmayacağını hızlı bir şekilde anladılar. ‘Atatürk’ ismine
sarıldılar. Neymiş ‘Atatürk’ ismi unutturulmaya çalışılıyormuş. Şimdi iktidar
millet bahçesinin isminin ‘Atatürk Millet Bahçesi’ olacağını açıklarsa tüm
malzemeleri ellerinden alınır. Bakalım o zaman neyi bahane edecekler? Ben de
merak ediyorum.
Eyüpsultan’dan Konya’ya Sufi Yolculuk
Türkiye'ye gelen 14 yabancı gezgin, İstanbul'da Eyüp Sultan Türbesi'nden
başladıkları 801 kilometrelik "Sufi Yolu"nu 40 günde kat ederek
Konya'daki Mevlana Türbesi'ne ulaşacak.
Sedat Çakır ve Hollandalı Iris Bezuijen tarafından 2014 yılında hayata
geçirilen "Sufi Yolu Projesi", Türkiye'de geçmişte yaşamış sufi,
şair, alim ve bilginlere ait mekânları yeniden canlandırmak, kültür ve inanç
turizminde farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.
Yabancı gezgin konuklar Yalova, Bursa, Bilecik, Eskişehir, Afyonkarahisar
güzergahını geçip, Konya'ya ulaşmayı hedefliyor.
TRT’den Yeni Kanal
TRT son yıllarda her alanda başarısından söz ettiriyor. Yaptığı belgesel,
dizi filmler, televizyon filmlerindeki başarısını yurt dışı yayıncılığında da
gösteriyor.
TRT artık yayın yaptığı dil sayısını artırmanın yanı sıra, farklı ülkelerde
etkin bir haberciliği hedefliyor. Ülkemizin dışarıda yanlış anlatılmasının
önüne geçmek için yabancı dillerdeki yayınlarını artırmaya ve güçlendirmeye
devam ediyor.
TRT bu maksatla Français dijital haber platformunun yayının başlattı. TRT
World, TRT Arapça, TRT Russian ve TRT Deutsch’dan sonra kurulan yeni dijital
haber platformu, TRT Français’in misyonu ve vizyonunun tanıtıldığı etkinlikte,
yeni platformun TRT’nin küresel çapta genişleme planının bir parçası olduğu
vurgusu yapıldı.
Tanıtımda konuşan ve TRT Français’in Frankafon dünyaya Türkiye’nin sesini
duyuracağını belirten İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Bugün uluslararası
alanda bir avuç medya şirketinin tahakkümüyle, hegemonyasıyla karşı karşıyayız.
Ülkemizi dünyaya doğru anlatmak istiyoruz” dedi. Fahrettin Altun, sistematik
dezenformasyonun kontrolsüzce artmasının ancak dijital alanda kamu yayıncılığı
gibi disiplinli, kurumsal tecrübelerin artmasıyla engellenebileceğini kaydetti
ve TRT Français’in hem insanlık hem Avrupa hem de Türkiye için hayırlı olmasını
diledi.
Yörük Türkmen Festivali
Uluslararası Antalya Yörük Türkmen Festivali, renkli anlara sahne oldu. Göç
duası ile başlayan festival, meydanda çeşitli halk oyunları gösterimiyle sürdü.
Daha sonra, temsili ‘Yörük Göçü’ başladı. Develer, çoban ve kangal köpekleri,
at ve eşeklerin yer aldığı göç kortejinde; aralarında Azerbaycan, Kırgızistan,
Kazakistan gibi ülkelerin yer aldığı 29 ülkeden katılımcılar ile Yörükler,
yöresel kıyafetleriyle korteje eşlik etti. Antalyalılar ve yerli yabancı
turistler, göç güzergâhı boyunca alkışlarla festivale ve korteje destek
verdiler.
Festivale yurt içi ve yurt dışından çok sayıda sivil toplum kuruluşu, ülke
ve STK temsilcilerinin yanı sıra kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.
Yapılan protokol konuşmalarında Yörükler’in ve Yörük Kültürü’nün önemi,
ülkemize katkısı vurgulu ifadelerle anlatıldı.